ABB, söz konusu iddiaların derhal Belediyenin Teftiş Kurulu’na bildirildiğini, yapılan incelemelerde herhangi bir usulsüzlük veya kamu zararı bulunmadığını ve bu doğrultuda rapor düzenlendiğini belirtti.
Daha sonra Mülkiye Müfettişleri tarafından yapılan incelemede 9 kişi hakkında soruşturma açıldığı, 6 kişi için soruşturma izni verildiği, itirazlar üzerine 9 kişinin tamamı için soruşturma izni alındığı ifade edildi. Savcılığın dosyayı bilirkişiye gönderdiği öğrenildi.
ABB, normal şartlarda belediye çalışanlarının emniyete davet edilerek ifadelerinin alınabileceğini, ancak olayın “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon” şeklinde kamuoyuna yansıtılarak farklı bir boyuta çekildiğini vurguladı. Belediye, bu kişilerin davet edilmeleri halinde ifade verebilecek durumda olduğunu belirtti.
Kültür Dairesi ve Konser Harcamaları
ABB, Kültür Dairesi’nin tüm işlemlerinin Sayıştay tarafından denetlendiğini ve herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ifade etti. Ayrıca, mülkiye müfettişleri tarafından 2021-2022 yıllarında geriye dönük 10 yıllık inceleme yapıldığını ve ihale usulleriyle ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadığını vurguladı.
Konser harcamalarına ilişkin ABB, en büyük masrafın sanatçı ücretlerinden değil, sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklandığını belirtti. Teftiş Kurulu’nun yaptığı soruşturmada, benzer çapta bir konser için başka bir firmadan alınan 56 milyon TL’lik teklifin, ABB’nin harcamalarının makul olduğunu gösterdiği ifade edildi.
Yargılama sürecinde, Kültür Bakanlığı’nın Kültür Yolu festivali ve diğer resmi kurumların konser bedelleriyle karşılaştırma yapıldığında kamu zararı olup olmadığının netleşeceği belirtildi.
Gökçek Dönemiyle Harcama Karşılaştırması
ABB, AK Parti döneminde (2014-2019) 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanırken, 2019’dan 29 Ekim 2024’e kadar 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcandığını açıkladı. Kamuoyuna “154 milyon TL kamu zararı” olarak yansıyan iddianın gerçeği yansıtmadığını savundu.
Melih Gökçek Dönemine İlişkin Şikayetler Hatırlatıldı
ABB, eski dönem (Melih Gökçek dönemi) hakkında “ihaleye fesat” ve “kamu zararı” iddialarıyla yaklaşık 100 dosya için suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Bu dosyalardan:
- 55’inde bilirkişi raporuyla takipsizlik kararı verildi.
- 11’inde bilirkişi raporu olmadan takipsizlik kararı alındı.
- 11’inde iddianame düzenlendi, ancak adli yaptırım veya tutuklama kararı çıkmadı.
- 5 dosya hâlen derdest durumda ve 6 yıldır işlem yapılmadan bekletiliyor.
ABB, özellikle Melih Gökçek’in taraf olduğu iki dosyanın ve diğer bekletilen dosyaların derhal soruşturulmasını, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasını talep etti.
Bilirkişi Raporlarındaki Sorunlar
ABB, yakın zamanda düzenleyeceği basın toplantısında, şikayet dosyaları için hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığını ve bu raporlarla kapatılan dosyaların şüphelilerinin siyasi kimliklerini kamuoyuyla paylaşacağını duyurdu. 4 bin bilirkişi arasından sürekli aynı isimlerin görevlendirilmesinin ciddi bir sorun teşkil ettiği belirtildi.
Örnek olarak:
- AKP İl Başkan Yardımcısı’na verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan 58 milyon dolar (2,4 milyar TL) kamu zararı olmasına rağmen işlem yapılmadığı,
- Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu bir makam oluru olmasına rağmen “imzası yok” denilerek takipsizlik kararı verildiği,
- 2015’te Seymen Su ile yapılan sözleşmede hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluştuğu, ancak 16 kez savcı değiştirilerek iddianame düzenlenmediği ifade edildi.
Melih Gökçek’in Sosyal Medya Paylaşımına Tepki
ABB, soruşturma öncesinde Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından olayı duyurmasının, sürecin siyasi boyutunu gözler önüne serdiğini belirtti. “Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz,” ifadelerine yer verildi.
ABB, soruşturmaların eşitlik ilkesine uygun, ayrıcalık tanınmadan yürütülmesini ve adaletin sağlanmasını beklediğini vurguladı. Belediye, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve şeffaflığı sağlamak için konunun takipçisi olacağını belirtti.