CHP’nin, “İmamoğlu’na özgürlük” ve “Erken seçim” taleplerini de kapsayan yaz dönemi saha çalışmalarının yol haritası belli oldu.
BirGün’ün ulaştığı yol haritasında, saha çalışması kapsamında ziyaret edilecek kentler ve kullanılacak içerikler de yer aldı.
Ağustos ayı boyunca sahada olacak CHP milletvekillerinin, “Belediyelere yönelik hukuk dışı operasyonlar” ile ilgili halkın doğru bilgilendirilmesi için çalışacağı belirtildi.
CHP milletvekillerinin ağustos ayı boyunca gerçekleştireceği saha çalışmalarının amacına yönelik, şu ifadeler kullanıldı:
“Program çalışmalarımızın genel çerçevesini yurttaşlarımız ve toplumsal paydaşlarla buluşturacak, 19 Mart darbesinin yarattığı ekonomik yıkım ve büyük hukuk ihlallerini bir kez daha yurttaşlarımıza aktaracak ve Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimizi tanıtacak, tüm bunlar sonucunda geri dönüş, görüş ve sonuç derleyecek bir saha çalışması gerçekleştirilecektir.”
Edinilen bilgiye göre, CHP milletvekilleri ağustos ayı boyunca, her haftanın Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri, görevlendirildikleri kentlerde saha çalışmaları gerçekleştirecek. Milletvekilleri, her Salı sabahı saat 10.00’da bulundukları kentlerin il başkanlığında ortak basın toplantısı düzenleyerek yerel basını çalışma programları ile ilgili bilgilendirecek. Milletvekillerinin saha çalışmaları ile ilgili notları, her çalışma haftasının sonunda, milletvekillerince CHP Grup Başkanvekilliklerine, il başkanlarınca ise yurtiçi ve yurtdışı örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığına rapor halinde iletilecek.
KAPSAYICILIK
Saha çalışmalarında CHP milletvekilleri, CHP’nin Cumhurbaşkanı Aday Ofisi ile ilgili yurttaşa bilgilendirme de yapacak. CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun 15,5 milyon yurttaş oyuyla belirlendiğinin altı çizilecek. CHP’nin, “Türkiye İttifakı” politikasının siyasi görüş fark etmeksizin tüm toplumsal kesimleri kapsadığı belirtilecek, “Kapsayıcılık” vurgusu yapılacak. Saha çalışmalarında öte yandan, Ekrem İmamoğlu’nun Silivri Cezaevi’nde çalışmalarına devam ettiği da kaydedilecek. Seçmenle birebir temas kuran CHP milletvekilleri, “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nu milletimizden ayırabileceğini, milletimiz için gece gündüz çalışmaktan alıkoyabileceğini sananlar yanılıyor. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi, Cumhurbaşkanı adayımız, partimizin, Türkiye İttifakı’nın gelecek vizyonunu yansıtacaktır” ifadeleri kullanılacak. Çalışmalarda, “Katkı veren herkes Cumhurbaşkanı Aday Ofisi çalışmalarının doğal parçasıdır” denilerek yurttaşlara, “Birlikte mücadele” mesajı verilecek.
İDDİALAR VE GERÇEKLER
CHP’nin saha çalışmalarında, İBB soruşturmasındaki, “Hak ihlalleri ve gerçekler” de halka duyurulacak.
İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik suçlamalarla ilgili şu bilgiler halka aktarılacak:
• “İBB’de 560 milyar TL yolsuzluk var” denildi ancak ne MASAK ne Sayıştay böyle bir tespit yaptı.
• “10 milyon doların Yunanistan’a kaçırıldığı” iddia edildi, ne banka kaydı ne SWIFT belgesi ortaya konuldu.
• “Kültür A.Ş. reklam alanları usulsüz kullanıldı” denildi, Sayıştay denetiminden geçtiği belgelendi.
• “İhaleler çetelere verildi” denildi ama o iş insanı 95 AKP’li belediyeden ihale almışken sadece CHP’li beş belediyeye operasyon yapıldı.
• “Rüşvet karşılığı imar izni verildi” denildi ama o izni seçim gecesi, AKP’li Meclis üyeleri oybirliğiyle vermişti. İftira ve manipülasyon ile yargısız infaz dışında elle tutulur bir suçlama yok.
EKONOMİK MALİYET
Halka temas edecek CHP milletvekilleri, “19 Mart darbesi” olarak nitelendirecekleri İBB operasyonlarının ekonomik maliyetlerine de değinecek.
Operasyonların Türkiye’deki ekonomik krizi daha da derinleştirdiği belirtilerek, şunlar sıralanacak:
• 19 Mart -2 Mayıs arasında döviz piyasasına yapılan müdahaleler toplamda 60 milyar doları buldu.
• Tahvil faizleri yükseldi, risk primi 100 puan arttı. Kamunun ve özel sektörün borçlanma maliyetleri arttı.
• Faizlerin tekrar yükselmesine de bağlı olarak ekonomideki yavaşlama devam ediyor. Nisan ayında işsizlik rekor kırdı. Her üç kişiden biri işsiz.
• İmamoğlu’nun siyasetten tasfiye etmek için yürütülen kumpasın Türkiye’ye toplam maliyeti 6 trilyon TL’ye ulaştı.
• 19 Mart darbesi, iktidarın hedef aldığı kişilerin birikimlerine, mal varlıklarına, mülkiyetlerine de el konulabileceğini, iktidarın mülkiyet üzerindeki en temel anayasal, yasal ve hukuki güvencelere saygı duymadığını gösterdi.