Kılıçdaroğlu'ndan 'Helalleşme' Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de katıldığı programda “Geçmişe takılmamalıyız. Helalleşmenin özünde gelecek var” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, "Helalleşme ile hukuku da karıştırdılar. Hukuk ayrı ama helalleşme biraz daha farklı. Helalleşme kucaklaşma, sevgiyi egemen kılmadır" dedi.

Gündem 18.11.2021, 22:43
Kılıçdaroğlu'ndan 'Helalleşme' Açıklaması

Muharrem Sarıkaya'nın moderatörlüğünde Habertürk TV'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de siyasetin çok fazla kutuplaştığını belirterek, "Yan yana geldiğimizde birbirimizin yüzüne bakamayacak duruma geliyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Bay Kemal' demesinden rahatsız değilim, hoşuma da gidiyor. İstediği kadar söyleyebilir ama biz onun çözüm üretmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 'helalleşme' sözüne açıklık getirerek, "Benim CHP'ye mesafeli olan kesimlerle yaptığım toplantıların sonunda pek çok kişi 'helalleşmemiz lazım' diye güzel temennilerde bulundular. Ben bunu kamuoyuna açık toplantılarda da dillendirdim. Birbirimizi anlamamız gerektiğini, oturup konuşmamız gerektiğini ifade ettim. Kavram biraz benden çok, benim dışımda CHP'ye mesafeli olan kesimlerin dillendirdikleri kavramdı. Güzel bir kavram aslında. Barış, sevgi, hoşgörüye çağrı yapan bir kavram" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “Sorun 50+1 değil, sorun sistem sorunu. Yüzde 20+1 olsa ne olacak, sistem çürümüş. Bu sistemle gelen her şeye ‘hayır’ deriz. Bir kişi kendisi için özel düzenleme istiyorsa ülkeyi yönetemez. Yönetemiyor da zaten, görüyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

  • Pek çok çevreyle yan yana geldik, konuştuk. Bir televizyon programında ifade ettim, bir gazetede manşet oldu. Benim yaptığım video geniş kitleler tarafından paylaşılınca birdenbire öne çıktı. Biz düşüncelerimizi oturup tartışırız, konuşuruz. Yaptığımız çağrı Türkiye ve insanımız açısından son derece değerli. Varolan sorunlara önyargıyla yaklaşıyoruz, önyargılardan kurtulabilirsek çok güzel şeyler yapabiliriz. Farklı düşünceleri biraraya gelerek tartışabiliriz.

"TÜRKİYE'NİN BURADAN ÇIKMASI LAZIM"

  • Siyaset kutuplaştı, birbirimize farklı gözlerle bakmaya başladık. Neredeyse yanyana geldiğimizde birbirimizin yüzüne bakamayacak pozisyon içine giriyoruz. Zaten bu toplum ekonomi, aile hayatı, işsizlikte sorunlar yaşıyor. Sorunları çözmek yerine birbirimize önyargı ile bakıp, suçlamanın anlamı yok. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. Hep beraber sakince oturup 'Bu sorunu nasıl çözeriz' dememiz lazım. Geleceğe bakmamız lazım, helalleşmenin özünde gelecek var. Oturalım, tartışalım. Nasıl düzeltebiliriz? Önyargıları kırdığımız andan itibaren farklı bir Türkiye, farklı bir anlayış. Yunus'un dediği gibi sevgiyle.
  • Bir sürü mağduriyet var. Sadece başörtüsü değil. Ben ilk başörtüsü yasağının doğru olmadığını İBB adayı iken Okmeydanı mitinginde söylemiştim. Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanı iken 'Yapmayın bu yasakları kaldırın' demiştim. Kendisi de bu konuda açıklama yaptı. Şimdi o mağduriyetleri telafi edemeyiz. Üniversiteye devam edemedi, büyük acılar yaşadı. Onların acılarını anlamalıyız, yaşadıkları sorunları anlamalıyız. Aynı acıların yaşanmaması için gelecek inşa etmeliyiz.
  • Roboski'yi ve diğerlerini söyledim. Diyarbakır hapishanesindeki işkenceler, 28 Şubat mağdurları diyorsunuz, daha sonra 28 Şubatçıların yargılanması sağlayan FETÖ organizasyonu var. Onlara da yapılan yanlış olduğuna inanıyorum. Bir kişiye haksızlık yapıldığı zaman bizden olup olmadığına, benim yanımda olup olmadığına bakmaksızın haksızlık karşısında net tavır takınmamız lazım.Bir ortak payda oluşturmalıyız. Bir kişi mağdursa yanına gidelim, oturalım, konuşalım, sorunu çözelim.

"BENİ FETÖ'CÜ OLARAK SUÇLADILAR"

  • 15 Temmuz'dan hemen sonra bir telefon geldi, 1 hafta geçmiş. Kadın öğretmen Ankara'da gözaltına alınmış. Kadın yeni doğum yapmış. Ben o çocuğun anne sütü emmesi gerektiğini söyledim, 'hayır yapmayız' dediler ve beni FETÖ'cü olarak suçladılar. Bu çocuğun anne sütüne ihtiyacı var. Zaten nezarette kalmayacak bu çocuk. Bunun için mücadele ettikten sonra gerçekeşti bu. Ben bu kadını hiç görmedim. Bir haksızlık var mı? Evet vardı. Geleceğe bakacağız, benzer bir hak ihlali olmasın diye mücadele edeceğiz.
  • Mücadele dün başörtüsüydü belki önümüzdeki gün başka bir şey çıkar önümüze. İnsanların hatalarından ders çıkarması lazım. Bunun yolu oturmak, konuşmak, istişare etmek, danışmak. Her yaptığımız doğru mudur? Hayır, öyle bir kural yok. Hata insana özgü bir kavramdır. Çünkü biz aklımızla hareket ederiz, bizim dışımızdaki canlılar duygularıyla ön sezileriyle hareket eder. Tanrı'nın bize verdiği sorgulamak gibi bir yetimiz var. Yanlış mahkeme kararları da verilebilir, insanlar mağdur olabilir. Güneydoğu'da hastaneyi basmaları. Kadıncağız adalet diye bekliyor. İnsanın içi eziliyor. Bir kadın oğulları gitmiş, kocası hastanenin içinde tüple öldürülüyor. Bununla ilgili dava açılamıyor, davaya gizlilik kararı koyuluyor. Demeliyiz ki burada adalet olmalı, bir hak teslim edilebilmeli. Helalleşme ile hukuku da karıştırdılar. Hukuk ayrı ama helalleşme biraz daha farklı. Helalleşme kucaklaşma, sevgiyi egemen kılmadır. Böyle bakmamız gerekiyor.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE HİÇBİR İNDİRİM OLMAYACAK

  • Kadına yönelik şiddetin arttığını hepimiz biliyoruz. Bunun toplumsal, sosyolojik nedenlerine bakmak, araştırmak gerekir. O da akademik dünyanın konusu, bu konuda çok çalışma var. Kadına yönelik şiddet konusunda siyasetçilerin çok duyarlı olması lazım. Siyasiler varolan yasalar karşısında, 'o gün kravat taktı, hakime saygı gösterdi, iyi halden yararlandı, düşük cezadan kurtuldu' bu doğru değil. Bunu kesinlikle bitirmemiz gerekiyor. Hiçbir indirim olmayacak, en ağır şekilde cezalandırılacak. Geçen İstanbul'da öldürülen bir kızcağız vardı. İşine giden kızı elinize alıp kılıçla öldürüyorsunuz. Anne perişan, nişanlısı perişan, baba perişan, hepimiz üzgünüz. Bunun telafisi mümkün değil ama bu tür olaylara yol açan ortamı sonlandırmamız gerekiyor. Burada görev ağırlıklı olarak siyasetçilere düşüyor. Toplumsal barışı sağlamak, kullanacağımız dile özen göstermek. Bütün bunları yapmak mümkün.
  • Bir, Yargıtay'da bununla ilgili özel bir dairenin kurulması istiyoruz. İki, bu konuda özel mahkemelerin olmasını istiyoruz. Üç, aile içinde çatışma olduğu zaman olay karakola intikal ettiğinde, en az bir kadın polisin olduğu ekip tarafından olayın irdelenmesini, çözülmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddet buralarda görülmeli. Bunu yapmak istiyoruz. Elbette bu yapılabilir. Bu davalara bakıldığında, bizim içtihat dediğimiz benzer olaylar karşısında karar verilmesi gibi bir sonucu da ortaya çıkaracaktır.

"AYDIN OLARAK TANIMLADIĞIMIZ KİŞİLER DOĞAL OLARAK BİZİ ELEŞTİREBİLİRLER"

  • CHP'li aydınlar diye özel tanım bildiğim kadarıyla yok. Aydın olarak tanımladığımız kişiler doğal olarak bizi eleştirebilirler, bunları saygıyla karşılamak gerekiyor. Acaba söylediklerimiz doğru mu, buradan yola çıkarak bazı sorular hazırladım. Mesela, bu ülkenin insanlarının helalleşmeye ihtiyacı var mı? Bana göre var. Bu ülkenin insanları toplumsal vasatlıktan kurtulmalı mı, elbette kurtulmalı, daha ciddi bir entelektüel seviyeyi yakalayabilmeliyiz. Birbirimizi saygı ve ölçülü eleştirebilmeliyiz. Önyargılarımızdan kurtulabilecek miyiz? Kurtulabilirsek emin olun çok şeyi çözmüş olacağız.
  • Buralardan kurtulup, daha derinlikli bir çerçeve içinde olayı alıp, analiz edebiliyor muyuz? Buna da ihtiyacımız var. Benim şahsi kanaatim önyargıların tutsağı olursanız marjinale sürüklenmiş olursunuz, tutsağı olmazsanız oturup tartışabilirsiniz, sorunları sağlıklı olarak analiz edebilirsiniz. İnsanlar yaptıkları hataları kabul edebiliyorlarsa aslında bu bir erdemdir. Hatayı görüyorsunuz, yanlış olduğu pek çok çevre tarafından ifade ediliyor, siz de kabul ediyorsanız hatadan dönmek erdemdir. Olağanüstü gelecek perspektifi çizmemiz gerekir. Geçmişe takılıp, kalma değil helalleşme. Acısı ve tatlısıyla pek çok olay yaşadık. Önceki yüzyılda bu ülkede gencecik çocuklar idam edildi, başbakanlar, bakanlar idam edildi. Darbeler oldu, bütün bunları yaşadık, istiyoruz ki çocuklarımız böyle acılar yaşamasın. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakabilirsek olağanüstü olacak.

"UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜ HAPİSHANEDE DEĞİL MASADA YAPALIM"

  • Bu ülkede acıların yaşanmasını istemiyorum, insanların bir arada özgürce tartışmalarını istiyorum. Bütün isteğim çocuklarımıza güzel bir yüzyıl bırakalım. Yaşanan acılardan ders çıkaranlardan birisiyim ben. 68 olayları yaşadık, gençliğimizde insanlara önyargılarla yaklaşılırdı. Ülkücüler ile devrimciler hapse düşünce 'Biz niye kavga ediyoruz' dediler. Uzlaşma kültürünü hapishanede yapmayalım, masa başında, sohbet sırasında yapalım diye düşündüm.
  • Kurumlar da hata yapabilirler. Hata kurumun kendisinden değil yönetenden kaynaklanır. Hatalar, yanlışlar olabilir. Gönül kırmış olabilirsiniz, yaptığınız hatalarla insanları mağdur etmiş olabilirsiniz. Bunlar hafızalarımızda duruyor. Önemli olan yarayı deşmek değil yarayı kapatmak. Siyasetçiler bu yaraları sürekli kaşıyarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Biz Türkiye'nin sorunlarından kopuyor, bu yaralarla uğraşmaya başlıyoruz. Buradan çekip çıkarmak lazım. Biz oturalım, bu memleketi nasıl kurtaracağız, ekonomiyi nasıl düzelteceğiz, eğitim sistemi felaket, dış politika gelip, nerelere dayandı? Önümüzde sağlıklı tutarlı tartışmamız gereken alan bu. Bir gelecek vizyonuyla biz önümüzdeki süreci görelim, o çerçevede götürelim.

"PARTİ TABANININ HELALLEŞMEYE İLGİLİ BİR SORUNU YOK"

  • Parti tabanında bir sorun yok. Ben ilçe başkanlarıyla, il başkanlarıyla görüşüyorum. Eleştiri geldiği anda benim il başkanım bunu çok rahat söyler, milletvekili arkadaşlarımız da rahatlıkla söyler. Çünkü bizde liderlik sultası yoktur. Bunu sahada gözlemliyoruz. CHP tabanının takip ettiği medya, sosyal medya ve diğer alanlar var. Lehte bu doğrudur diyen yazarlar da var, yanlıştır diyen yazarlar da var. Biz CHP olarak eleştirileri büyük bir saygıyla karşılarız. Bizim hatalarımız olabilir. Çocuklarımıza kavgasız bir Türkiye bırakmak zorundayız. İyilik, güzellik, ekonomi, eğitim, edebiyat, şiir, sporda yarışmalılar. Bunu entelektüel derinliği zaman içinde olmalı. Kısır tartışmalardan biraz çekilelim.

Yorumlar (0)
banner8
12
az bulutlu
banner9
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14