Günümüz düzeni ve sistemin aldığı yol, çocukları ve ergenleri ekran başından almanın pek de mümkün olamayacağı hale ulaştı.
Bu noktada ise yapılacakların başında; erken dönem, yani 0-6 yaş ekran kısıtlaması, okul çağıdönemi ve ergenlikte ise yakın takip ve bilinçli ekran – internet kullanımı için aile desteği büyük önem taşıyor.
Klinik Psikolog Ayşegül Nezor, ekran kullanımı ve ilerisinde bekleyen tehlike ‘bağımlılıkla’ ilgili, ebeveynlerin çocukları ‘oyalama’ ihtiyacının önemli bir etken olduğuna dikkati çekti.
Ekran bağımlılığının çeşitli nedenlerle aile yanında başladığına değinen Nezor, ailelerin önce kendileri için ekrana mesafe koyarak rol model olması gerektiğini, ardından ise sosyal alan açarak bağımlılık sonrası yaşanacak olası sorunları bertaraf edeceklerinin altını çizdi. Nezor, özellikle son 5 yılda çocuklar daha küçük yaşlarda teknolojiyle tanıştığını belrterek, "Ekran kullanımının bu kadar küçük yaşa inmesinde, ebeveynlerin çocuklarını oyalama ihtiyacı hissettiğinde telefon ve tablet gibi dijital cihazlara başvurması oldukça önemli bir etken. Aileler bir şekilde çocukların ekrana alışmasına vesile oluyor. Diğer taraftan ise doğurduğu sorunlara çare arıyor. Bu noktada geleneksel oyuncaklardan çok robotlar ve dijital oyunlarla ilgilenmelerinin ve dış mekan oyunlarından uzak kalan kuşak olarak büyümelerinin payı da oldukça büyük. Yaşamlarının pek çok alanında ekranların yer aldığı ve teknoloji ile büyüyen yeni nesil için, diğer kuşaklardan farklı bir beyin yapısına sahip olarak dünyaya geldiklerini söylemek de mümkün. Bu durum çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişiminde ciddi etkiler yaratabiliyor." diye konuştu.
Dijital bağımlılıkla ilgili yapılan araştırmalara göre ‘10-13 yaş aralığındaki çocukların dijital bağımlılığa daha açık’ olduğunu ifade eden Ayşegül Nezor; “Bu durum,onların okulda odaklanmalarını zorlaştırıp öğrenme süreçlerini olumsuzetkiliyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nin raporları da, günde iki saatten fazla ekran kullanımının çocuklarda dikkat dağınıklığı, uyku bozuklukları ve akademik başarısızlık riskini artırdığını gösteriyor. Türkiye’de de çocukların sosyal medya ve oyun bağımlılığı üzerine yapılan çeşitli çalışmalar bu doğrultuda benzer sonuçlar vermiştir" dedi.