Anayasa Mahkemesi'nin yeni üyesi Yılmaz Akçil'in yemin töreni Yüce Divan Salonu'nda yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip erndoğan da katıldı.
Törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın sözleri dikkati çekti.
"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ZEDELENİR"
Arslan, bireysel başvuru sürecinden önce temyiz mercileri dahil tüm mahkemelerin Anayasa'yı yorumlayabileceğini; ancak Anayasa'nın 148'inci maddesine göre bireysel başvurunun olağan kanun yolları tüketildikten sonra temyiz aşamasından geçip, AYM'nin önüne geldiğini vurguladı. Arslan, şöyle devam etti:
- Kesinleşen bir karara karşı bireysel başvuru yapıldığında da artık Anayasa'yı yorumlamak ve uygulamak konusunda nihai karar, AYM'ye verilmiştir. Bu bağlamda temyizden geçerek kesinleşmiş yargı kararlarından sonra AYM'nin verdiği karar ve yaptığı yorumdan sonra, görüş farklılıklarının, yorum farklılıklarının bulunduğu gerekçesiyle AYM'nin kararlarına uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini yoktur, temeli yoktur.
- Bireysel başvurunun etkili olabilmesi, ihlalin giderilmesine ve sonuçların ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Bu sebeple AYM, ihlalin tespiti yanında bu ihlalin nasıl giderilebileceği ve ihlalin sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağını da göstermek zorundadır. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması da kural olarak ihlal öncesi hale getirmeyi gerektiriyor. Bunun yolu da ihlal şayet yargı kararından kaynaklanıyorsa; bu yargı kararının ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir.
- Elbette AYM'nin kararlarını ve Anayasa hükümlerini beğenmeyebilir, bunları katılmayabilirsiniz; ancak bir hukuk devletinde katılsak da katılmasak da bu kararlara uyulması anayasal bir sorumluluktur. Nitekim Anayasa'mızın 153'üncü maddesine göre; AYM kararları kesin olup; yasama, yürütme ve yargı organları, irade makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
153. MADDE OLMASAYDI DA SONUÇ DEĞİŞMEYECEKTİ
- Esasen Anayasa'da 153'üncü madde olmasaydı da sonuç değişmeyecekti. Zira ihlal kararlarının icrası sadece Anayasa'nın 153'üncü maddesinin bir gereği değildir. Kararların uygulanması aynı zamanda ve her şeyden evvel Anayasa'nın hepimizi bağlayan ve kullandığımız yetkilerin meşruiyetini sağlayan bir toplum sözleşmesi olmasının bu sözleşmeye sadakat yükümlülüğünün ve ahde vefa ilkesinin zorunlu bir konusudur.
YÜKSEK YARGIDA CAN ATALAY KRİZİ
Anayasa Mahkemesi tarafından hakkında iki kere tahliye kararı verilen, tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay'ın dosyasıyla ilgili yüksek yargıda krizin tırmandığı sıralarda bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay'a destek vererek, "AYM bir çok yanlışları arka arkaya yapar hale geldi" demişti.