Özgür Üniversite Hareketi, CHP İstanbul İl Başkanlığının polis ablukasına alınmasına karşı Yüksel Caddesinde protesto düzenledi.
"Kayyuma geçit yok! Ne kadar baskı, o kadar direniş!" yazılı döviz açan gençler, yaşanan gelişmelere tepki gösterdi.
Hareket adına yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"Saray rejimi, her geçen gün işçilere, öğrencilere, kadınlara, direnen tüm toplumsal kesimlere saldırısını büyütmektedir. Kadın katillerini cezasızlıkla ödüllendirmekte, işçi grevlerini yasaklamakta, LGBTİ+’ların varlıklarına saldırmakta, doğayı rant uğruna talan etmektedir. Yönetmekte çektiği güçlüğü saldırıları büyütmekle kapamaya çalışırken, seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal edip tutuklamıştır. 7 Ağustos akşamı CHP İl Başkanlığı’na kayyum atayarak bir kez daha irademizi yok saymıştır.
Bu sindirme politikasına karşı dün akşamdan bu yana İstanbul sokaklarında süren direnişi selamlıyoruz. Kürt illerinden İstanbul’a, belediyelerden üniversitelere kadar atanmış her kayyum; işçilerin, öğrencilerin, kadınların, tüm direnenlerin iradesinin gasbıdır. Ekonomik kriz bıçak gibi kemiğe dayanmışken, kadınlar katlediliyorken saray rejimi, hem ölmekten beter bir yaşamı tek seçenekmiş gibi önümüze sunuyor hem de bu yaşama karşı direnişi büyütebileceğimiz her alana saldırıyor.
"Kayyumları başımızdan def edecek, insanca ve onurlu bir yaşamı kuracak güç ellerimizde"
19 Mart sürecinde görmüş olmalılar ki planları tutmuyor. Yıllardır baskıya, yoksulluğa, ölüme mahkum edilen öğrenciler artık 'Yeter!' diyor. Mart direnişinde kampüslerden taşıp meydanları dolduran isyanımızla bir kez daha buradayız. Hiçbir kayyumun meşruluğunu kabul etmiyoruz. Seçilmişlerin yerine gelen atanmışlar; ne üniversiteleri, ne belediyeleri ne de muhalefeti yönetebilir. Her zaman olduğu gibi direnişte öncü olan gençlik, sloganlarıyla, pankartlarıyla, dillerinde özgürlük şarkılarıyla meydanlarda tiranlara geçit vermiyor, vermeyecek. Bizler, gücümüzü mücadelenin ışıldattığı demirden alırken, özgürlüğümüzü tahakküm altına alıp kampüslerimize, dersliklerimize kadar müdahil olmaya çalışanlar, kızdırdıkları taşın altında kalmak üzereler.
Kurtuluşumuzun sandıkta değil sokakta olduğunu bilen üniversiteli gençlik olarak; biber gazı, plastik mermi, gözaltı, tutuklama ve birçok saldırıya rağmen meydanları terk etmedik. İstanbul’da Saraçhane’de, Ankara’da ODTÜ’de ve Kızılay’da, İzmir’de, yani ülkenin dört bir yanında yükselttiğimiz 'Böyle yaşamak istemiyoruz!' isyanını bir kez daha haykırarak yaşamlarımıza sahip çıkmak için buradayız. Nasıl ki direnişimizle İBB’ye kayyum atanmasına mani olduysak, sarayın bu yeni saldırısını da dört kolla sarıldığımız direnişimizle bertaraf edeceğiz!
Ekonomik krize son vermenin, üniversiteleri özgürleştirmenin, doğamızın yağmalanmasına engel olmanın yolu mücadeleden, sokaklardan geçiyor. Kayyumları başımızdan def edecek, insanca ve onurlu bir yaşamı kuracak güç ellerimizde. Herkesi bu gerçeği görmeye, yaşamı değiştirmek için adım atmaya, örgütlü mücadeleyi ve direnişleri büyütmeye çağırıyoruz!"