CHP milletvekilleri ve PM üyeleri 21 ilde sahaya indi. Ankara’da yürütülecek çalışmalar için CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol basın açıklaması yaptı.
Açıklamada ilçelerde sürecek çalışmalarda yer alan CHP İstanbul Milletvekilleri Nimet Özdemir ve Zeynel Emre ile CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de hazır bulundu. Heyet, saha çalışması kapsamında ilçe örgütleri, belediyeleri, sivil toplum kuruluşlarını ve esnafı ziyaret edecek.
"Ortada hukuki bir süreç yok"
Erkol, açıklamasında, toplumun çeşitli kesimlerinden kendilerine "Artık yeter. Öldük, bittik çığlıkları"nın ulaştığını; işçi, memur, emekli, çiftçi, tüccar, sanayici, iş insanının "yeter artık" diyerek değişim istediğini ifade etti. Erkol, şöyle konuştu:
"Bu çığlığa artık kimse daha fazla sessiz kalamaz. Hiç kimse Türkiye’nin bir uçurumdan yuvarlanmasına sessiz kalamaz. Ancak akıl dışı hareketlerde bu tepkileri bastırmaya çalışan iktidar, bu çığlığa sessiz kalmaya, görmezden gelmeye devam ediyor. İktidar millet iradesinin ortaya çıkmasını sağlamak yerine 19 Mart darbesi ile CHP’nin topluma en yakın yüzü olan belediye başkanlarını baskı altına almaya çalıştı. Bu saldırılar sonuç vermeyecek. Ortada hukuki bir süreç yok.
"Bu hukuk dışı süreç sonuç vermeyecek"
Gözaltına alma ile başlayan insan hakkı ihlalleri var. Gözaltına alma ile başlayan adalet sisteminin tarumar edilmesi var. Gözaltına alınanlar duymadan, iktidar yanlısı gazetelerde iddialar bir hüküm olarak paylaşılmaktadır. Yine, gözaltı sürecinden medyaya yansıyan fotoğraflar, küçük düşürmeye, aşağılamaya dönük davranışlar olarak kamuoyu tarafından izlenmektedir. Bu hukuk dışı süreç sonuç vermeyecektir. Bu süreç yalnızca ülkenin hukuk sistemini altüst etmiyor, aynı zamanda çok büyük bir ekonomik faturası oluyor.
"Halkın karar vereceği yer seçimdir, sandıktır"
19 Mart kumpasının kamuya toplam maliyetinin 3,9 trilyon, özel sektöre maliyetinin ise 2,1 trilyon lira olduğunu hesaplamış durumdayız. 19 Mart kumpası ile birlikte her vatandaşımızın cebinden 70 bin lira, iktidar tarafından çalınmış durumdadır. Dolayısıyla, vatandaşın cebine elini uzatan iktidardan artık bundan vazgeçmesini talep ediyoruz ve halkın karar vereceği yer seçimdir, sandıktır; 2 Kasım'da sandığa davet ediyoruz.
"2 Kasım'da neden sandığı istediğimizi anlatmak istiyoruz"
CHP, bu yaz sıcağında parlamento kapanmışken milletvekilleriyle, Parti Meclisi üyeleriyle, il ve ilçe örgütleriyle halkla olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedeni, 2 Kasım'da neden sandığı istediğimizi, neden artık erken seçimin Türkiye için kaçınılmaz olduğunu topluma anlatmak istememizdir. Toplumun beklentilerini de taleplerini de onlardan bir kez daha alarak yeniden kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu için açılan ofislere destek olmak ve Sayın İmamoğlu’nun hükümet programını belirlemek üzere veri toplayacağız. Bir yandan, değişen dünyada kendisini yenileyen ve değişime ayak uyduran partimizin programını da yenileyeceğiz. Önümüzdeki yüzyılda bizim önümüzü aydınlatacak, Türkiye’nin devasa sorunlarına çözüm perspektifi sunacak bir parti programı yazmak üzere harekete geçmiş bulunuyoruz. CHP toplumun vicdanında da kamuoyu anketlerinde de artık iktidardır. Türkiye'nin birinci partisidir. Türkiye'yi yönetmenin en güçlü adayıdır. İktidar yürüyüşümüz kesintisiz sürdüreceğiz. Türkiye İttifakı'nı korumaya, geliştirmeye, büyütmeye de kararlılıkla devam edeceğiz."
