TÜRK-İŞ’in ardından TÜİK’in Nisan 2025 enflasyon verileri de yüksek fiyat artışlarının sürdüğünü ortaya koydu. TÜFE, aylık %3, yıllık ise %37,8 artış gösterirken, 12 aylık ortalamalara göre enflasyon %48,7’ye ulaştı. 2025’in ilk dört ayında toplam artış %13,3 olarak kaydedildi. Bu veriler, yıl sonu hedeflerinin aşılma riskini artırırken, ENAG ise yıllık enflasyonu %73,8 olarak açıkladı.
ENFLASYON VERİLERİNDE EN DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ KONUTTA YAŞANIYOR
Son enflasyon verilerine bakıldığında gıda ve alkolsüz içeceklerde, yıllık artış yüzde 36, aylık artış yüzde 2 olarak dikkat çekiyor. Ulaştırmada yıllık artış yüzde 22.7 olurken, aylık artış yüzde 3.8 olarak hesaplandı. Enflasyon verilerinde en dikkat çeken artış ise konutta yaşanıyor. Son verilere göre konuttaki yıllık artış yüzde 74, aylık artış yüzde 4.6 oldu. Analistlere göre Nisan ayında gıda fiyatları aylık yüzde 2 artarken, bu kalemin halkın bütçesi üzerindeki baskısı da sürüyor.
ANALİSTLER 143 TEMEL BAŞLIKTAN SADECE 18’İNDE DÜŞÜŞ YAŞANDIĞINI VURGULUYOR
Son verilere göre işlenmemiş gıda, enerji, alkollü içkiler ve altın hariç tutulan Özel Kapsamlı TÜFE Göstergesi (B) ise Nisan ayında yıllık yüzde 36.8, aylık yüzde 3.1 oranında arttı. Çekirdek enflasyondaki artış, fiyat baskılarının yalnızca gıda ve enerji gibi değişken kalemlerle sınırlı olmadığını, kalıcılaşan bir enflasyon dalgasının olduğunu gösteriyor. Analistler ise 143 temel başlıktan sadece 18’inde düşüş yaşandığını vurguluyor.
DÖVİZ BEKLENTİSİNİN BOZULMASININ SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Merkez Bankası'nı Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 28'den, yüzde 29.9'a yükselmiş durumda. Analistlere göre bu artış, uzun süredir ilk kez beklentilerin yukarı yönlü revize edilmesi anlamına geliyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki ticaret baskısı ile içerideki döviz beklentisinin bozulmasının süreci olumsuz etkilediği belirtildi.
GÜNDE 8 BİN 500 DOSYA
Nisan ayı enflasyon verileri kadar icra ve iflas dosya saysındaki artış da vatandaşı tedirgin ediyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de ekonomik sıkıntıların yansımaları adalet sistemine de yansıyor. 15 Nisan 2025 itibarıyla ülkedeki toplam icra ve iflas dosya sayısı 23 milyon 147 bin 955’e ulaştı. Bu rakam, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde borçluluğun ve tahsil edilemeyen alacakların giderek arttığını gösteriyor. 2025 yılı başından bu yana 3.5 aylık süreçte icra-iflas sistemine toplam 891 bin 835 yeni dosya eklendi. Bu oran, günde 8 bin 500 dosya anlamına gelmekte.
"VATANDAŞIN GÖZÜ OLASI ARA ZAMLAR VE SOSYAL DESTEKLERE ÇEVRİLDİ"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener ise küresel ekonomik dalgalanmaların Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomileri daha sert etkilediğine dikkat çekerek, “Makro verilerdeki toparlanma sokaktaki vatandaşa yansımalı. Yüksek enflasyonun gölgesinde geçim sıkıntısı büyürken, vatandaşın gözü şimdi olası ara zamlar ve sosyal desteklere çevrildi. Ancak dalgalı seyir sona ermeden, maaşla geçimin yeniden örtüşmesi zor görünüyor" diye ifade etti.
