Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısı düzenledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 42’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Özdağ, Annan Planı'nın desteklenmesi ile başlayan hatalar zincirinin, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimine Büyükelçi ataması ile tarihi bir kırılmaya evrildiğini söyledi.

KKTC'nin, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri dahil uluslararası alanda henüz tanınmadığını, son dönemde, Güney Kıbrıs’ta, garantör İngiltere’ye ilave olarak, ABD, İsrail ve Fransa'nın askeri üs tesis etmeye başladığını, ABD Rum kesimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırdığını aktaran Özdağ, "Takip eden süreçte, İsrail’in Rum kesimine Barak MX hava savunma sistemi sevkiyatı ve kısa süre önce Rum-Yunan-İsrail üçlüsünün Doğu Akdeniz’de icra ettiği tatbikat, sadece KKTC değil, Türkiye’ye yönelik bir gözdağına dönüşmüştür. Yunanistan’ın Ege’de 22 adamızı alenen işgaline ses çıkaramayan AKP hükümeti, benzer şekilde, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs temelindeki güncel gelişmelere karşı da duyarsız kalmaktadır. KKTC’nin 42’nci kuruluş yıldönümü, AKP hükümetlerinin silik ve teslimiyetçi politikaları ile adeta gölgelenmiş ve AKP hükümetleri KKTC’yi kendi kaderine terk ederken, Mavi Vatan’ı unutmuştur. Kıbrıs milli davamızdır" diye konuştu.

"AKP TÜRKİYE’SİNDE ARTIK GÜVEN VE ASAYİŞ YOKTUR"

Almanya'dan İstanbul'a gelen gelen Böcek ailesinin zehirlenerek hayatını kaybetmesiyle ilgili de konuşan Ümit Özdağ, şunları kaydetti:

"İstanbul’un merkezinde bir ailenin yok oluşunu üzüntüyle takip ederken, Şanlıurfa’dan başka bir feci haber daha geldi. Bir marangoz atölyesinde elleri bağlanıp, makatına kompresörle hava sıkılan 15 yaşındaki çırak hayatını kaybetti. Türkiye’deki bu olumsuz tablo, '2025 Küresel Organize Suç Endeksi Raporuna' da yansımış durumda. Türkiye anılan organize suç raporunda yer alan 193 ülke arasında 10’ncu sırada yer aldı. Rapora göre Türkiye’de uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı başta olmak üzere vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, kamu kaynaklarını zimmete geçirme, finansal ve siber suçlarda artış gözlemleniyor. 23 yıllık AKP Hükümetinin toplumu getirdiği nokta dehşet vericidir. AKP Türkiye’sinde artık güven ve asayiş yoktur. Yaşamak şansa kalmıştır. Artık ne yediğinizden ne de içtiğinizden emin olabilirsiniz, ne de yargıya güvenebilirsiniz. AKP’nin Türkiye vizyonu ve istikrar dediği şey güzel ülkemizi Kolombiya ve Mynmar seviyesine indirmek ve organize suç çetelerine teslim etmek olmuştur."

"AKP'NİN BÖLGEDE ETNİK VE MEZHEPÇİ TUTUMU İLE TÜRKMENLER ARASINDA BİRLİK OLUŞMASINA İMKAN VERMEDİ"

Ümit Özdağ, geçen hafta Irak’ta gerçekleşen seçimlerin kesin olmayan sonuçlarına göre, 329 sandalyeli parlamentoda, Türkmenlerin sadece 4 vekil ile temsil edileceğini belirterek, "Özbeöz Türk yurdu Kerkük’te bile ancak 2 vekillik alınabildi. AKP hükümeti, seçim öncesi Türkmenlere yönelik baskı ve saldırılar ile bölgeye Süleymaniye’den seçmen taşınmasına ses çıkarmamıştır. İşin daha da kötüsü, AKP Hükümetinin uzun süredir bölgede etnik ve mezhepçi tutumu ile Türkmenler arasında birlik oluşmasına imkan vermemiştir. Halen Irak Türkmen Cephesi ile Türkmen toplum arasında tam bir uyum ve birlik bulunmamaktadır. 1957 nüfus sayımında bölgede birinci etnik grup olan Türkmenler, son seçimde ancak iki milletvekili çıkarabilmiş ve azınlık durumuna düşmüştür. Kerkük’te oluşan bu olumsuz tabloda, 23 yıllık AKP iktidarının hatalarının etkisi büyüktür" dedi.

"HALKTAN GİZLENEN AMA PKK’YA AÇIK BİR SÜREÇTEN TÜRK HALKINA BİR FAYDA GELİR Mİ"

Özdağ, TBMM'de kurulan komisyonun bazı toplantılarını kapalı yapmasına tepki göstererek, "Son toplantıda İçişleri Bakanı, Milli savunma Bakanı ve MİT Başkanı komisyona bir sunum yaptı. Yani güncel istihbarat bilgileri, asayiş ve güvenlik bilgileri açıklandı. Devlet sırrı diye halktan saklandı ama kime açıklandı? PKK’nın siyasi temsilcilerine. Arkadaşlar siz aklınızı mı kaçırdınız? Devlet yönetiminde böyle ciddiyetsizlik ve sorumsuzluk olur mu? Dünyada böyle bir örnek var mı? Mevcut istihbaratı, polisi ve askeri birliklerin yerlerini anlattıysanız, artık devletin anahtarını da verin PKK’lılara, kapatın ve gidin" şeklinde konuştu.

"Terör örgütü PKK'nın Zap bölgesinden çekildiği" yönündeki haberleri de eleştiren Özdağ, "PKK kış aylarında Zap bölgesinden çekilir zaten. Gerçekleri dile getirelim. PKK silah bırakmadı. Nereden biliyoruz. Cumhurbaşkanı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum ne diyor; 'Silah bırakma pratiklerinin genişletilerek ve geliştirilerek ilerletilmesi' gerekiyormuş. PKK silah bırakmış olsa böyle bir talebe gerek olur muydu? PKK kendisini gerçek anlamda sonlandırmadı. Bütün örgütsel yapısı varlığını sürdürüyor. PKK’lıların büyük bir bölümü YPG’ye, küçük bir bölümü İran’da PJAK’a katıldı. Bazıları da Kandil’den Talabani bölgesine indiler. Özetle, terör örgütü silahlı varlığını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.

"TBMM’NİN MİLLETVEKİLLERİ İMRALI’DA ÖCALAN’IN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKECEKLER ÖYLE Mİ!"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, en başından beri Öcalan'ın "Umut Hakkı" çerçevesinde serbest kalması için "çırpındığını" söyleyen Ümit Özdağ, şöyle devam etti:

Trafik Sigortasında Ek İndirim Kararı: 1 Şubat 2026 Tarihinde Yürürlüğe Girecek
Trafik Sigortasında Ek İndirim Kararı: 1 Şubat 2026 Tarihinde Yürürlüğe Girecek
İçeriği Görüntüle

"Dün Feti Yıldız, Öcalan’ın umut hakkı ile serbest kalacağını tekrar açıkladı. Serbest kalmakla kalmayacak, yeni bir parti kurarak başına geçecek. İstenilen bu. Türk Milliyetçilerinin öz evladı Sinan Ateş’in cenazesine bile katılmayan ama Sırrı Süreyya Önder’in fotoğrafında yüzünü okşayan Bahçeli, İstiklal Savaşını veren, FETÖ’cü darbeye direnen gazi Meclisi, İmralı’daki mahkum terörist Öcalan’ın ayağına götürmek konusundaki ısrarını sürdürüyor. Devlet Bahçeli 3 arkadaşını alıp, İmralı’ya Öcalan’ı ziyarete gidermiş. Bahçeli’nin bu açıklamasının nedeni komisyonda adaya gitmeme düşüncesinin ağır basmış olmasıdır. Komisyondaki birçok üye tarihe terörist başının ayağına giden milletvekili olarak geçmek istemiyorlar. Bu milletvekilleri yarın seçimlerde belki 2026 yılında yapılacak seçimlerde sokağa çıktıkları zaman Türk halkından 'Neden İmralı’ya gittin' sorusuna muhatap olacaklarını biliyorlar. Komisyon üyesi olmak zorunda kalan vatansever milletvekillerine sesleniyorum, çünkü biliyorum ki bazılarınız olmak zorunda kaldınız, bir teröristin ayağına giden adam olarak tarihe geçmeyin, çocuklarınıza ve torunlarınıza böyle bir miras bırakmayın.

"ÖCALAN’IN KENYA’DA YAKALANIP GETİRİLMESİNİN İNTİKAMI"

TBMM’deki komisyon üyesi milletvekillerinin İmralı’da Öcalan’ın ayağına gitmesinin bahsettikleri çözüm sürecine ne faydası var? Öcalan, devlet yetkilileri ile yaptığı konuşmalarda söylemediği neyi milletvekillerine söyleyecek? Cevap hiçbir şeyi. Peki, neden bu ısrar? Çünkü, TBMM üyelerinin Öcalan’ın ayağına gitmesi, Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp getirilmesinin intikamı, Türkiye’nin sembolik mağlubiyeti olarak sunulacak. Mudanya Mütarekesi ile Yunan ordularını denize döken TBMM’nin ordularıydı. Şimdi aynı TBMM’nin milletvekilleri Mudanya açıklarındaki İmralı’da Öcalan’ın önünde diz çökecekler öyle mi? Biz Zafer Partisi olarak buna itiraz ediyoruz.

Gittiğiniz yolun, PKK’ya teslim olmak ve PKK’nın 8’nci ve en son topladıkları sözde 12’nci kongrelerinde ilan ettikleri 'Demokratik Konfederasyon' amacına hizmet ettiğini görmüyor musunuz? Eğer İmralı’ya bebek katilinin ayağına gider, onu meşrulaştırır ve Türk Devletinin itibarını yerle yeksan ederseniz, bilesiniz ki halkımız sizi affetmeyecek."

"GEVŞEK FEDERATİF YAPIYA DOĞRU ÜLKEMİZ SÜRÜKLENİYOR"

Her şeyin göz önünde ve açıkça gerçekleştiğini, bunun kartların açık oynandığı bir jeopolitik oyun olduğunu söyleyen Ümit Özdağ, "İşin özü, Türkiye de başlatılan 2’nci Bölücü Açılım, Öcalan Komisyonu ve yeni Anayasa ile benzer gevşek federatif yapıya doğru ülkemiz sürükleniyor. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, 'İsrail bölgede milli-üniter devlet istemiyor' demişti. Irak ve Suriye’de üniter-milli devletler parçalandı. Türkiye’de de şimdi İsrail’in istekleri doğrultusunda Öcalan’ın kurucu önderlerinden birisi olduğu birçok uluslu federasyona doğru gidiyoruz. Evet, görülen o ki, Atatürk’ün kurduğu milli üniter devlet yerine İsrail’in isteği ile çok uluslu bir federasyona Türkiye sürüklenmek isteniyor. Türk halkı buna razı gelmeyecektir" şeklinde konuştu.