Erdoğan Yine "Sabır ve Destek" Dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası ekonomiyle ilgili açıklamalar yaptı. Vatandaşlardan sabır ve destek isteyen Erdoğan, faiz konusunda "Türkiye'nin ihtiyacı faizi yükseltmek değil, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazlayı artırmaktır" dedi.

Gündem 22.08.2022, 21:03 13.09.2022, 13:19
Erdoğan Yine "Sabır ve Destek" Dedi

Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirildi. 2 saat 45 dakika süren toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan, ekonominin yanı sıra yurt içindeki diğer gelişmeler ile yurt dışında yaşananlara değindi.

“FAİLLER HAKKINDA GEREKEN İŞLEMLER YAPILACAK”

Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen Erdoğan, açıklamasında şunları söyledi:

* “Gaziantep ve Mardin’de meydana gelen trafik kazalarında hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu kazalar ile Rize’deki kazada yaralanan vatandaşlara Allah’tan şifa diliyorum. Gaziantep ve Mardin’deki kazalar tüm boyutlarıyla soruşturuluyor. Biz, ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımız güvenle, konforla, hızla istedikleri yerlere gidebilsinler, lojistik hizmetler kesintisiz sürdürülebilsin diye Cumhuriyet tarihinin en büyük ulaştırma yatırımlarını yaptık. Buna rağmen böyle akılalmaz facialarla karşılaşmaktan dolayı üzüntülüyüz.

* Yapılan soruşturmalar neticesinde failler hakkında gereken işlemler yapılacaktır. Bununla kalmayacak, benzer kazaların bir daha yaşanmaması için trafik ve araç güvenliği başta olmak üzere her alanda ihtiyaç duyulan tedbirleri belirleyerek süratle uygulamaya geçireceğiz. Attığı her adımı ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesine göre belirleyen bir hükümet olarak ‘önce insan’ anlayışıyla bu meselenin de üstesinden gelmekte kararlıyız.

* Araçla veya yaya olarak trafiğe çıkan vatandaşlarımızı bir kez daha kurallara harfiyen riayet etmeye, can ve mal güvenliklerini tehlikeye atacak her türlü davranıştan uzak durmaya davet ediyoruz. Kazalarda ciddi mağduriyetler söz konusu. Bunun için de gerek devlet olarak 250 (bin lira) artı 50 (bin lira) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, bunun yanında firma, 250 (bin lira) de onların desteğiyle bu olayda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine bu desteği sağlamış oluyoruz.

YÜKSEK ASKERİ ŞURA KARARLARI

* Son kabine toplantımızdan bu yana ülkemiz ve milletimizi ilgilendiren pek çok çalışma yaptık. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerindeki terfileri görüşüp karara bağladık, ardından da görevlendirmeleri yaptık. Şanla, şerefle yürüttükleri görevlerini başarıyla tamamlayarak emekliye ayrılan tüm komutanlarımıza ülkemize olan hizmetleri dolayısıyla teşekkür ederim. Yeni rütbeleri ve görevleriyle ülkemize çok önemli hizmetlerde bulunacaklarına yürekten inandıkları subaylarımıza başarılar dilerim.

* Salgın döneminde şehir ziyaretlerimizi seyrekleştirdiğimiz için pek çok ilimize gitme imkanı bulamamıştık. Bir süredir hafta sonlarını mümkün olduğu kadar şehir ziyaretleriyle değerlendirmeye gayret gösterdik. Bu çerçevede 6 Ağustos’ta Kocaeli’ni ziyaret ettik, burada iş dünyasıyla bir araya geldik, toplu açılış töreninde vatandaşlarla buluşup hasret giderdik. Bizleri bağrına basan vatandaşlarımızla hasbihal etmenin yanında, yatırım tutarı 8,5 milyar lirayı geçen yüzlerce eserin de toplu açılış törenini gerçekleştirdik.

* Dünyanın en yaygın 6’ncı diplomatik misyonuna sahip ülkesi olarak, her yıl büyükelçileri ülkemizde bir araya getirerek kapsamlı istişareler yapıyor, beraber yeni hedefler belirliyoruz. Bu yıl, 2023 ve Ötesinde Akil ve Müşfik Türk Diplomasisi temasıyla düzenlenen toplantı dolayısıyla 8 Ağustos’ta büyükelçilerle geçmişten bugüne uzanan ve geleceği kucaklayan ufuk turu yaptık.

* ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek ifade ettiğimiz küresel yönetim sistemindeki değişimde ülkemizi hak ettiği yere çıkarma mücadelelerimizi diplomatlarla başarıya ulaştıracağız. Hüseyin Gazi Vakfı Dergahı’nda Alevi Bektaşi vatandaşlarımızla Muharrem orucunu açıp, muhabbet ettik. Türkiye’nin ve Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz canlarımızla önümüzdeki dönemde daha yakın, hasbi ve ortak değerlerimize odaklı çalışmalar yürüteceğiz.

DOĞALGAZ MESAJI

* Ülkemizin, dünyanın önde gelen deniz sondaj filosu sahibi bir ülke haline geldiğinin somut örneklerinden olan Abdülhamid Han Gemisini Mersin Taşucu’ndan Antalya Gazipaşa açıklarındaki görev yerine uğurladık. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz sevincimizi yeni müjdelerle taçlandıracağımıza inandığımız bu sondaj gemimiz aynı zamanda Akdeniz’deki haklarımızı ve çıkarlarımızı savunma idealimizin de bir sembolüdür. Bu güzel uğurlama töreninin ardından Akkuyu’daki nükleer santral inşaatımıza giderek incelemelerde bulunduk. İnşallah bu santralin ilk ünitesini önümüzdeki yıl devreye alarak ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarma yolunda yeni bir adım daha atacağız.

* Konya’da düzenlenen, 56 farklı ülkeden sporcuların katıldığı 5’inci İslami Dayanışma Oyunlarının açılışını yaptık. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev başta olmak üzere çok sayıda devlet ve hükümet başkanının açılışına katıldığı İslami Dayanışma Oyunlarının, sporun, dostluğu ve kardeşliği birleştirici, bütünleştirici, tahkim edici vasfına katkıda bulunmasını diliyorum.

* Balkanlardaki dost ve kardeş ülkelerle yakın ilişkileri sürdürmeye, bölgede kırılganlığın arttığı bu dönemde özel önem veriyoruz. Bu kapsamda 10 Ağustos’ta Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile bir araya geldik. Eylülün ilk haftasında üç ülkeyi kapsayan Balkan turuna çıkacağız. Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor’u Türkiye’ye resmi ziyareti dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir ettik.

* Ülkemizin sınırlı su kaynaklarını etkin ve verimli şekilde kullanmak için baraj inşasına özel önem veriyoruz. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız 605 yeni hidroelektrik santrali ile baraj sayımızı 703’e çıkararak bu doğrultuda önemli mesafeler kat ettik. Sulama ve içme suyu amaçlı barajlarla bu sayının 930’u bulduğunu da belirtmek isterim.

* Yaptığımız yatırımlar sayesinde ülkemizi hidroelektrik güç bakımından dünyada 9’uncu sıraya yükselttik. Su depolama kapasitemizi 180 milyar metreküpün üzerine çıkartarak hem kuraklığa hem de sel baskınlarına karşı önemli bir altyapı kurduk. Devlet Su İşlerimizin düzenlediği törenle 11 Ağustos’ta 34 hidroelektrik barajını daha hizmete alarak, bu alandaki gücümüzü daha da artırdık. Resmen hizmete aldığımız barajlarımızın bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

* İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin 1 milyon kitap kapasiteli yeni kütüphanesinin açılışı 12 Ağustos’ta yapıldı. Türkiye’nin kütüphane atılımıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapma imkanı bulduk. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki Millet Kütüphanesi’nin ülke sınırlarını aşan prestiji de doğru istikamette gittiğimizi işaret ediyor.

* Geçen hafta Çorum ziyaretimizde, yatırım bedeli 3 milyar 263 milyon lirayı bulan eser ve hizmetlerin resmi açılışını yaptık, Sungurlu Organize Sanayi Bölgesi’nde inşasına başlanan çok önemli bir savunma sanayi projesinin temelini attık. Çorum’da, 6 milyarlık yatırımla yapılan üç ayrı fabrikanın ilk etabı 2023’te hizmete alınacak. Bu tesisler yılda 2 milyar liralık katma değer üreterek, cari açığın azalmasına 4 milyar lira katkıda bulunacak. Makine ve Kimya Endüstrisi şirketinin teknoloji ve bilgi birikimi desteği ile kurulan tesis her şeyiyle yüzde 100 yerli ve milli bir eser olacak.

* Nevşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma programına katıldık. Hünkarın ‘bir olalım iri olalım diri olalım’ tevhidini cem olduğumuz canlarla paylaştık. Hazreti Hünkarın ‘gelin canlar bir olalım’ çağrısına milletimizin, İslam aleminin ve dünyanın her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğu bir dönemde Hacıbektaş’tan verdiğimiz mesajların tüm gönüllerde makes bulduğuna inanıyorum.

* Malezya Kralı Sultan Abdullah Ri’ayatuddin Al-Mustafa Billah Şah’ın Türkiye’ye resmi ziyaretini, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Dün akşam da ailece birlikte İstanbul’da bir arada olduk ve oradan da yine hem iki ülke arasında bundan sonra atacağımız adımların da müzakeresini birlikte yaptık.

“AMACIMIZ, PUTİN VE ZELENSKİ’Yİ BİR ARAYA GETİREREK KRİZİ KÖKTEN ÇÖZMEK”

* Dünyanın en önemli kriz başlığı olan Rusya-Ukrayna savaşının ülkemiz ile tüm insanlığı ilgilendiren sonuçlar doğuran etkileri devam ediyor. Türkiye olarak bu savaşın önce önüne geçmek, ardından da barışla sonuçlanması için her türlü gayreti gösterdiğimize herkes şahittir. Tahıl krizinin önüne geçecek mekanizmanın kurulması da yine bizim gayretlerimizle mümkün olmuştur.

* Dünya tahıl üretiminin üçte birinden fazlasını Rusya ve Ukrayna’nın gerçekleştirdiği göz önüne alındığında, sadece Ukrayna tahılının, ülkemiz üzerinden dünyaya gönderilmeye başlanması bile insanlık için başlı başına kritik bir gelişmedir. Ülkemizin Rusya-Ukrayna krizinde sergilediği dengeli, barışçı ve çözüm odaklı yaklaşımın önümüzdeki günlerde diğer alanlarda da müspet neticelere tahvil edilmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz.

* Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 5 Ağustos’ta Soçi’de bir araya geldik. Putin ile iki ülke ilişkilerini, bölgedeki diğer gelişmeleri ve Ukrayna savaşını görüşme imkanı bulduk. Ukrayna’da geçen hafta düzenlenen Üçlü Zirve’yi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile gerçekleştirdik. Amacımız inşallah uzak olmayan bir tarihte Sayın Putin’le Sayın Zelenskiy’i de ülkemizde bir araya getirerek, bu krizi kökünden çözecek yolu açmaktır.

* Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı yarın misafir edeceğiz, çarşamba günü Müteahhitler Birliği’nin ödül törenine katılacağız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile perşembe günü Ahlat’ta, cuma günü Malazgirt’te programlara katılacağız. Anadolu’yu bizlere vatan olarak bırakan ecdadımızı yad edeceğiz. Cuma namazımızı inşallah Malazgirt’te kılacağız. Diyanet İşleri Başkanımızın imametinde inşallah Cuma namazımızı orada ifa edeceğiz.

* Önümüzdeki haftanın ilk gününü de Büyük Taarruz’un 100. Yılının heyecanını Kütahya ve Afyonkarahisar’daki programlarda vatandaşlarımızla birlikte yaşayacağız. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda durmadan, duraksamadan, çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, mücadeleye kesintisiz devam edeceğiz.

“MANDACI İKTİSATÇILAR GÖRMEZDEN GELMEYE DEVAM EDİYOR”

* Ülkemiz son 20 yılda, kazandırılan güçlü altyapının üzerinde hem asırlara sari kayıplarını telafi etme hem de hedeflerine ulaşma yolunda kritik bir dönemeçten geçiyor. Bu seviyeye gelene kadar vesayetten terör örgütlerine, darbecilerden ekonomik tetikçilere kadar her türlü engelin karşılarına çıkarıldık, her türlü yol denendi. Milli iradenin üstünlüğünü tesis edip, vesayeti etkisizleştirmek, sınırlarımızın ötesine geçen harekatlarımızla terör örgütlerinin başını ezmek, darbecilere ülkeyi dar etmek suretiyle hamdolsun mücadelemizin önemli bir kısmını kazandık.

* Son dönemde ülke ve millet olarak bizi en çok zorlayan konunun faiz-kur-enflasyon denklemi ile sınandığımız ekonomi alanı olduğu bir gerçektir. Dünyadaki gelişmeleri ve ülkemizin gücünü dikkate alarak ekonomimizi mahvetme tehdidi gibi açık ve alçak bir saldırıya maruz kaldığımız 2018’den itibaren bu alanda yeni programı hayata geçirmeye başladık.

* Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın teorik arka planının ve uygulamadaki mantığının anlaşılması vakit alıyor. Biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yapacağımızı gayet iyi bildiğimiz için bu tür tartışmalara kulak asmadan işimize baktık, ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Bizim yıllar önce yaptığımız, önceliği istihdama ve üretime verme tercihine, bugün gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın da yönelmeye başladığını görüyoruz.

* Elbette ‘mandacı iktisatçılar’, programı kötülemek için hâlâ dünyadaki örnekleri görmezden gelmeye, verilerin yarısını anlatıp diğer kısmının üzerini örtmeye, yatmaya devam ediyor. Akıl ve vicdan sahibi iktisatçılarımız ise detaylara ilişkin kimi eleştirilerini söylemekle birlikte, programımızın mantığını ve amacını biraz mahcup ifadelerle olsa da takdir ediyor.

* İktisat teorileri ve uygulamaları, fizik ve matematik bilimleri gibi her yerde geçerli kuralları, formülleri, denklemleri yok, bu alana ilişkin teori ve uygulamalar, ülkelerin, toplumların şartlarına, kültürüne, birikimine, kabiliyetine ve gücüne göre değişiklik gösterir. Bir ülkede başarılı olan bir model diğerinde de aynı sonucu vereceğinin garantisi yoktur.

* Kendi eğitimlerine ve donanımlarına göre ülkemizde ısrarla belirli iktisat modellerinin uygulanmasını isteyenlerin fanatizmi, akılcılıklarından değil, tembelliklerinden veya gerideki başka çıkar ilişkilerinden kaynaklanır. Biz bu hakikatleri bildiğimiz için birilerinin ne dediğine değil, ülkemizin neye ihtiyacı olduğuna, milletimize verdiğimiz sözleri nasıl yerine getirebileceğimize bakıyoruz.

“BÜTÜN DÜNYA YÜKSEK ENFLASYON GERÇEĞİ İLE BOĞUŞUYOR”

* Bugün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidiyle boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstesinden gelmeyi peşinen başarmıştır. Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir ama burada asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır.

* Biz enflasyon rakamlarının insanlarımızın hayatındaki olumsuz etkilerini her kesimin gelir seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken, aynı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri de alıyoruz. Buna karşılık uzunca bir süredir enflasyonsuz ekonomik iklimde yaşamaya alışmış ülkelerde bizimkiyle mukayese edildiğinde daha küçük gözüken oranların etkileri, çok daha derin ve yıkıcı hissediliyor.

* Ülkemizde yaklaşık 1 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyonu 1994 ve 2001 krizleriyle karşılaştırmak sadece bize değil, vatandaşlarımıza da yapılmış büyük bir haksızlık olur. Çünkü bugün yaşadığımız enflasyon, bütçe ve işsizlik kaynaklı değil, küresel gelişmelerin tetiklediği dengesiz fiyat hareketlerinin sonucudur. Yani maliyet odaklı enflasyondur.

* Fiyatların artması istenmeyen bir durum olmakla birlikte, bütçenin güçlü, üretimin dinamik, istihdamın yüksek olduğu bir ortamda üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur. Geçmişte ülkemizi, dünyanın pek çok yerinde yapıldığı gibi, finansal dalgalanmalar ve varlık hareketleri üzerinden soymayı alışkanlık haline getirenler, bizi aynı yola sokmak için canhıraş bir gayret içindedirler ama ülkemiz büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda ekonomide kendi yolunu çizmiştir ve bu istikamette kararlılıkla yürümektedir.

FAİZ MESAJI

* Türkiye’nin ihtiyacı faizi yükseltmek değil, yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı ve cari fazlayı artırmaktır. Gelişmiş ülkelerdeki bizden daha derin farklar içeren politika faizleri ile enflasyon oranları arasındaki ilişkiye hiç bakmayıp, Türkiye’deki durumu felaket tellalı edasıyla anlatanların niyetleri başkadır. Bugünkü ekonomi programımızı 10, 15, 20 yıl, belki bu cesaret ve kararlılıkla uygulayamayabilirdik. Çünkü o dönemlerde siyasi ve askeri gücümüz gibi ekonomik altyapımız da henüz böyle bir politikayı destekleyecek seviyede değildi ama bugün Türkiye, her alanda bir başka ligin, bir başka dünyanın oyuncusudur.

* Kendi krizlerinin yükünü azaltmak için ülkemizin politikasına benzer ve hatta daha ileri adımlar atan gelişmiş ülkeler var. Aynı ülkelerdeki kimi çevrelerin, Türkiye gibi potansiyellerini en üst seviyede kullanmaya başlayan yerlere karşı eski politikaları dayatmaları ise iyi niyetlerinden değil, kendi çıkarlarının derdine düşmelerinden kaynaklanıyor.

“O ESKİ TÜRKİYE ARTIK GERİDE KALDI”

* Hiç kimse kusura bakmasın, o eski Türkiye artık geride kaldı. Tıpkı güvenlik, enerji, sanayi politikaları, sosyal politikalar gibi ekonomi politikamızı da kendi ihtiyaçlarımıza ve çıkarlarımıza göre belirlemeyi sürdüreceğiz. Son 20 yılda yapılan her eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, tarım, teknoloji yatırımı bugünler içindi. Bu yatırımları küresel finans baronlarına daha çok kaynak aktarmak için değil, kendi vatandaşlarımızın hayat seviyesini yükseltmek, geleceğini güçlendirmek için yaptık.

TÜRK LİRASI ÇAĞRISI

* Hiç kimsenin siyaset mühendisliği, sinsi tuzak, naftalin kokulu sosyal projeleriyle bizi bu hedeften alıkoymalarına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’nin yeniden yarım asrı aşkın süredir oynanan oyunlarla, sıcak para sömürgesi haline dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz. Ekonomi modelimizle yatırım yapan, çalışan, ticaret yapan kazanacak. Bunların hasılasıyla da devlet, bütçe kazanacaktır.

* Hükümete geldiğimiz günden beri titizlikle durduğumuz bütçe disiplininden taviz vermeyeceğiz. Büyümeden, istihdam ve ihracata, bütçe gerçekleşmelerinden, küresel ticaretten aldığımız pay tüm rakamlar ekonomi programının öngörülerine uygundur.

* Vatandaşlardan tek ricam kendi paralarına güvenmeleridir. Yerli parayı koruyacak her türlü mekanizmayı oluşturduk. Artık hiç kimsenin dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır. Tasarruflarını halen döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı Türk Lirası mevduatlarına dönmeye davet ediyorum.

“HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ! GEMİ SU ALARAK BATARSA HEPİMİZ BOĞULACAĞIZ”

* Hepimiz aynı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu gemi güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden su alarak batarsa hepimiz boğulacağız. İş dünyamızı ve vatandaşlarımızı desteklemek için düşük maliyetli Türk Lirasını götürüp dövize veya altına yatırmak Türkiye gemisinde delik açmaktır.

* Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne enflasyon ve girdi maliyetlerine izahı olmayan fiyatlar koymak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Paradan para kazanmak adına yapacağı yatırımı yapmamak, işçiyi çalıştırmamak, ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak Türkiye gemisinde delik açmak demektir.

* Tüm bu gelişmeleri harfiyen takip ediyoruz. Tespit ettiğimiz sorunların çoğunun hukuki değil ahlaki temelli olduğunu gördüğümüz için kamunun alternatif imkanlarını kullanarak çözüm arıyoruz. Piyasada denetimleri sıklaştırdık. Gıdadaki dengesiz fiyat artışlarına karşı kooperatif marketlerini devreye soktuk.

MISIR ALIM FİYATI BELLİ OLDU

* Bu vesile ile mısır üreticilerimize bir müjde vermek istiyorum. Toprak Mahsulleri Ofisimiz hasat dönemi yaklaşan mısır alım fiyatını destek hariç ton başına 5 bin 700 lira olarak uygulayacaktır.

* İşçi, memur, emekliye kadar her kesimin ücret artışlarını yüksek tuttuk. Düşük gelirli kesimin konut ihtiyacını karşılamak için Eylül’de açıklayacağımız yeni atılımı da atıyoruz. İstihdamı temel iş gücü eğitiminden uzmanlığa kadar her seviyede destekliyoruz. Kamu ç alışanlarını ek gösterge, sağlık çalışanlarının özlük haklarını çözdük.

* Öğrencilerimizin stajlarını Ulusal Staj Programlarıyla objektif kriterlerle gerçekleştirmelerini sağladık. 100 bini aşkın öğrencimizin yararlandığı staj programımızı daha da geliştiriyoruz.

YİNE SABIR VE DESTEK İSTEDİ

* Hangi alana mercek tutarsak tutalım, her konuda mevcut kazanımlarına sahip çıkarak ülkemizi daha ileriye taşıyacak tabii hali hazırda yaşanan sıkıntıları da çözecek çalışmalar içindeyiz. Hazine ve Maliye Bakanımız ile ekibi başta olmak üzere ekonomi ile ilgili tüm kurumlarımız güçlü bir koordinasyon içinde sorumluluklarını yerine getirmektedir.

* İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren hayat pahalılığıyla mücadele başta olmak üzere ekonomi programımızın olumlu etkileri daha ileriye götürülecek ve bu konuda kararlığımız ispatlanacaktır. Vatandaşlarımızdan sadece sabır ve destek istiyoruz.

“YARDIMCI KAYNAK KİTAPLAR DA ÜCRETSİZ OLACAK”

* Kabine gündemimizdeki bazı hususlarla ilgili bilgileri paylaşmak istiyorum. 3 hafta sonra 12 Eylül Pazartesi başlayacak olan 2022-2023 eğitim-öğretim yılına hazırlıklarımız yoğun şekilde devam ediyor. Ücretsiz ders kitaplarımızın basımı ve dağıtımı tamamlandı.

* Paramızla kitap alamıyorduk. Kitap bulamıyorduk. Üst sınıflardaki abilerimizden teksir notlarını bile satın alamıyorduk. Ama şimdi kuşe kağıtta basılı kitapları ücretsiz olarak her eğitim öğretim yılının başında sıralarının üzerinde yavrularımızın önüne koyuyoruz. Bu yıl ders kitaplarının yanı sıra yardımcı kaynakları da ücretsiz olarak okullar açıldığında öğrencilerimizin masalarında hazır edeceğiz.

* Dağıttığımız yardımcı kaynak tutarı 130 milyonu buluyor. Milli Eğitim Bakanlığımız tüm okullarımızın temizlik, kırtasiye, küçük onarım, atölye gibi bütçeleri bu yıl doğrudan okullara gönderdi. Temizlik işlerinde çalışacak 60 bin kişi okulların açılmasıyla görevlerine başlayacaklar.

* 10 bin okul projesi kapsamında 3 milyarlık proje kullanarak çok iyi çalışmalar gerçekleştirdik. Yıl sonuna kadar ana okulu sayısı 3 bine tamamlanacak. 1 Eylül’de atamalarını yapacağımız 20 bin öğretmenin 7 binden fazlasını okul öncesi öğretmenliğine tahsis ettik.

* Yazın açtığımız bilim, sanat, matematik ve yabancı dil yaz okullarından 1 milyon çocuğumuz yararlandı. Bu yaz yeni projeyle kapalı köy okullarını imar ederek köy yaşam merkezleri haline getirdik. Okulların açıldığı tarihe kadar 1500 köy yaşam merkezini faaliyete geçirmiş olacağız.

* Eş durumu ve benzeri taleplerle özür tayinine müracaat eden öğretmenlerimizin başvurularının istisnasız tamamının karşılandığı müjdesini vermek istiyorum.

BAŞÖĞRETMENLİK AÇIKLAMASI

* Uzman ve başöğretmenlik kadrolarına 614 bin 446 başvuru oldu. Büyük bölümü gerekli eğitimleri tamamladılar. Yüksek lisans, doktora yapmış olan 80 bin öğretmenimiz zaten muaftır. Boykot çağrılarını milli iradenin tecelligahı olan Meclisimize saygısızlık olarak görüyoruz.

“MAĞDURİYETE YOL AÇAN MALPRAKTİS SORUNU ÇÖZÜLDÜ”

* Sağlıkçılarımıza 14 Mart Tıp Bayramı’nda verdiğimiz sözlerin hepsini birer birer yerine getiriyoruz.. Hekimlerin mağduriyetine yol açan malpraktis sorunu çözüldü. Hekimlerin emekliliklerinde hak kaybına yol açan düzenlemeyi tamamladık. Sağlık kuruluşlarındaki uzman hekimlerimizin hastalara daha fazla vakit ayırabilmeleri amacıyla 85 bin yardımcı personel kadrosunu açtık.

* Aile hekimlerimizin temel ücretlerini de hasta yüküne orantılı şekilde yeniden düzenledik. Türkiye’nin en köklü sağlık reformlarını hayata geçirmiş yönetim olarak son dönemde şikayetlerin tamamını çözüme kavuşturmuş oluyoruz.

* Kırsal kalkınma programının 11. çağrısı için projeler alınmaya devam ediyor. Destek için gereken puan seviyesini 65’den 30’a düşürüyoruz. Böylece 4 binin altında kalan desteklenecek proje sayısını 7 bin 714’de yatırım tutarını da 10 milyar liraya yükselttik.”

Yorumlar (0)
banner8
12
az bulutlu
banner9
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14