Gündem

Ankara'da Büyük Kadın Mitingi

10 Ocak'ta Ankara’da yapılacak olan Büyük Kadın Mitingi’ne sayılı günler kaldı. Tüm kadınları mitinge çağıran Avukat Ceren Kalay ve Sude Dohman, ‘‘Kadın hareketinin gücünü tekrar göstermek ve birleşik bir kadın hareketi yaratmak zorundayız’’ diyor.

Siyasal İslamcı rejim kadınların eşit ve özgür bir yaşam hakkını hedef alıyor. Medeni Kanun'dan nafaka hakkına tüm kazanılmış haklar yargı paketleriyle, yasal düzenlemelerle gasbedilmeye çalışılıyor. Laikliğe dair tüm kırıntılar ise tarumar edilerek gerici rejim kurumsallaştırılıyor. Aile yılı adı altında kadını yok sayan politikalar üretiliyor. 6284 etkin uygulanmıyor, failler cesaretlendiriliyor. Bu cendereden çıkışın tek yolu ise kadınların birleşik mücadelesi...

34 demokratik kitle örgütü ve meslek odalarının temsilcilerinden oluşan Kadın Mitingi Bileşenleri, 10 Ocak günü saat 12.00’de Ankara Tandoğan Meydanı’nda Büyük Kadın Mitingi düzenleyecek. Kadınlar patriarkaya karşı, AKP iktidarına karşı seslerini yükseltecek. Miting komitesinden Av. Ceren Kalay Eken ve Sol Feminist Hareket’ten Sude Dohman ile mitingi ve kadın hareketini konuştuk.

Kadınlar için bu mitingin önemi ne?

Ceren Kalay Eken: En can alıcı ve en görünür kısmı kadın cinayetleri belki de. Başta yaşama hakkımız olmak üzere birçok hakkımız elimizden alınıyor. Bazı günler Türkiye’nin her yerinden kadınların öldürüldüğü haberleri geliyor. Bu durum politik. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı, tek bir kişinin kararıyla çekilindi. Bunun akabinde biz kadın cinayetlerinin artacağı korkumuzu dile getirdik. Kadın cinayetlerine baktığınızda çoğu zaman kadınların hayatlarına dair en basit kararları akabininde yaşanıyor. Çocukların evlendirilmesinden eğitim hakkının gasp edilmesine, bedenimizle ilgili hakları alamama halimize ve gittikçe tarikatçı bir yaklaşımla laiklikten uzaklaşan eğitime kadar neresinden tutsanız ülke gerçekten elimizde kalıyor.

Bugün kadın hareketi ne durumda?

C.K.E.: Kadın hareketi tüm dünyada özellikle 90’lardan sonra güçlü bir şekilde sesini duyuran bir hareket. Ama insanlık tarihine baktığınızda kadınlar bütün devrimlerin içinde yer almış, hatta başı çekmiş. 90’lar sonrasında ise kadın hareketinin öncülük ettiği çok önemli yasal değişiklikler oldu. İstanbul Sözleşmesi ile belki de bu süreci taçlandırdık diyebiliriz; medeni haklarımızda çok ileri kazanımlar elde ettik. Ancak son yıllarda rüzgâr tersine dönmeye başladı. Kadın hareketinin mücadelesiyle kazanılan birçok hakkın aleyhine, tarikatçı diyebileceğimiz gerici grupların sesinin yükseldiğini ve bunun devlet nezdinde karşılık bulduğunu gördük. Yeniden silkinip ayağa kalkmak, kadın hareketinin gücünü tekrar göstermek için birleşik bir kadın hareketi yaratmak zorundayız.

Sude Dohman: Özellikle genç kadınlar nezdinde iktidarın meşruiyetinin sorgulandığı bir dönemdeyiz. Bu meşruiyeti sağlamak için çeşitli baskı yöntemleri devreye sokuluyor. Ama şimdi daha birlikteyiz; çünkü baskının arttığını biliyoruz, yaşıyoruz. Yaşam ve özgürlük mücadelesini sürdürmeye çalışıyoruz. Birlikte daha güçlüyüz.

Siz gençlik hareketinin de içindesiniz. 19 Mart sonrasında gençlikte de büyük bir hareketlilik görüyoruz. Gençlik hareketinde kadınların, kadın hareketinde gençlerin yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

S.D.: Gençlik hareketinde kadınlar hiçbir zaman edilgen olmadı; her zaman en ön safta, en atılgan biçimde yer aldılar. Barikatın arkasında da önünde de kadınlar var. Kadın hareketinde de hiç olmadığı kadar öfkeliyiz; çünkü sadece kadın olduğumuz için değil, bu ülkede genç olduğumuz için de ayrı sorunlar yaşıyoruz. Asgari ücretin açıklanmasıyla birlikte genç işçiler ve öğrenciler için çok ağır bir tablo var. Hem okumaya hem yaşamaya çalışıyoruz. Mücadele ettiğimiz alanlar sadece üniversiteler ya da yaşadığımız yerler değil. Çalıştığımız alanlar da dahil olmak üzere her yerde öfkeliyiz. Bu yüzden sokaktayız. Bunu 8 Mart’larda, 25 Kasım’larda ve başka pek çok alanda görüyoruz. Gençlik ve kadın hareketleri bugün toplumsal muhalefetin öncü pozisyonunda.

TEK ADAMA KARŞI ÇOK KADIN

Büyük Kadın Mitingi’ne kadınları hangi sözlerle çağırmak istersiniz? Kadınlar Ankara’da neyi haykıracak?

C.K.E.: Hep birlikte haklarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Buradan hep birlikte güçlenerek çıkacağımıza inanıyoruz. Sen yoksan bir eksiğiz.

S.D.: Tüm kazanılmış haklarımıza yönelik baskı ve şiddet politikalarına karşı, tek adama karşı çok kadın olduğumuzu göstermek için tüm kadınları 10 Ocak’ta Ankara’daki kadın mitingine çağırıyoruz.