CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, TBMM’de okulların açılmasıyla birlikte servisçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin bir açıklama yaptı. Hem servisçilerin hem de velilerin mağdur olduğuna dikkati çeken Akdoğan, şunları söyledi:
“Güvenli ulaşım ne demek? Çocuklarımızın soğuk günlerde, soğuk kış sabahlarında, sıcak bir servisle okuluna gidebilmesi, çocuklarımızın konsantrasyonunu tam olarak sağlayabilmesi, annenin, babanın acaba karşıdan karşıya geçerken bir şey oldu mu diye endişelenmemesi demek. Ben okuluna yürüyerek gidip gelen bir öğrenciydim. Ortaokulda da, lisede de yürüyerek okuluma gittim, geldim. Herkes bunu çok iyi biliyor: Türkiye'de artık bu güvenlik ortamı yoktur. Türkiye'de sabah hele ki bu yaz saati, kış saati uygulamasını bir türlü düzeltemediğimiz için, iktidar düzeltmemekte ısrarcı olduğu için güvenli sokaklarda çocuklarımız o sabahın kör saatinde okuluna gidemiyor veya ikili öğretim yapılıyorsa o karanlık akşamlarda güvenli bir şekilde evine gelemiyor. Şimdi servis taşımacılığı çok daha önemli bir hale geldi.
"23 lira olan mazotun 53 lira olmasıyla birlikte 3 bin 445 liraya deposunu dolduruyor"
Velilerimiz çok zor durumda. Artan masrafların içerisinde bir de servise para ayırmak durumunda kalıyorlarsa bu da aile, ev ekonomisine bir yük. Ama bir taraftan servisçilerimiz de zor durumda. Biraz sonra direksiyonuna geçip kullanacağım ve sizi de içinde misafir edeceğim servis aracı bu iktidar son dönem iktidarına başladığında, bizler milletvekili seçip seçilip buraya geldiğimizde yani halktan güven oyu aldığında mazot 23 lirayken bin 495 liraya deposunu dolduruyormuş. Servisin deposu son seçimlerden sonra bin 495 liraya doluyormuş. Biraz sonra sizlerle birlikte benzinliğe gideceğiz. 23 lira olan mazotun 53 lira olmasıyla birlikte 3 bin 445 liraya deposunu dolduruyor. Mazota yüzde 230 zammın geldiği bir dönemde bu servisçi arkadaşlarımız ne yapacak sorarım sizlere.
"Ankara Büyükşehir Belediyesi, kimseyi mağdur etmek istemiyor"
Zorunlu trafik sigortası... Biz seçilip 2023'te buraya geldiğimizde iktidar son kez güven oyu aldığında biraz sonra bineceğimiz aracın zorunlu trafik sigortası 10 bin liraymış, bugün 40 bin lira olmuş. Bu araçların kaskosu Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda 7 bin liraymış, bugün ortalama 38 bin lira. Bunun lastiği, yedek parçası, hava filtresi, mazot filtresi, yağ filtresi, polen filtresi, balatası, aküsü var. Bunların hepsine yüzde 100 oranında zamlar gelmiş. Gelen bu zamlarla birlikte servisçi esnafımız mağdur oluyor. Onlar da veliye, vatandaşa bu servis zammını yansıtmak ister mi? İstemezler. Onlar hem servisçi hem veli bir taraftan. Bir Danıştay kararı çıktı. Danıştay dedi ki, artık servislere yapılacak zamları UKOME değil Büyükşehir Belediye Meclisi belirlesin. Bu sefer bizim Büyükşehir Belediye Meclisi’mize geldi. Örneğin Ankara. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’miz tüm siyasi partilerin oy birliğiyle bir rakam belirledi. Rakamı belirlerken hem servisçi esnafımızı korumak istiyor hem onların haklarını muhafaza etmek istiyor hem de velileri zor durumda bırakmak istemiyor.
“Özel okulların servis ücretlerinin fahiş hale getirilmesi konusunda biraz insaflı davranmasını rica ediyorum”
Esnafımız her yıl olduğu gibi dedi ki ‘bizim kalemlerimizin üstüne zamlar geldi. Siz bize hiç değilse yüzde 50'lik zam yapın’. Ancak bir taraftan da velilerimiz var. Velilerimiz de ‘bu sene bari zam olmasın’ dediler. Büyükşehir Belediye Meclisimiz kılı kırk yararak yüzde 30'luk bir zam öngördü.
Özel okullardaki servislerde bu asgari ücret tarifesi de uygulanmıyor. Özel okullarda öğrenci servise pahalı biniyor diye servisçi daha çok para kazanıyor değil. Özel okulların başka isimler altında servis ücretlerinin fahiş hale getirilmesi konusunda biraz insaflı davranmasını rica ediyorum. Yine servisçimize yazık. Onlar cebini doldurmuyor özel okulda daha fazla para alınınca. Ama zar zor çocuğunu özel okula gönderen veliler de var. Çocuğunu özel okula göndermek demek mutlaka çok zengin olmak demek değil. Onlara da bu derece yüklenmemek lazım.”
"Önerilerimizi de mutlaka Parlamento'da ile getireceğiz"
Servisçilere haksızlık da yapıldığına dikkati çeken Akdoğan, bu haksızlıklardan birinin 2018 yılından bugüne kullanılan kameraların kullanılmaması uygulamasını olduğunu söyledi. Kameraların yurt dışından geldiğini ve oldukça pahalı olduğunu sözlerine ekleyen Akdoğan, esnafa katkı verilmediğini ve devletin servisçiye el atması gerektiğini söyledi. Devletin kurumlarının çalışmalar yaptığına değinen Akdoğan, “Bu hasılata dayalı vergi sistemi gelirse, servisçilerimizin üzerindeki hiç değilse vergi yükü hafifletilirse biz de iktidarla birlikte servisçilerimiz için, esnaf arkadaşlarımız için buna destek olacağız. Hatta daha da iyileştirilmesi gerekiyorsa bu önerilerimizi de mutlaka Parlamento'da ile getireceğiz” diye konuştu.
Servisçilerin üzerindeki vergi yükünün ve sübvansiyonun kalkması gerektiğinin altını çizen Akdoğan, servisçilerin desteklenmesi amacıyla ekim ayında Meclis’e bir kanun teklifi vereceklerini dile getirdi.
"Servisçimizin sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz"
Akdoğan, şunları kaydetti:
"Çocuklarımızın güvenli şekilde bugünün Türkiye'sinde servisle okula gitmesi lazım. Velinin çocuğu okuldan uğurladıktan sonra evinden uğurladıktan sonra, öğretmen okuldan uğurladıktan sonra içinin rahat etmesi lazım. Çocuklarımızın da o sabahın soğuğunda, gecenin ayazında rahat bir şekilde okuluna gidip gelmesi lazım. Ben bunların altını burada çiziyorum. Şimdi hepinizi bir servis aracına davet ediyorum. Direksiyonun başına ben geçeceğim ve birlikte bir benzinliye gideceğiz. Mazotumuzu alacağız. Geçen yıl bin liraya ne kadar mazot almışız? Şimdi bin liraya ne kadar mazot alacağız? Hep birlikte göreceğiz. Yine servisçimizin sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz."