Gündem

Özgür Özel Van'da Konuştu: Terörsüz Türkiye'ye 'Evet' Diyoruz!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı "Millet, İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin beşincisi Van’da gerçekleştirdi. Burada yaptığı konuşmada PKK'nin kongresini toplamasına ilişkin mesajlar veren Özel, "Barışın gelmesi için atılan ve atılacak her adımı destekliyoruz. Terörsüz Türkiye'ye 'evet' diyoruz" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin beşincisini Van'da düzenledi.

Kent Meydanı’nda yapılan mitinge katılan yurttaşlar, alanda tutuklu belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ile Ahmet Özer için dövizler taşıdı.

Mitingde ilk olarak Esenyurt'un tutuklanan Vanlı Belediye Başkanı Ahmet Özer'in mesajı okudu. Daha sonra İmamoğlu’nun mesajı Van halkıyla paylaşıldı.

İmamoğlu'nun mesajı şöyle:

"Türkiye’nin dört bir yanında, halkın iradesine kumpas kuranlar, aynı karanlık aklın temsilcileridir. Adil rekabetten kaçan, koltuklarını korumanın ihtirasıyla yanıp tutuşan ve her türlü hukuksuzluğu gözlerini kırpmadan yapanlar, Van’da, İstanbul’da ve Türkiye’nin her yerinde, baskıyla milleti esir almaya çalışıyor. Van’a ne yaptıklarını biliyoruz. Seçimi kazanamayınca, nasıl AK Parti adayını başkan yapmaya çalıştıklarını, neden Van’a kayyım atadıklarını, Van’ı nasıl bir OHAL düzeniyle yönettiklerini biliyoruz. Az kaldı; zincirler kırılacak, millet iradesini çiğneyenler gidecek ve bizim de dallarımız yeşerecektir. Bir tebessümü bu aziz millete çok görenler gittiğinde, Van’ın da yüzü gülecektir.

İstanbul’un kaderi de Van’ın kaderi de birdir. Bize; İstanbul’a, Van’a, Türkiye’ye her türlü kumpası kuranların ilk hangimize saldırdığını biliyorsunuz. Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, kaybetme korkusundan eli ayağına dolanan bu darbecilerin hukuksuz kumpasları yüzünden cezaevindedir. Van’ın evladı, bu ülke için yıllarca akademide çalışmış, evlatlarımıza eğitim vermiş, Türkiye’nin demokratikleşmesi, Esenyurt’un ve Van’ın gelişmesi için çalışmış olan başkanımız Sayın Ahmet Özer’in özgürlüğüne kavuşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.

Bizim bu millete hizmet etmek, onun sesine ses olmak, çocuklarımıza, gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için çıktığımız yolu, diplomamı iptal ederek, cezaevine koyarak durdurmaya çalışıyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var: Biz yola ikbal derdiyle değil, bu ülkeye, bu millete olan bağlılığımız ve sorumluluk duygumuzla çıktık. Hak yemeyen, hakkını yedirmeyenler olarak, milletin hakkını da kimseye yedirmemek için çıktık. Cezaevi, mücadele azmimizi kırmak bir yana, adil ve müreffeh Türkiye’yi var etme yolundaki kararlılığımızı arttırmıştır. Zindanda bulunduğum süreci, Türkiye’nin geleceği için çalışmakla değerlendiriyorum."

Mesajların ardından kürsüye CHP lideri Özgür Özel çıktı. PKK'nin kongresini topladığını ve alınan kararları kısa süre içerisinde kamuoyuna duyuracağına ilişkin açıklamasını anımsatan Özel, "Barışın gelmesi için atılan ve atılacak her adımı destekliyoruz" dedi.

Özel, başta kayyum uygulamasının son bulmasını ve siyasi tutsakların özgür kalması gerektiğini vurgulayarak atılması gereken adımlar konusunda da mesajlar verdi.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün güneşin şehrindeyiz. Bugün saklanan feryatları, gizlenen umutları taşın altından çıkarmaya, bugün bu meydanda bir miting yapmaya değil, barışın ve adaletin sesini duyurmaya, barışın ve adaletin umudunu haykırmaya, bu meydanda baskılara, zulme, kayyuma, halkın iradesini tanımayanlara, darbecilere, cuntacılara karşı eylem yapmaya geldik Van'a! Eylem yapmaya!

Artık artık o eski siyaset dönemleri bitmiştir. Kaleler bitmiştir. Orası benim kalem, burası benim tapulu malım dönemi bitmiştir.

Buraya Konya'nın selamını getirdim. Buraya Mersin'in selamını getirdim. Yozgat'ın, Samsun'un selamını getirdim. Buradan selam almaya, selamınızı ta İzmir'e götürmeye geldim. Selam olsun Van'a, selam olsun Konya'ya. Konya'nın selamı Van'da, Van'ın selamı İzmir'de çınladıkça barışın karşıtları, dostluğun karşıtları, bu memleketteki Türkü Kürde kırdırmak isteyen, Alevi'yi Sünni'ye düşman gösterenlerin bütün oyunları bozulacak.

"CHP'NİN KALELERİ VAN'A FEDA OLSUN"

Bir olacağız, hep birlikte başaracağız! Konya'ya, Konya'ya gidince, kimi diyor ki: 'Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi, AKP'nin kalesine gitti.' Kale male yok. Ne AKP'nin kalesi var artık ne CHP'nin kalesi. Artık tüm Türkiye, tüm şehirler, bu milletin, bu halkın, kardeşliğin kalesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaleleri Van'a feda olsun. Size feda olsun. Biz demokrasiye inanmış bir gelenekten geliyoruz.

Öyle ki Van'da oyumuzun arttığı da oldu, çok düştüğü de oldu. 1957'de yüzde 57 oyu da gördük, 2015'te yüzde 1,5'u da gördük. Millet karar verdi, 5 vekilin beşini de aldık. Millet karar verdi, hiç milletvekili çıkaramadık. Millet karar verdi 1963'te, yüzde 70 oyla belediyeyi kazandık. Millet karar verdi, Van'da belediyesiz kaldık.

"VALİ EFENDİ; VALİLİĞİNİ BİL, YERİNDE OTUR!"

Ama hiçbir zaman hatayı Van'a, hatayı Vanlılara yüklemedik. Kusuru kendimizde bildik. 'Kendimizi doğru anlatamadık.' dedik. 'Doğru söylemedik.' dedik.'Yeterince çalışmadık.' dedik. İşte şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadece bir parti olarak değil, Türkiye İttifakı diye söylediği, yani sosyal demokratlarla muhafazakar demokratları, muhafazakar demokratlarla milliyetçi demokratları, liberal demokratları, sosyalist demokratları ve Türk'ün demokratıyla Kürt'ün demokratını birlikte kucaklayan Türkiye İttifakı'yla geldik.

Vali'nin valiliğine sözüm yok. Emniyet tedbirlerine sözüm yok. Ancak valinin siyasetine sözüm var. Bir atanmış ve şu anda ayrıca Van'ın iradesine kayyum atanmış kişi bu meydana gelinmemesi için, 'gelinirse şöyle olur, böyle olur' diye ricalar, örtülü tehditler, kulak çekmeler, mesaj vermeler... Vali efendi, valiliğini bil. Oturduğun yerde otur.

AHMET ÖZER'İN SUÇU ESENYURT'U BİR KÜRT OLARAK KAZANMAK

Manisa'da Manisalı CHP'den belediye başkanı seçiyor yönetiyor, Tayyip Bey'in memleketi Rize'de Rizeliler oy veriyor seçiyor yönetiyor... Van'a, Batman'a Mardin'e gelince, 'Seçerseniz yönettirmeyiz' diyor. İşte sana Kürt sorunu. Lafı eğip bükmeyelim. Açık açık konuşalım. Ahmet Özer'in suçu Esenyurt'u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt'ün iradesine de, Kürt'ün başarısına da tahammül yoktur.

Meydanlarda, meydanlarda sadece Ekrem Başkan'ı, Cumhuriyet Halk Partililerin özgürlüklerini değil, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Biz Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Van Selahattin Demirtaş'ı ayrı sever. Selam olsun Selahattin Başkan'a...

Van Denizi'nin kenarında kurulu bu güzelim şehir yıllardır ihmal edilmiş durumda. Eğitimde, sağlıkta ülke ortalamasının tamamen gerisinde, en kötü yerlerde. Kişi başına milli gelir sıralamasında Van son beşin içinde. Bakın, Türkiye'de kişi başına milli gelir düşük, fakiriz ama Türkiye ortalaması üç, Van'ınki bir. Türkiye'nin ortalamasının üçte biri. İradesine saygı duyulmayan bu kentte maalesef yoksulluk da, işsizlik de Türkiye'nin bile çok çok üzerinde. Ve Van'a verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar ve Van'da Vanlılar kendi başlarına, bir başlarına mücadele ederken Vanlıların yüzünü güldürenlerle bugün buraya gelirken otelin önünde karşılaştım. Vanspor, Vanspor'un aslanları, kahraman Vansporlular! Tut bakalım başkan, tut bir görsünler! İkinci ligde play-off oynuyor. Maçlarını kazanacaklar, birinci lige çıkacaklar. Biz de Van'ın başarısını yürekten alkışlayacağız.

"BARIŞIN GELMESİ İÇİN ATILAN HER ADIMI DESTEKLİYORUZ"

Çözüm süreci bile diyemedikleri süreçle ilgili bir şey söyleyeyim. Terörün bitmesi, barışın gelmesi için atılan ve atılacak, samimi, kandırmaya, aldatmaya, pazarlığa yönelik olmayan her adımı destekledik, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Bu ülkenin tüm vatandaşları cumhuriyetin eşit hissedarlarıdır. 'Çanakkale'de Türk'le Kürt yan yana, koyun koyuna yatıyor' lafı metafor değildir. Gidip gördüğünüzde bir Türk'le bir Kürt'ün nasıl bir mezarı paylaştığını görürüz. Onun için bu konuda adım atmayanlar, senelerce karşısında duranlar, bir adım atınca biz onu mahcup edip tutarsızlığını, haksızlığını, geçmişteki zehirli dillerini hatırlatmak yerine aksine 'atılan her adım kıymetlidir' dedik.

Sırrı Başkan anlattığında 'bunun adına ne diyeceğiz?' dedim. 'Vallahi bir şey demedik' dedi. 'Geçen sefer önce çözüm seçim sonra barış dedik olmadı. Şimdi önce barış sonra çözüm diyoruz'' dedi.

"KAYYUM UYGULAMASI BİTMELİ, SİYASİ TUTSAKLAR ÖZGÜR KALMALI"

Şimdi öyle günlerden geçiyoruz ki. Bu topraklar çok fırtınalardan geçti. Adaletsizliğin vurduğu kadar bu coğrafyayı hiçbir şey vurmadı. Biz Kürt meselesini inkar edenlerden hiç olmadık. Bu sorunun var olduğunu savunduk. En başından beri samimi şeffaf, Meclis zemininde çözülmesi gerektiğini, bu süreçte zarar gören herkesin ortak mutabakatıyla anaların gözyaşının dinmesini savunduk. Ömrünü barış yolunda harcayan Sırrı Süreyya Önder’i şöyle bir kuvvetli alkışlayalım.

Dedik ki Kürtleri Türkiye’yi kendi devletleri olarak, uğrunda dedelerinin can verdiği devleti, demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız. Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye’ye 'evet' diyoruz. Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendisini eşit hissetmediği, eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyum uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz. Buna evet demeyen bu sürecin dışındadır. Gözyaşının dinmesini canı gönülden savunanlarız.

Sırrı Başkana sözümüz var; Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız."