Erdoğan: Faizi Düşürmeye Devam Edeceğiz

Kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu iktidar faizi artırmayacaktır. Biz faizi düşürmeye devam edeceğiz" dedi.

Gündem 06.06.2022, 18:11
Erdoğan: Faizi Düşürmeye Devam Edeceğiz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen kabine toplantısı sona erdi.

3600 ek gösterge ile ev kiralarındaki artışların ön planda olduğu toplantıda yurt içindeki ekonomik ve diğer konular ile yurt dışındaki gelişmeler ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2.5 saat süren toplantı sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:

* “Siyasi ve ekonomik olarak kendi yolumuzu çizmeye her teşebbüs edişimizde kendimizi darbelerin, istikrarsızlıkların, krizlerin içinde bulduk. Büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi sayesinde nihayet kendi hedef ve vizyonunu belirleyip, uygulayabileceği iklime kavuştuk.

* Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini bizzat kendisi tayin eden, uygulayabilen bağımsız bir ülkedir. Kendi ekonomik ve sosyal programlarını hayata geçirebilen güçlü bir ülkedir. Medeniyet ve tarih birikiminin farkına varmış, bunun gerektirdiği insani duruşu her alanda ortaya koyabilen bir ülkedir.

“ARTIK YAZIŞMALARDA ‘TÜRKİYE’ ADI KULLANILACAK”

* Geçtiğimiz hafta BM’de ülkemizin uluslararası alandaki resmi adını Turkey’den Türkiye’ye çevirmiş olmamız da işte bu yeni dönemin sembollerinden biridir. Kurum ve kuruluşlarımız, vatandaşlarımız göğüslerini gererek ülkelerin adını Türkiye olarak ifade edebileceklerdir.

* Bugün kabine toplantımızda bu kararı da aldık. Nitekim BM’de de bu yazışma gündeme tamamıyla girmiş durumdadır. Düne kadar bize yapamazsınız dedikleri ne varsa hepsini yaptık, yapmayı sürdürüyoruz.

“NEREDEN GELDİĞİMİZİ VE NEREYE GİTTİĞİMİZİ BİLİYORUZ”

* Düne kadar bize altından kalkamazsınız dedikleri ne varsa hepsinin altından kalktık. Türkiye üzerine konan ipotekleri kaldırmış bir ülkedir. Bu sayede geçtiğimiz 20 yılda ürettiğimiz milli gelirin dörtte birini yatırımlar için kullanarak, istihdamı yüzde 42 yükseltmeyi başardık.

* Biz alt yapımızı yeni baştan inşa ederek etki alanımızı inşa ederek ülkemizi geleceğe hazırladık. Mandacı zihniyetlerin, müstemleke heveslerin anlayamadıkları hakikat işte budur.

* Sınır ötesi harekatlarımızdan NATO içindeki tartışmalara, küresel krizlere karşı tutumlarımızdan her alanda bu idrak noksanlığını görmek mümkündür. Biz neyi, niçin, nasıl yaptığımızı biliyoruz. Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi biliyoruz. Milletim müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun.

“DÜNYADA ORMAN VARLIĞINI YÜKSELTEN NADİR ÜLKELERDEN BİRİYİZ”

* Parlak bir gelecek bizi bekliyor. Büyük ve güçlü Türkiye inşasında kat ettiğimiz her mesafe atılmış bir adımdır. Yeter ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimize halel getirmeyelim. 2053 vizyonunun bir afaki söylem değil hızla yaklaştığımız bir hakikat olduğunu hep birlikte göreceğiz.

* Bizim hayallerimiz de, vizyonlarımız da, hedeflerimiz de milletimizin güvenliği, huzuru ve müreffeh geleceği içindir. Biz bu rakamları rastgele seçmediğimiz gibi lafta da bırakmıyoruz. Bizden sonraki nesillere bırakacağımız 2053 vizyonumuzu somut hedeflere dönüştürecek hazırlıkları titizlikle yürütüyoruz.

* Çevreden başlayarak tüm hizmet alanlarındaki hazırlıklarımızı uygulamalara, planlara dönüştürüyoruz. Birileri çevre adına sadece salon toplantıları yapar veya sokakları yakıp, yıkarken biz daha yeşil çevrelere imza attık.

* Dünyada orman varlığını yükselten nadir ülkelerden biriyiz. Ülke genelinde korunan alan miktarını yüzde 12’ye varan artırarak tabiat güzelliklerimize adeta şemsiye oldu.

* 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi projesine başladık. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi de bunlardan biridir. Hedefimiz Evliya Çelebi’nin bir sincabın Edirne’den Kars’a toprağa basmadan ağaçtan ağaca zıplayarak gidebildiği Anadolu tasvirini hayata geçirmektir.

“İKLİM KANUNU’NUN HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK”

* Paris İklim Anlaşması’na taraf olurken daha adil bir dünya için, mazlum ve mağdurların haklarını koruyacak perspektifle hareket ettik. 2053 vizyonumuzun merkezine iklim değişikliğiyle mücadele programımızı yerleştirdik. İklim Kanunu’nun hazırlıklarına başladık. Enerjiden güneşten, rüzgara yenilenebilir kaynaklara yatırımları daha da arttırıyoruz.

* Temiz ulaşım ağını genişletiyor, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını teşvik ediyoruz. Atık yönetiminde sıfır atık seferberliği ile geri kazanım olayını yüzde 60’lara çıkarmayı planlıyoruz. Ormanları genişleterek yeşil koridorları arttırarak tabiat temelli çözümlerle karbon dengesini sağlıyoruz.

* Tüm imkanlarımızı yeşil kalkınma seferberliğine dahil ediyoruz. Finansmanda temiz üretim modellerine yönelik yatırımları destekleyerek ülkemizin cazibe merkezi haline gelmesine katkı veriyoruz. Afetlerde vatandaşlarımızın zararlarını hızla telafi ederek mağduriyetlerin önüne geçiyoruz. Yeşil dönüşüm hamlesinin tüm eğitim kademelerinde müfredata girmesini sağlıyoruz.

* İklim elçileriyle gençlerimizi uzman düzeyinde yetiştirip iklim dostu dönüşüm süreçlerine dahil ederek yeni sektörler yeni istihdam alanları oluşturuyoruz. İklim Değişikliğiyle Mücadele Türkiye Modeli vizyon belgesi ile tüm bu çalışmaların siyasi perspektifini de ihmal etmiyoruz.

“BURADA KAZANAN KİM? TUZU KURU BİR KESİM”

* Biz gençlerimizle 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye 2053 hedeflerine ulaşacak inancı ve kararlılığıyla gerisini takdiri ilahiye ve milletimizin irfanına bırakıyoruz.

* Geleceği başkalarının yaptıklarını izleyerek değil kendisi bizzat inşa ederek şekillendirmeye talip her bir evladımıza şükranlarımı sunuyorum.

* Türkiye’nin geldiği yol özellikle bunu yol ayrımı olarak kabul edecek olursak en çok tartışmaya sebep olan tercihi hiç şüphesiz ekonomi programı olmuştur. Bütün dünyaları faiz, enflasyon, kur ilişkisi üzerine kuran kesin inançlılar ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisini anlamaya çalışmamaktadır.

* Enflasyon bir sorun mudur? Evet bir sorundur. Ama Türkiye’nin sorunlarının asıl sebebi tek başına bu başlık mıdır? Eğer öyle olsaydı geçmişte sayısız defa uygulanan enflasyonla mücadele programları sayesinde ülkemiz tüm sorunları çözmüş olurdu. Ülkemizde bizim programımıza kadar bu teşhisin kasıtlı olarak yanlış konduğu, yanlış tedavilerin uygulandığı bir gerçektir.

* Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor.

* Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlayan döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar.

“BİZDE TALEP KAYNAKLI BİR FİYAT ARTIŞI YOK”

* Biz tercihimizi faizleri yükselt baskısıyla ülkeyi soymak için ellerini ovuşturanlardan değil, istihdamı arttırarak milyonlardan yana kullandık. Tercihi finansal illüzyonlardan yana kullanmak, ülkeyi emperyalist mandalara peşkeş çekmek demektir.

* Hadi bize inanmıyorlar, hiç değilse kendi putlarına, ideolojik efendilerine kulak versinler. Uluslararası kuruluş başkanları bile faiz konusunda ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor. Türkiye için eskinin köhne enflasyon faiz denkleminde ısrar etmek gafletten kaynaklanmıyorsa alenen ihanet teşebbüsü demektir.

* Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara enflasyon diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir.

* Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde.

* Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık.

* Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz.

* Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz.

“BU İKTİDAR FAİZİ ARTIRMAYACAKTIR”

* Bu iktidar faizi artırmayacaktır. Biz faizi düşürmeye devam edeceğiz.”

Yorumlar (0)
banner8
12
az bulutlu
banner9
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14