TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl’ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor.

Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Yeni Yol Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, üniversitede öğretim görevlisi, profesör olarak çalışanların maaşlarına işaret ederek, şunları söyledi:

“Akademimizin içinde bulunduğu tehlikeli bir durumdan bahsetmek istiyorum. Bir ülkenin en eğitimli kesimi, nüfusuna nitelik kazandıran kesimi üniversite öğretim elemanları bir darboğaz içinde. Yoksulluk sınırının altında 73 bin lira maaş alan araştırma görevlisiyle, yoksulluk sınırının hemen üstünde 98 bin lira alan profesör ile bu akademinin niteliğini nasıl koruyacaksınız? Bir bilim insanı çileye talip değilse eğer geçim derdi içinde bu şartlarda nasıl bilim üretecek? Bu maaş seviyeleri yüzünden lisans başarısı en yüksek olan öğrenciler akademide kalmayı tercih etmiyor; ya yurt dışına gidiyorlar, ya özel sektöre."

"Her gün başımızı elimizin arasına alıp bize ne olduğunu sormak zorunda olduğumuz hadiseler yaşıyoruz"

Esenboğa Havalimanı Metrosunun Tarihi ve Güzergahı Beli Oldu
Esenboğa Havalimanı Metrosunun Tarihi ve Güzergahı Beli Oldu
İçeriği Görüntüle

Ün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesine ilişkin de şunları söyledi:

"‘696 sayılı KHK ile kadroya geçen 4D’li tayin yasağını kaldıracak düzenlemeyi yapın, farklı şehirlerde görev yapan aile fertlerini Aile Yılı’nda bari birleştirin’. dedik. Dedik ki, ‘Evlilik maliyetleri milyonları bulmuşken aile ve gençlik fonu kredisini bari enflasyon oranında artırın’. Dedik ki, ‘Çocuk teşviklerini istikrarlı şekilde devam ettirin, doğum iznini artırın, izin sonrası işe dönüşleri güvence altına alın, güvenceli esnek çalışma sistemini kadınlara seçenek olarak sunun’. Dedik ki, ‘Kadınlara yönelik şiddeti, cinayeti önlemek için sivil toplumundan kanaat önderine tüm kurumları komplekssizce seferber edin’. Her gün başımızı elimizin arasına alıp bize ne olduğunu sormak zorunda olduğumuz hadiseler yaşıyoruz. Haritada yerini bulamayacağımız memleketlere devletiyle, sivil toplumuyla el uzatan bu ülke nasıl kendi söküğünü dikemez hale geldi? Hiç bu soruyu kendinize sormuyor musunuz?”

"Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumu çökmektedir"

Yeni Yol Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, “Ailenin çöküş tablosu” başlıklı bir grafiğin bulunduğu görsel ile kürsüye gelerek, şunları söyledi:

“Burada görmüş olduğunuz tablo, ailenin çöküş tablosudur. 2001 yılından bu yana nüfus artarken evlenme hızı düşmüş, boşanmalar artmış, ilk evliliklerde ortalama yaş hem erkeklerde hem de kadınlarda yükselmiştir. Bunun anlamı şudur; toplumun temel yapı taşı olan aile kurumları çökmektedir. Acil önlem alınmazsa ne yazık ki bu çöküş hızlanacaktır. Unutmayın, aile çökerse, toplum çöker. Aile kurumu sadece maddi yönden değil, diğer birçok alanda tehdit altındadır. Avrupa Birliği normları ve ABD’nin telkinleriyle yapılan işler, ailemizi yıpratıyor.”

"Bu bütçede çocuğun adı yok"

Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın politikalarının çocukları koruyamadığını ifade ederek, “Sözlerime, tam 2 yıl önce bu kürsüde Filistin için konuşurken fenalaşarak hayatını kaybeden Hasan Bitmez’i anarak başlamak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki hazırlanan bu bütçede çocuğun adı yok. Çocuk hep bir şeylerin alt satırında, tali bir mesele olarak görülüyor. Acı örnekler gözümüzün önünde. İzmir’de anneleri kağıt toplarken evde kalan 5 evladımız, üzerinden tam 13 ay geçmişken yine aynı şekilde kaybettiğimiz 3 evladımız, bir güvercin kafesinde Ankara’nın tam da göbeğinde bulunan evladımız… Daha hangilerini sayabilirim ki? Üzgünüz, çocuklarımızı korumakta eksik kalıyoruz” dedi.

Esen, MESEM ile hayatını kaybeden çocuklara ilişkin ise şunları söyledi:

“Bu ara toplum olarak en çok canımızı acıtan MESEM. Doğru uygulandığında çocuğu koruyan, geliştiren bir mesleki eğitim modeli olması gerekiyor MESEM’in. Ancak ülkemizin gerçeği ne yazık ki farklı. Çünkü daha çok yakın zamanda çok acı olaylar yaşandı. Alevler içinde kalarak, ezilerek öldüler. Hatta Muhammed, işkenceye uğrayarak, işkence görerek, iç organları parçalanarak öldürüldü. Bu yıl 87 çocuk çalışırken, staj yaparken öldü. Bu çocuklardan 17’si MESEM eğitiminde canlarından oldu. Yetmedi, ülkenin belki de en güvenilir yeri olduğu düşünülen Meclis’te MESEM ile staj yapan kız çocuklarının başına gelmeyen kalmamış. Staj için geldikleri Meclis’te kız çocukları nasıl tacize uğradı sormak zorundayız. MESEM’de staj yaparken gencecik evlatlarımız niye öldüler sormak zorundayız.”

"Öğretmenlik mesleği, tarihin en itibarsız döneminde"

Yeni Yol Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, "ücretli öğretmenlik" uygulamasını eleştirerek, “Bu iktidarın, bu ülkeye en zarar verdiği iki alan aile ve eğitim. Öğretmenlik mesleği, tarihin en itibarsız döneminde. Net olarak kaç öğretmen açığı olduğunu Bakanlık açıklamalı. Ücretli öğretmenler neden kadroya alınmıyor açıklanmalı. Ücretli sosyolog, psikolog ve öğretmeni, asgari ücretin altında çalıştırmak, özürlü çocuğu istismar etmekten farksızdır. Sivilde bir insan asgari ücretin altında maaşla çalıştırılsa canına okunur ama kamu çalıştırınca kimsenin sesi çıkmıyor. Yerinde kadro acilen getirilmelidir” diye konuştu.

Çalışkan, ülkedeki fazla üniversitelerinin ve bazı bölümlerin kapatılması gerektiğini belirterek, "10 bin nüfuslu yerde meslek yüksek okulu mu olur? Hiç olmazsa sınır getirin. Sırf o ilçede 3-5 yandaş partili para kazansın diye okul açmak bu ülkenin geleceğine ihanettir" dedi.

Kaynak: ANKA