ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Ayaş-Sapanca İpek Yolu Kültür Rotası” programına katıldı. Yavaş'a eşi Nursen Yavaş, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, belediye bürokratları ve ilçe belediye başkanları da eşlik etti. Programın ilk durağı Nallıhan oldu. Ardından Göynük'te Yöresel El Sanatları Eğitim Merkezi, Deveyolu Sokak Debbağ Dede Türbesi, Akşemsettin Türbesi ve Süleyman Paşa Cami ziyaret edildi. Yavaş ardından Geyve'ye geçti, Yöresel Ürünler Üretim Merkezi'ni, Merkez ve Elvanbey İmareti ile Tarihi Köprü ve Ali Fuat Cebesoy Kabri'ni ziyaret etti.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yolsuzluk İddialarını Yargıya Taşıdı: Osman Gökçek Tanık Gösterildi
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yolsuzluk İddialarını Yargıya Taşıdı: Osman Gökçek Tanık Gösterildi
İçeriği Görüntüle

Yavaş, Geyveli vatandaşlarla sohbet ederek fotoğraf da çektirdi. Bir yurttaş ABB Başkanı Yavaş'a "Başkanım ne zaman iktidara yürüyoruz" diye seslendi. Yavaş da "En kısa zamanda" yanıtını verdi.

İpek Yolu Kültür Rotası'nın ilk gününün son durağı Sapanca oldu. Yavaş ve beraberindeki heyet Kırkpınar Sahil yürüyüşünün ardından teleferik gezintisi yaptı. Ardından bir otelde konuşan Yavaş, İpek Yolu Kültür Rotası'nda yaşananlardan bahsederek programın ikinci gününü anlattı. Yavaş özetle şunları söyledi:

"Bugünkü gezimizin en önemli öğelerinden birisi kültürümüzü aynısıyla yaşatıp gelecek kuşaklara aktarmak. Bunun bozulmamasını sağlamak. Çünkü turizm başladığı andan itibaren mutlaka ve mutlaka gelen turlar daha ucuz alabilmek için bir şekilde istedikleri gibi orijinal yemeğinizi bozabiliyorlar. Şöyle bir örnek vereyim. Ben Beypazarı'nda bu yiyecek işini çok zorlandım yaptırırken. Diyordum ki lokantalara 'Beypazarı'nın dolmasını satacaksınız. Güvecini, baklavasını satacaksınız.' Anlamıyorlardı niye bizden gelip de satın alsınlar diye. Çünkü onlar zannediyor ki Türkiye'nin her yerinde bu yemekler aynı şekilde yeniyor. Halbuki bizim lokantalarımızda artık Adana, pide, ızgaralardan başka bir şey yok. Bütün Türkiye'yi bunlar esir aldı. Halbuki insanlar yöresel yemek yemeye geliyor. Farklı bir şey yemeğe geliyor. O farkındalığı daha sonra fark etti Beypazarı halkı. Bu kültürü bugün özellikle Göynük'te çok çeşit çeşit yediğimiz, bu yemek kültürünün aynısını koruyarak gelecek kuşaklara aktarmamız lazım. Bozulmadan aktarmamız lazım. Eğer bunlar üretilmezse diğer yemekler bu kültürleri unutturuyor maalesef. Bu sadece bir örnek. Bu oyunlarımızda da aynı. Geleneklerimiz de aynı.

"21-22 Mayıs'ta Akşehir'de toplanıyoruz"

Kentler Birliği üyesi olarak ilk defa iki konuya değiniyoruz. Türkiye'nin her yerinde kendine has somut olmayan kültür mirası var. Bunlar da unutuluyor. Bunların da unutulmaması için Tarihi Kentler Birliği olarak harekete geçiyoruz. Ayrıca ayın 21-22'sinde Akşehir'de toplanıyoruz. Yine Tarihi Kentler Birliği'nde ilk defa başlatılan Milli Mücadele Rotası. Yani bugün Türkiye'de çok şeyin tartışıldığını görüyoruz. Keşke Yunan kazansaydı diyenleri duyuyoruz vesaire. İşte bu yurdu bu toprakları bize vatan yapan, yurt yapan insanların bu nasıl gerçekleştirdiğini, Anadolu'daki bütün halkın bütün Türk milletinin nasıl ayaklandığını ve buradan düşmanı kovduğunu tekrar tekrar göstermek hangi zorluklarla, hangi imkansızlıklarla ve bunu nasıl becerdiklerini gösterecek şekilde Milli Mücadele'ye katılmış bütün rotalarımızı buralarda topluyoruz.

"Hep beraber el ele vererek başaracağız"

Bir diğer yeni başladığımız, yani ilk defa uygulayacağımız, bizim Tarihi Kentler Birliği 2000 yılında kuruldu. Ben de kurucusu üyesiyim. Hep proje desteğinde bulunurfuk.. Çünkü olağanüstü bir gelirimiz yoktu. Biz bunu belediye başkanlarımızla görüştük, bu payları arttırdık. Bu payları arttırdığımız takdirde artık sadece proje desteği değil uygulama desteği de vermeye başlayacağız. Dolayısıyla Anadolu'nun kıyısında köşesinde kalmış ancak küçük belediye olduğu için bütçesi olmayan belediyeleri de destek olmak suretiyle işte bugün Geyve'de gördüğümüz kütüphane gibi bazı yerlerdeki sokak sağlıklaştırma çalışmalarını da bizzat Tarihi Kentler Birliği olarak yapıp bu tarihinde gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmayı sürdüreceğiz. Bunda da başarılı olacağımızı düşünüyorum. Hep beraber el ele vererek başaracağız. Çünkü Tarihi Kentler Birliği'nde gerçekten siyasi bir anlayış yok. Hiç kimse birbirine partisini sormuyor. Sadece kendi ilçesinde veya ilinde bize çok eski yıllardan kalan bu kültürel eserlerin nasıl korudukları konusunda fikir paylaşılıyor. Dolayısıyla bu kültürü yaşattığımız müddetçe bu önce iç turizmi, daha sonra dış turizmi ama aslında kültürü orijinal halinde gelecek kuşaklara aktarmak, bize emanet edilen bir kültürdür, gelecek kuşaklara aktarmak niyetindeyiz."