Öğrenci Veli Derneği’nin (Veli-der), “Kaybolan Çocukluğu ve Eğitim Hakkını Yeniden Kazanalım” adlı çalıştayın sonuç metni ise bunu doğrulayacak nitelikte.

Toplumsal Araştırmalar, Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) İstanbul Şubesi’nde açıklanan sonuç metninde, ülkede günden güne derinleşen ekonomik kriz sebebiyle iki milyona yakın çocuğun okullarını terk ettiği kaydedildi. 30-31 Ağustos’ta gerçekleştirilen çalıştayda özellikle eğitimin piyasalaşması, laiklik ve bilimsellikten uzaklaşması, karma eğitimin fiilen ortadan kaldırılması ve çocuk işçiliğin devlet eliyle teşvik edilerek yaygınlaştırılması gibi sorun alanlarının incelendiği kaydedildi.

Çocuk yoksulluğu ve işçiliğine dikkat çekilen sonuç metninde şu veriler yer aldı:

• UNICEF’in her beş yılda bir yayımladığı Çocuk Refahı Raporu’na göre Türkiye, 36 OECD ülkesi arasında genel değerlendirmede sondan ikinci sırada.

Çankaya Belediyesi'nin Kız Yurdu Açıldı
Çankaya Belediyesi'nin Kız Yurdu Açıldı
İçeriği Görüntüle

• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan ve ailesinden alınma riski bulunan çocuk sayısı son 7 yılda yüzde 40,33’lük artışla, Ocak-Haziran 2025 döneminde 171 bin 895’e yükseldi.

• İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre, Türkiye'de her yıl 60-70 civarında çocuk işçi tarımda, sanayide, inşaatlarda ve sokaklarda çalışırken hayatını kaybediyor.

• İSİG uzmanları 2013 yılından beri en az 770 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini söylüyor.

• TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-17 yaş arasında işgücüne katılma oranı yüzde 24,9 olarak gerçekleşti. Buna göre yaklaşık 970 bin çocuk, kayıtlı işçi olarak çalışıyor. Bu verilere Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çalışan 504 bin çocuk da eklendiğinde sayı 1,5 milyona ulaşıyor.

• Yaz aylarında çocuk işçi sayısı üç milyona ulaşıyor.

Çalıştayın incelediği bir diğer başlık olan karma eğitimin fiilen tasfiye edilmesi de ülkede yaşanan örneklerle desteklendi. Özellikle kız çocuklarının günden güne eğitimden koparılmasının çocuk evliliklerine kapı araladığı kaydedilirken ülkedeki çocuk yaşta doğum verileri de paylaşıldı. Bu başlıkta örnek ve veriler şöyle sıralandı:

• Ülke genelinde beş ortaokuldan biri, bazı illerde ise iki veya üç okuldan biri karma eğitim vermemektedir.

• İmam hatip liseleri, genel ortaöğretimin yüzde 13’ünü oluşturuyor; böylelikle 443 bin çocuk karma eğitim hakkından mahrum kalıyor. Ortaokullarda ise imam hatip oranı yüzde 20’ye ulaştı.

• Birkaç ayda farklı illerde açılan 8 kız ortaokulu örneği, karma eğitimin kaldırılmasının hızlandırıldığını gösteriyor.

• Bölgesel olarak bazı illerde imam hatip ortaokulları toplam ortaokulların yarısını veya üçte birini oluşturuyor.

• Cinsiyet Eşitliği İzleme Raporu’na göre Türkiye’de 220 bin kız çocuğu örgün eğitimin dışında kaldı.

• Muş’ta 16 ve 17 yaşındaki her üç kız çocuğundan biri eğitimin dışında.

• Siirt, Bitlis ve Ağrı’da 17 yaşındaki her üç kız çocuğundan biri örgün eğitim dışındadır

• TÜİK 2023 doğum istatistiklerine göre 15-17 yaş grubunda 6 bin 515 doğum, 15 yaşın altında ise 130 doğum gerçekleşti.

• Son 24 yılda 18 yaş altı 590 bin çocuk doğum yaparken bunların 21 bini 15 yaş altında. 10-19 yaş grubunda doğum yapan çocuk sayısı ise 2 milyonu aştı.

• 2018’den itibaren çocuk yaşta doğumlara dair veli verileri artık kamuoyuyla paylaşılmıyor.

ÇOCUKLUK KAYBEDİLİRSE GELECEK KAYBEDİLİR

Bu alanlara ilişkin bulguların paylaşıldığı basın toplantısında, “Nasıl bir eğitim?” sorusunun çerçevesini belirleyen 25 öneri sıralandı. Veli-der’in talep ve önerilerinin bir kısmı şu şekilde:

• “Anayasa’nın ikinci maddesindeki ‘insan haklarına dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’ tanımı bütünlüklü bir eğitim hakkı talebimizin temelini oluşturur.

• Eğitim kamucu, bilimsel, demokratik ve laik bir temelde yeniden yapılandırılmalıdır.

• Eğitim herkes için eşit, parasız, nitelikli olmalıdır.

Okul öncesi eğitimin en az 2 yıl zorunlu olması gerekmektedir. 2 yaştan itibaren oyun grupları ile başlatılıp temel eğitimle ortak paralelde devam ettirilmeli ve sürekli, ulaşılabilir, tüm çocukları kapsayacak ve tercihlere mahal bırakmayacak şekilde olmalıdır.

• Kamusal eğitim hakkı için bütçeden yeterli kaynak ayrılmalıdır.

• Eğitim kamusal haktır, satılamaz. Özel okullar, kurslar, yurtlar; tüm özel öğretim kurumları kamulaştırılmalıdır.

• Eğitimin tüm kademe ve türlerinde ‘katkı payı’, ‘harç’, ‘bağış’ adı altında para toplanmasına son verilmelidir.

• Okul sayısı artırılmalı; köy okulları yeniden açılmalı, ihtiyacı olan tüm öğrencilere burs sağlanmalıdır.

• Tüm okullarda ücretsiz bir öğün beslenme programı hayata geçirilmelidir.

• Ortaöğretim düzeyinde çocuk emeği sömürüsünün mekânları haline getirilen mesleki ve teknik eğitim politikalarına son verilmeli; MESEM’ler kapatılmalıdır. MESEM’ler için kamudan aktarılan kaynaklar çocuklara burs, eğitim desteği olarak verilmelidir.

• Karma eğitim ilkesini değiştirmeye yönelik uygulamalara son verilmelidir.

• Zorunlu 12 yıllık eğitim kesintisiz biçimde uygulanmalıdır.

• Zorunlu eğitim evresinde açıköğretime geçişe neden olan esnek uygulamalara son verilmelidir.”

***

EĞİTİMİN DIŞINDA KALDILAR

Veli-der’in yayımladığı sonuç metninde eğitimden kopuşun ülke genelinde ulaştığı seviye ayrı bir tehlike olarak ele alındı.

Bu başlıkta paylaşılan veriler ise şöyle ortaya kondu:

• Meslek liselerindeki devamsızlık oranı 2023’te %46,6 oldu.

• İmam hatip liselerinde devamsızlık oranı 2023’te %29,3 oldu.

• 6 yaşındaki her 10 çocuktan en az 1’i, 17 yaşındaki her 7 çocuktan 1’i eğitim dışında

• Muş, Ağrı ve Gümüşhane’de 15-17 yaş grubundaki her üç çocuktan biri, Mardin’de her dört çocuktan biri, Batman, Urfa, Niğde ve Çankırı’da ise her 5 çocuktan 1’i örgün eğitim dışında

• Geçtiğimiz yıl 300 bin üniversite öğrencisinin okulu terk ettiği görülmektedir.