Halil Şıvgın için TBMM’de Şeref Kapısı önündeki alanda cenaze töreni düzenlendi. Törene Halil Şıvgın’ın ailesinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanvekili Celal Adan, eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, farklı partilerden milletvekilleri, Halil Şıvgın’ın döneminde milletvekilliği yapan siyasetçiler katıldı.
“Babam, Cumhuriyet’in sağladığı fırsat eşitliğinin de somut örneklerinden birisidir”
Törende konuşma yapan Halil Şıvgın’ın kızı Lale Şıvgın Dündar, “Babam ülkesine aşık bir vatanseverdi. Onun için memleket sevgisi sadece duygusal bir bağlılık değil sorumluluk demekti. ‘Vatanı sevmek ona hizmet etmektir’ derdi. Siyasete girişi de bu anlayışla oldu. Anavatan Partisi’ndeki görevi boyunca makamı bir ayrıcalık olarak değil bir emanet olarak gördü” dedi.
Babasının hayatının mücadeleyle geçtiğini, kendilerine asla vazgeçmemeyi öğütlediğini dile getiren Dündar, şöyle konuştu:
“İsteyince, çalışınca ve inanınca her şeyin mümkün olabildiğini görmüştü. Sonuçta kendisi de yoksul bir Anadolu köyünde doğmuş, daha minicik bir çocukken karda kışta başka köylere yürüyerek gidip gelmiş ve eğitimini öyle tamamlayabilmişti. Bu yönüyle babam aynı zamanda Cumhuriyet’in sağladığı fırsat eşitliğinin de somut örneklerinden birisidir.”
Babasının ANAP’ın kurucularından olduğunu anımsatan Dündar, "Dört eğilimi birleştiren ANAP’ta babam milliyetçi kanadın temsilcilerinden biriydi ve onun hayalleri Türkiye sınırlarını aşıyordu. Babamın Türk dünyasına olan sevgisi çok derindi. Azerbaycan’dan Kırgızistan’a Kazakistan’dan Türkmenistan’a uzanan coğrafyalarda Türk kardeşlerimizle bağ kurmak için büyük çaba sarf etti. Türk Cumhuriyetlerinden pek çoğuyla henüz bağımsızlıkları bile ilan edilmemişken ilk resmi anlaşmaları yine babamın döneminde imzalandı. 1984 senesinde annemle birlikte Çin’deki kapalı Uygur bölgesine giderek oradaki Türkleri ziyaret edebilen ilk Türk yetkili olmuştu" dedi.
“Rahmetli Türkeş 12 Eylül gecesini evimizde geçirdi”
Dündar, şunları kaydetti:
“Beni en çok etkileyen tarihi olaylardan biri 12 Eylül darbesinin gerçekleşeceğinin haberini alan rahmetli Alpaslan Türkeş’in ‘emin bir ev’de gidişatı değerlendirmek istediğinde seçtiği adresin bizim evimiz olmasıdır. 11 Eylül gecesi evimizin kapısı çalındığında babam henüz 30, annemse 25 yaşında ve bana 8,5 aylık hamile genç bir kadındır. Bu genç çiftin evinin, yani bizim evimizin rahmetli Türkeş tarafından ‘en emin ev’ seçilmiş olması belki de tarihin akışını değiştiren olaylardan biridir. Annem ve babam 12 Eylül darbesinin en karanlık günlerini tereddüt etmeden rahmetli Türkeş ile birlikte evimizde geçirmiş ve emin sıfatını daha 30’lu yaşlarda kazanmışlardır. Biz üç kardeş böyle bir anne babaya sahip olduğumuz için çok şanslıyız.”
TBMM’deki törenin ardından, törene katılanlar aileye taziye dileklerini sundu. Devlet Bahçeli, Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, birbirleriyle tokalaşarak cenaze töreninden ayrıldı.