Ankara’da 15 Temmuz 2020'de bisikletiyle antrenmandan dönerken, alkollü araç sürücüsü Çağdaş Şenyüz’ün çarpıp kaçması sonucu hayatını kaybeden 19 yaşındaki bisiklet sürücüsü Umut Gündüz, ölüm yıl dönünümünde Karşıyaka Mezarlığı'nda bulunan mezarı başında ailesi ve sevdikleri tarafından anıldı.

Anma sırasında konuşan baba Menderes Gündüz, şunları söyledi:

“Beş yıl önce bugün, yani 15 Temmuz 2020 tarihinde, 19 yaşında, bisiklet sporcusu, üniversite hayali kuran, gelecek planları olan binbir emek ile büyüttüğümüz Umut Gündüz, antrenman sonrası bisikletiyle evine giderken, alkollü ve yüzde 100 kusurlu olarak araç kullanan, katil Çağdaş Şenyüz’ ün aşırı hızla arkadan çarpıp yaralı yerde bırakıp kaçması sonucu hayatını kaybetti.

"Bu ülkede hakaret cinayetten daha büyük bir suç sayılmıştır"

"İktidarın cezasızlık politikası neticesinde, katil Çağdaş Şenyüz'ün 4 yıl 5 ay hapis cezasıyla ödüllendirildiğini, kendilerinin adalet çağrısının ise karşılıksız kaldığını" ifade eden Menderes Gündüz, bu cezayla yaşanması muhtemel ölümlerin "teşvik" edildiğini kaydetti.

Gündüz, "Verilen bu ödül gibi karara itiraz eden baba Menderes Gündüz mahkeme heyetine hakaretten 6 yıl, anne Asuman Gündüz katilin fotoğrafını sosyal medyadan paylaştığı için 4 yıl ile yargılanmıştır. Bu ülkede hakaret cinayetten daha büyük bir suç sayılmıştır" dedi.

"Hak ettikleri cezaları alana kadar adalet arayışımız devam edecek"

Silah Ruhsat Harçlarına Rekor Zam
Silah Ruhsat Harçlarına Rekor Zam
İçeriği Görüntüle

Oğulları üzerinden tüm bisikletli ölümlerinin son bulması amaçlı adalet mücadelelerinin devam ettiğini belirten Gündüz, şunları kaydetti:

"Bundan sonra da başta Umut Gündüz’ ün katili olan Çağdaş Şenyüz’ün ve buna benzer alkollü arkadan çarpma ve yaralı bırakıp kaçarak bisiklet, motosiklet, yaya ölümlerine neden olan sürücülerin ‘kasten adam öldürmek suçlamasıyla’ ağır ceza mahkemesinde tutuklu olarak yargılanarak hak ettikleri cezaları alana kadar adalet arayışımız devam edecektir.

Bisiklet, motosiklet ve yaya ölümlerine sebep olan sürücülerin 'trafik kazası' denilerek cezasız bırakılması soncunda her geçen gün ölümler artmaya devam etmektedir. Cezasızlık cesaretlendirir. Öyle de oldu. Umut’un ölümünden sonra motorlu taşıtların sebep olduğu yüzlerce ölüm ve yaralanmalara sebep olanlar aynı cezasızlık ile aramıza salındı. Katil bugün Ankara sokaklarında yasaların verdiği cesaret ile özgürce araç kullanmaya devam etmekte. Umut Gündüz davasının örnek bir dava olarak görülmesini ve alınacak kararın bundan sonraki zamanda yaşanması muhtemel ölümleri durdurmak için emsal olması için katil Çağdaş Şenyüz’ün en ağır cezayı almasını istemekteyiz.

"Yasaların değişmesi ve yasaların düzgünleşmesi için çalışmalarımız devam ediyor"

Ankara Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği (ABİDOSD) Genel Başkanı Murat Yumrutaş da Umut Gündüz'ün kendi sporcuları olduğunu ve bisikleti "A'dan Z'ye her türlü kuralına uygun kullandığını" ifade ederek, şunları söyledi:

"Trafikte nerede gideceğini bilir, ona göre antrenmanını yapardı. Yasaya uygun olarak trafikte giderken maalesef trafik kurallarından bihaber sürücülerden birisinin çarparak kaçması sonucu hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden sadece Umut Gündüz değil, yaya, bisikletli ve motosikletli birçok arkadaşımız, kardeşimiz, büyüğümüz yollarda hayatını kaybetmeye devam ediyor. Yasada '12 yaşını doldurmuş herkes eğitimini aldıktan sonra bisiklete binebilir' deniliyor. Fakat bisikletlinin yollarda olduğunu diğer şoförlerin de bilmesi ve onlara saygı göstererek sağ şeridin sağını onlara bırakarak sol şeritten devam etmeleri gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor. Bunun için de çabalarımız devam ediyor. Yasaların değişmesi ve yasaların düzgünleşmesi için çalışmalarımız devam ediyor.

Gerçekten 5 yıl oldu. Hem üzgünüz hem içimiz yanıyor. Sporcu, başarılı ve ailesinin de zaten bir tanesi oğullarıydı. Bazen boğazımızda söz düğümleniyor. Ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Gerçekten çok üzgünüz. Ankara'da ilk yapılan bisiklet yoluna Umut Gündüz'ün adını verdirdik. Bu da bizim için bir teselli ama tabii suçlular cezalarını çekmedikçe içimizde o düğüm öylece oturmuş duruyor.”

Kaynak: ANKA