YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, organize sanayi bölgelerinde (OSB) kurulan MYO’larla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, yeni uygulamayla ön lisans programlarında 3 artı 1 veya 2 artı 2, lisans programlarında ise 7 artı 1 veya 6 artı 2 modelleri hayata geçirilecek. Böylece 20 günlük kısa stajlar yerine en az bir, bazı programlarda ise iki sömestr sürecek kapsamlı staj dönemi başlayacak.
YÖK Başkanı Özvar, sanayi bölgelerinde açılan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) MYO’lardan mezun olanların istihdam oranının yüzde 92’ye yükseldiğini açıkladı. İstihdamla doğrudan bağlantılı ve uygulama ağırlıklı bir eğitim anlayışını benimsediklerini belirten Özvar, işyeri temelli eğitim modelinin bütün üniversitelerde yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini vurguladı.
Açıklamada, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, öğrenci ve velilerin de modaelle ilgili değerlendirmelerine yer verildi. Hisarcıklıoğlu, “Yeni MYO modeli eğitimde devrim niteliğinde. Biz ‘ara eleman’ değil, ‘aranan eleman’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sanayicilerimizle birlikte yapacağız”
YÖK ile MYO iş birliği protokolü imzalayan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da “Sanayiye nitelikli teknik eleman yetiştirilecek olmasının heyecanını yaşıyoruz. MYO’ların eğitim ve istihdam yetkinliklerinin gelişeceğine, itibarlarının artacağına, meslek lisesiyle meslek odaklı yükseköğretim arasındaki ilişkinin güçleneceğine, toplumun yükseköğrenim beklentisinin fonksiyonel ve verimli şekilde karşılanacağına inanıyoruz” dedi.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Elif Naz Ersoy, “Uzun süreli stajın çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum” derken, bir diğer öğrenci Mahmut Samet Karaoğlan, "20 günle 4,5 ay staj arasında ciddi fark var" dedi. Hacettepe Üniversitesi OSB MYO mezunu Ege Erzenoğlu ise “Okul devam ederken firmadan iş teklifi aldım" ifadelerini kullandı.
Isparta Süleyman Demirel OSB Başkanı Karabulut: “İşverenin tercihi MYO’da yetişmiş ara eleman oluyor”
Isparta Süleyman Demirel OSB Başkanı Mustafa Karabulut, “Burada öğrenciler de mutlu, çalışanlar da mutlu, işverenler de mutlu. Buradan mezun olan öğrenciler iş hayatına avantajlı başlıyor. Öğrenciler fabrikalarda eğitim aldıkları sürecin ardından çoğunlukla staj yaptıkları yerlerde iş hayatlarına devam ediyor. Okulun istihdam oranının yüksek olması da sanayi ile iç içe olmasından kaynaklı. Gençlerimizin sanayimizde daha başarılı yerler gelmesi için böyle yerlere ihtiyacımız vardı. Okulla sanayi bütünleşmiş oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamaya göre, veliler de çocuklarının mesleklerini severek yapmasından memnun olduklarını dile getirdi. Bir veli, “Sevdikleri işi yapıyorlar, biz de mutlu oluyoruz” sözleriyle duygularını paylaştı.




