Ankara Kalesi’nin “Akkale” adıyla bilinen burcunda 1921’de kurulan müzenin 100. Yılına özel hazırlanan ve 54 sanatçının eserlerinden oluşan 'Anadolu Uygarlıklarından İzler' isimli resim, seramik ve heykel sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Anadolu Medeniyetleri Müzesinde düzenlenen serginin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, kültürel değerlerin korunmasının, tarihe ve geleceğe duyulan ortak sorumluluğun gereği olduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünyanın en zengin ve seçkin ülkelerinden biri olduğu gibi bunların korunması konusunda da dünyadaki en eski hafızaya ve geleneğe sahip ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Yavuz, tarihin izlerini taşıyan her bir eserin, toplumların ve kentlerin varlığını tamamlayarak kimliğini güçlendirdiğini kaydetti.
SANAL TURLAR İLE TARİHE YOLCULUK
Paleolitik Çağ’dan itibaren Anadolu topraklarının özgün eserlerine ev sahipliği yapan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, iki tarihi binadan oluşuyor. Bunlar Osmanlı Dönemi yapıları olan Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’dır. 2014’te restore edilerek yenilenen müzede sanal turlar, canlandırmalar ve Göbeklitepe’deki T biçimli dikme replikalar ve eserlerle birlikte tarihe bir yolculuk yapmanızı sağlıyor.
ROMA HAMAMI’NDAN MÜZEYE
Ankara’nın ilk müzesinin öyküsü 1921 yılına uzanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün merkezde bir Eti Müzesi kurulması fikriyle, ülkenin dört bir yanından Hitit eserleri toplanmaya başlandı. Dönemin Kültür Müdürü Galip Bey, Ankara Kalesi’nin Akkale Burcu, Augustus Mabedi ile Roma Hamamı’nı müzeye dönüştürerek ilk adımı attı.
Akkale’nin sınırlı alanı yetmeyince, Ankara Kalesi yakınlarındaki atıl durumdaki Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’ın restorasyonuna başlandı. 1938 yılında başlayan restorasyon 1968’te tamamlandı. Binaların onarımı devam ederken, 1943 yılında onarımı biten bedestenin orta mekanı ziyarete açıldı.
ANADOLU TARİHİNE IŞIK TUTUYOR
1997’de “Avrupa’da Yılın Müzesi” seçilen ve kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde eserler, kronolojik olarak ayrılmış bölümlerde sergileniyor. Üst salonda Paleolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı, Frig Krallığı, Geç Hitit Krallığı, Urartu Krallığı, ve alt salonda ise Çağlar Boyu Ankara ve Klasik Devirler bölümleri yer alıyor.
HAZIR GELMİŞKEN
Ankara Kalesi’nin tepesine tırmanıp şehri kuş uçuşu izleyebilir, yine bölgedeki Rahmi M. Koç Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Kaleiçi’ndeki tarihi bir binadaki And Cafe’de manzaraya karşı içeceğinizi yudumlayabilir, kahvaltınızı yapabilirsiniz. Akşam ise yine bu bölgedeki Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’ndeki konserlere katılabilirsiniz.