Gündem

Ankara'da Yaşam Hakkı Savunucularından AYM Tepkisi: Hakimler Cübbelerini Bıraksın

Sakarya Caddesi'nde Anayasa Mahkemesi'nin sahipsiz hayvanlarla ilgili Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun iptal istemini reddetmesini protesto eden yaşam hakları savunucuları, "Anaysa Mahkemesi, bugün AKP- MHP iş birliği ile çıkartılan katliam yasasının suç ortağı oldu" diyerek AYM hakimlerine seslendi.

Yaşam hakkı savunucuları, Anayasa Mahkemesi'nin sahipsiz hayvanlarla ilgili Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun iptal istemini reddetmesine tepki gösterdi.

Sakarya Caddesi'nde bir araya gelen yaşam hakkı savunucuları, bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada Anayasa Mahkemesi'nin kararının tanınmayacağı ve mücadele etmeye devam edileceği vurgulandı.

Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki gösteren Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy, şunları söyledi:

“Biz onurluyuz, gururluyuz. Anayasa Mahkemesi üyeleri gibi Cumhurbaşkanı’ndan icazetle o koltuklarda değiliz. Direne direne yaşatıp kazancağız. Hayvan katliamının iptali bugün Anayasa Mahkemesi'nde görüşüldü. Anayasa Mahkemesi üyeleri çok yoğun bir gündemleri olmasına rağmen bilime, etiğe, hukuka kulak vermeden katliam yasasını onayladı. Anayasa Mahkemesi hakimlerinden, cüppelerinin hakkının veremedikleri için cüppelerini bırakmalarını talep ediyoruz. Anaysa Mahkemesi, bugün AKP- MHP iş birliği ile çıkartılan katliam yasasının suç ortağı oldu. Anayasa Mahkemesi’ne kan bulaşmıştır. Bizim artık güvenebileceğimiz bir üst mahkeme kalmamıştır. 10 aydır Türkiye’nin dört bir yanında binlerce hayvan en acımasız şekilde katledildi, bizleri bu sırada barınaklara sokmadılar, hayvan koruma kimliklerini iptal ettiler. AKP, MHP o hayvanları öldürmeye ant içti, AYM de bugün onayladı. Biz katliam yasasını kabul etmiyoruz. Sonuna kadar direneceğiz."

"Yasayı sokakta biz yazacağız"

Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu’ndan Elif Türker, şöyle konuşu:

“Bu karar hayvanların yaşam hakkını yoksayan, vicdanları yaralayan bir utanç belgesidir. Bu yasayı savunanlar bilmelidir ki hayvanlar birer eşya değildir. Bu karar hayvanların sokaklardan toplatılıp zorla barınaklara kapatılmalarını, ‘ötenazi’ adı altında öldürülmelerini yasal hale getirerek, sistematik bir katliama kapı aralamaktadır. Bu kararı kabul etmiyoruz. Hayvanların yaşam haklarını savunmak suç değildir, suç olan onların hayatını hiçe saymaktır. Taleplerimiz net ve değişmezdir: Yasa, derhal değiştirilmelidir ve yeniden düzenlenmelidir. Yaşam hakları savunucularına yönelik baskıcı, engelleyici uygulamalara derhal son verilmelidir. Hayvanların yaşam haklarını güvence altına alan bilimsel ve etik temelli yeni bir yasa hazırlanmalıdır, yasa hazırlanırken alanında uzman kişilere danışılmalıdır. Yeni yasa hazırlanana kadar bakımevlerini halka açmak zorundalar. Ankara’da olduğumuz için öncelikli muhatabımız CHP, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bütün CHP’li belediyeler. Bu katliam yasasını ilk siz uyguladınız ve uygulamaya devam ediyorsunuz. Öldürmekten yana değilseniz açın barınakların kapısını, biz de neler yaptığınızı veya yapamadığınızı görelim. Tüm hak savunucuları, yasayı sokakta biz yazacağız."

"Tarikatlerin oluşturduğu bir Anayasa Mahkemesi var"

Avukat Doğan Erkan ise şunları kaydetti:

“Bugün bu yasayı çıkaranlar, Anayasa Mahkemesi’nde cevaz verenler tıpkı Hitler faşizmi savcı ve hakimleri gibi yargılanacaksınız. Direneceğiz, burada bir yasa yok. Daha yeni 2 üye atadı AKP. Tarikatlerin oluşturduğu bir Anayasa Mahkemesi var, biz bunu bilmiyor muyuz? Biz bu yasanın AKP’nin emriyle verildiğini bilmiyor muyuz? Onlara hukuku hatırlatmak için elimizden geleni yaptık, hatırlamadılar. Bugünden itibaren cüppeleriniz yoktur. Yok hükmündesiniz. Cüpperlerinizi, sertifikalarınızı, mahkemelerinizi yakın. Bizim için de direnme hakkının tüm imkanları meşrudur. Bundna yargılanır mıyız, yargılanırız. Bizi de alın şafak operasyonuyla bu gece. Vazgeçmeyeceğimiz tek şey, yaşam haklarıdır. Bunun dışında her şeyden vazgeçmeye hazırız. Direneceğiz, biz yasanızı tanımayacağız. Buyrun alın bizi de."