Karamollaoğlu: Ortak Hedeflerimizin Altını Çizdik

Ankara’da düzenlenen muhalefet liderlerinin 'yuvarlak masa' zirvesine ilişkin konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Uzunca bir süredir ülkemizin hasret kaldığı uzlaşı, hoşgörü ve diyalog iklimi Cumartesi gecesi yeniden yeşertilmiştir. 6 siyasi partinin genel başkanları olarak bir araya geldiğimiz o masa, adeta umudun ve çözümün adresi olmuştur" dedi.

Gündem 16.02.2022, 14:50 16.02.2022, 19:38
Karamollaoğlu: Ortak Hedeflerimizin Altını Çizdik

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretiyle ilgili ise, "Düne kadar '15 Temmuz'un mimarı' dedikleri BAE ile bir araya gelmekte beis görmeyenler, 6 partinin bir araya gelmesinden neden bu kadar rahatsız oluyorlar?" ifadelerini kullandı.

'DEVLETİN İŞLEYİŞİYLE İLGİLİ SORUNLAR VAR'

Karamollaoğlu, şöyle konuştu: 

"Maalesef ifade etmeliyim ki, Türkiye’nin eğitimde, adalette, ekonomide, dış ve iç politikada pek çok sorunu var. En önemlisi devletin işleyişiyle ilgili sorunlar var. Devletin kurumları ve kurumsallığı açısından önemli sorunları var. Ülkeyi yönetenler bu sorunları ve sebepleri anlamaktan uzaklar. Anlamak ve çözmek için gerekli çabayı da ortaya koyamıyorlar. Halbuki bu sorunları çözmenin yolu, farklı fikirlere sahip insanların uyum içinde bir arada çözüm aramasından ve üretmesinden geçiyor.

Kamuoyunun ve sizlerin de yakından takip ettiği üzere geçtiğimiz hafta sonu 6 partinin genel başkanlarıyla bir araya geldik. O gün verdiğimiz fotoğrafın dahi siyasi tarihimiz açısından son derece önemli ve değerli olduğunu buradan bir kez daha tekrar etmekte fayda görüyorum. 12-13 Şubat tarihinde Ahlatlıbel'de çekilen kareler, kuraklaşan siyaset hayatımıza daha şimdiden can suyu olmuş ve insanımıza bir nebze de olsa nefes aldırmıştır. Evet, uzunca bir süredir ülkemizin hasret kaldığı uzlaşı, hoşgörü ve diyalog iklimi Cumartesi gecesi yeniden yeşertilmiştir. 6 siyasi partinin genel başkanları olarak bir araya geldiğimiz o masa, adeta umudun ve çözümün adresi olmuştur. Bir umut ve çıkış kapısı arayan insanlarımızın yüreğine su serpmiştir.

Ne yazık ki, birileri ülkemizin rahat bir nefes almasını ve toplumsal kutuplaşmanın son bulmasını istemiyor. Çünkü kutuplaşmadan nemalanıyor, bu iklimi oluşturarak ayakta kalabiliyorlar. "Kin, kimleri besliyor?" ve "Kimler, kini besliyor?" sorularının cevabı, bu kişileri çok net açığa çıkarmaktadır. Fakat isteseler de istemeseler de, bu tarihi buluşma öncesinde ve sonrasında akla hayale gelmedik iftiralar, senaryolar üretseler de; bu kervan yoluna devam edecektir Allah'ın izniyle...

'O MASADA ORTAK HEDEFLERİMİZİN ALTINI ÇİZDİK'

Biz o masada, bizi diğer partilerden ayıran farklılıklarımızın üstünü çizmedik. Sadece ortak kaygılarımızın ve hedeflerimizin altını çizdik. Bizi bir araya getiren ortak kaygılarımız, ülkemizin problemlerini çözme irademiz ve insanımıza rahat bir nefes aldırma isteğimizdir. Görüyoruz ki; birtakım çevreler her zaman olduğu gibi masada oturma düzeni, tarih, yer ve saat gibi şeyler üzerinden yine sembolizm adına tezviratlar üretmeye başlamışlar.  Öncelikle şunu ifade edelim, o masada;

-Evet, sadece 6 genel başkan yok; 84 milyon insanımız dertleri ve özlemleri ile eşit bir şekilde o masada oturmaktadır.

-Asgari ücretlilerimiz, çiftçimiz, esnafımız, memurlar, işçiler, emeklilerimiz ve açlık ve yoksulluk sınırının altında bir yaşama mahkum edilen milyonlarca insanımızla birlikte oturduk o masaya..

-İşçi ve işverenlerimizi bir araya getirmektedir o masa..

-Üretici ile tüketiciyi, bir araya getirmektedir o masa..

-Yaşlı ile genci, kadın ile erkeği adil bir şekilde buluşturmaktadır o masa..

-A partisine oy veren ile B partisine oy vereni, Doğu ile Batıyı, Kuzey ile Güney'i buluşturmuştur o masa...

'28 ŞUBAT'I OLUMLAYACAKLARA HADDİNİ BİLDİRMESİNİ BİLİRİZ'

Kıymetli arkadaşlar; tarihler üzerinden kıyamet kopartanlara buradan sesleniyorum. Milli Görüş Hareketimizin son ve tek temsilcisi Saadet Partisi'nin olduğu masada, 28 Şubat'ı olumlayacak, bu mesajı verecek, hatta bunu ima edecek olanlara biz haddini bildirmesini biliriz. Böyle şey olabilir mi? Kaldı ki sadece biz değil; 28 Şubat'ın gerçek mağdurları var hep o masada..

"Bu masayı kim kurdu, kimler kurdurdu, ayağı nerde, ayakları nereye basıyor?" diye algı üretmek isteyenlere de sesleniyorum: O masanın ayakları; Kocaeli'nin, Tunceli'nin, Sivas'ın, Konya'nın, Afyonkarahisar'ın ve Ankara'nın bereketli topraklarına sapasağlam basmaktadır.

Ayrıca o masanın çapı; Edirne'den Hakkari'ye, Muğla'dan Ardahan'a, İzmir'den Van'a, Sinop'tan Hatay'a; 81 ilimizi kapsayacak kadar geniştir. Sözün özü; Ahlatlıbel'de kurulan o yuvarlak masanın genişliği 783.562 kilometrekaredir! Aslında o masa meclisi tamamen saf dışı bırakan, bütün yetkiyi tek kişiye teslim eden bir sistem ve anlayışı değiştirmek için kurulmuştu. Ancak, geldiğimiz noktada ülkemiz öyle bir çıkmaza sürüklendi ki, artık sadece bununla yetinemeyeceğimiz ortaya çıktı. Tam bir kaos ortamına girdik. Bunun için yeni arayışlara, çıkış yollarına ihtiyacımız var. Kurduğumuz masanın sorumlulukları, temel ilke ve hedefleri değişti ve aslında genişledi.

Hem Türkiye'de hem de tüm dünyada güttüğümüz temel ilkeler bellidir:

-Savaş değil, barış!

-Çatışma değil, diyalog!

-Çifte standart değil, adalet!

-Üstünlük değil, eşitlik!

-Sömürü değil, adil paylaşım!

-Baskı ve tahakküm değil, insan hakları!

Bu cihanşümul bir değerlendirmedir. Bunların hakim olmadığı bir ülke ve dünya zulme mahkumdur. İşte, kurduğumuz masanın temel ilkeleri olarak da bunları görebiliriz.

-Adalet, ahlak, ehliyet ve liyakat, tek akıl değil ortak akıl, kutuplaşma değil kucaklaşma, hesaplaşma değil helalleşme istiyor, bunun için gayret gösteriyoruz.

-Borca ve tüketime dayalı değil, üretim ve istihdama dayalı ekonomi diyoruz.

-Günlük siyasi menfaatler uğruna milli ve manevi değerlerimizin içi boşaltılmasın, yozlaştırılmasın istiyoruz.

-Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, aileler tarumar olmasın, ülkemizin geleceği ipotek altına alınmasın ve ülke yönetiminde istişare rafa kalkmasın diye çaba gösteriyoruz..

'TÜRKİYE, KÖTÜ YÖNETİMİN SONUÇLARINI YAŞIYOR'

Türkiye, ne yazık ki kötü yönetimin kötü sonuçlarını yaşıyor. Sefalet endeksinde, demokrasi endeksinde en kötü ülkelerle aynı kategoride yer alıyor. Dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ilk 5 ülkesinden biri. En yüksek faiz oranına sahip ülkelerinden biri. Farklı kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlarda Benin, Uganda, Tanzanya, Fiji, Bahamalar gibi ülkelerle aynı seviyede değerlendiriliyor.

İşte böylesi bir ortamda; biz sadece "birilerine karşı olduğumuz" için değil, "Türkiye’nin yanında olduğumuz" için bu fotoğrafta yer alıyoruz. Biz, “birileri gitsin de ne olursa olsun” dediğimiz için değil “Ne olursa olsun Türkiye’yi sorunlarından kurtaracağız” dediğimiz için bir aradayız. Biz sadece "birilerini yenmenin ve seçim kazanmanın" değil, "Türkiye’yi krizlerden ve kötü yönetimden kurtarmanın" derdindeyiz.

Şimdi, “İktidarı kaybedersek ne olacak?” korkusuna kapılanlar bizi eski Türkiye’yi geri getirmekle suçluyorlar. Biz eski Türkiye’yi geri getirmenin değil “Yeniden Büyük Türkiye ve Yaşanabilir bir Türkiye”yi kurmanın gayretindeyiz. Ve öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek! Öyle bir Türkiye inşa edeceğiz ki, her bir vatandaşımız kazanacak, bu topraklar üzerinde herkes mutlu, huzurlu ve insanca bir yaşam sürecek!

'ERDOĞAN, EPEY ŞATAFATLI GÖSTERİLERLE KARŞILANDI'

Bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Diplomaside pek de alışık olunmayan bir şekilde, epey şatafatlı gösterilerle karşılandı kendisi.. Biz ülkelerin birbiri ile görüşmesinin, özellikle de İslam ülkelerinin birbiri ile ilişkilerini geliştirmesinin her zaman altını çizdik ve önemini vurguladık.

Bu ziyareti de bu anlamda önemli ve değerli bulduğumuzu peşinen ifade etmek isterim. Fakat kamuoyunun ve bizlerin zihinlerindeki soru işaretlerinin giderilmesi adına da bazı soruların cevaplanması gerekir diye düşünüyorum. Zira BAE özelinde, hükümetin tutarlılık probleminin bir kez daha gün yüzüne çıktığını görüyoruz.

'HERKESLE NORMALLEŞENLER, NEDEN MUHALEFETLE NORMALLEŞEMİYOR?'

Merak ediyoruz;

Düne kadar "15 Temmuz'un mimarı" dedikleri BAE ile bir araya gelmekte beis görmeyenler, 6 partinin bir araya gelmesinden neden bu kadar rahatsız oluyorlar? "Rabbim de milletim de beni affetsin" diyenler, bu af hakkını kendilerine bir hak olarak görenler, bir taraftan 15 Temmuz'un mimarı olarak ilan ettikleri BAE ile helalleşenler, diğer tarafta 84 yaşında ağır hastalıkları olan Nusret Muğla'yı dört duvar arasında çürümeye mahkum bırakırken, KHK'lıları görmezden gelirken; bunu hangi ahlak, hangi vicdan ve hangi hukuka göre yapıyorlar? Ermenistan ve İsrail ile bile normalleşenler, Mısır ve Suriye ile neden benzer bir adım atmıyor? Herkesle normalleşenler, neden muhalefetle normalleşmeyi beceremiyorlar? Filistin'de zulümler devam ederken, Hindistan'da, Çin'de Müslümanlara her türlü baskı ve zulüm yapılıyorken; hükümet neden bu konularda tek çift söz edemiyor?

Dış politikada bu "savrulmuşluk, tutarsızlık ve yönsüzlük hali", ülkemize ağır maliyetler üretmeye devam ediyor. Her gün değişen ve ülkemizin çıkarları için değil şahsi çıkarlar adına değişen "dostum" ve "küstüm" hitapları ülkemize ağır bedeller üretmeye devam ediyor. İktidar, normalleşme adımlarını dahi normal bir şekilde atmıyor, atamıyor! Sorduğumuz soruların cevaplanmasını ve hükümetin tutarlı ve şahsiyetli bir dış politikada karar kılmasını temenni ediyoruz..

Saadet Partisi olarak, tüm bu süreçlerin takipçisi olduğumuzun, iktidar sahiplerinin ses çıkaramadığı, Müslüman kardeşlerimizin uğradığı her haksızlığın da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında olacağımızın, bir gün elbette bunların hesabını soracağımızın da bilinmesini isteriz..

Hayat pahalılığı, zamlar, işsizlik ve özetle hükümetin düzelteyim derken her geçen gün daha da bozduğu ekonomi... Bir yandan artık vatandaşların yastıklarına, kefen paralarına göz diken iktidar, diğer yandan tüketime, borca, israfa hız kesmeden devam eden yine aynı iktidar.. İşine gelince; "yaptığımız her şeyi bize Allah yaptırıyor" diyecek kadar fütursuzlaşanlar, işine gelince de "bu zamları biz yapmıyoruz" diyecek kadar komikleşenler...

2-3 liralık TRT payını kaldırıp, hemen ardından %127 elektriğe zam yapanlar, dolar kurunu 18'e kadar çıkarıp, bir nebze geri düşünce alkış bekleyenler, Zamlara dövizi bahane edip, döviz düştüğü halde fiyatlar daha da artınca bu kez esnafı, üreticiyi, marketleri suçlayanlar, kira bedeli kadar, bir ailenin fatura giderlerinin olmasına sebep olanlar, "KDV'yi %1'e indirdik, problemleri çözdük, hadi şimdi bizi yine alkışlayın" diyenler, diğer taraftan her bir ürüne zam üstüne zam yapanlar; bunun hesabını millete vermezler, millet de bunun hesabını soracaktır!

'BAKLAVA VE TOSTUN İÇİNE BOŞALTANLAR DA ONLARDIR'

Değerli arkadaşlar, kıymetli vatandaşlarımız; bilesiniz ki; işte bunlar hep aynı kişiler.. Değerlerimizin içini boşaltanlar kimlerse, baklava ve tostun içini boşaltanlar da onlardır. Fakat az kaldı, biliyoruz; çok sıkıldınız, yoruldunuz ve bunaldınız. Ama hep birlikte bu kötü gidişata artık son verecek; ülkemize rahat bir nefes aldıracağız. Saadet Partisi, bunun teminatıdır. TBMM'nin gücünün kalmadığı, bakanlıkların dahi yönetim iradesinde etkisinin bulunmadığı ve sadece iki kişinin kapalı kapılar ardında görüşüp, bu görüşmeye göre bakanların ve politikaların değiştiği bu yönetim sistemini değiştireceğiz!" 

Yorumlar (0)
banner8
12
az bulutlu
banner9
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14