Konuyla ilgili Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, Mezarlıklar Daire Başkanlığı'nın çeşitli alımlarına dair iddialara yanıt verdi.
Gündeme gelen 427 kalemlik muhtelif malzeme alımı ihalesinin sadece karton bardak üzerinden tartışıldığını söyleyen Neslihanoğlu, “Bardak iddiaları abartılarak kamuoyunda algı oluşturulmak isteniyor. Oysa 427 kalemlik bir alım söz konusu. Bu ürünler yalnızca Karşıyaka Mezarlığı’nda değil, 14 ilçedeki mezarlıklarda ve çeşitli birimlerde kullanılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Neslihanoğlu, "Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Sayın Başkanımız Mansur Yavaş, görevi kötüye kullanan kimseyi asla korumaz. Belediyemiz yolsuzluk yapılmadan, hesap verebilir ve şeffaf bir şekilde yönetilmektedir. Bu ilkemizden taviz vermeyiz," dedi.
Neslihanoğlu, şöyle konuştu:
"Belediye meclisinin değerli üyeleri; Türkiye çapında yolsuzluklarıyla ün salmış bazı kişilerin ortaya attığı iftiralarla ilgili bilgiler vermek için huzurunuza çıkmış bulunuyorum. Öncelikle açıkça ifade etmek isterim ki; Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Sayın Başkanımız Mansur Yavaş’ın yönetimi, ister kendi bürokratı olsun, ister başka bir kişi olsun, görevini kötüye kullanan, belediyeyi zarara uğratan hiç kimseyi asla korumaz, kollamaz. Biz, belediyenin yolsuzluk yapılmadan, hesap verebilir ve şeffaf bir şekilde yönetilebileceğini tüm Türkiye’ye göstermeye yemin etmiş bir anlayışla hareket ediyoruz. Bu nedenle, kamu zararına yol açan hiçbir yanlışın üzerini örtmeyiz. Hata yapan, suç işleyen kim olursa olsun gereği yapılır. Bu ilkemizden de asla taviz verilmez.
Öncelikle ilk olarak Mezarlıklar dairesinin yapmış olduğu, 6 Şubat depremleri dönemindeki ihaleyle ilgili bilgi vermek istiyorum. Tabut, cenaze levazımatı kefen vb. alımlarıyla ilgili bir takım isnatlarda bulunulmuştur. Konu derhal teftiş kurulumuza intikal ettirilmiştir. Aynı konuda da Sayıştay denetimlerini de yapmıştır. Ancak şunu söylemek isteriz; bahsi geçen bu konunun bir kısmı daha önce bir şahsın şikâyeti üzerine 10.05.2024 yani 1 yıl önce müfettişlerimiz tarafından incelenmiştir. Yaptığımız incelemede müfettişlerimiz olağandışı bir şey tespit etmemiştir. Sayıştay da olağanüstü bir şey tespit edememiş hatta şifai görüşmelerimizde de ucuza alındığını ifade etmiştir. Sadece teftiş kurulunun incelemesinde ilgili firmalar arasında bağlantı olma ihtimali değerlendirilmiş, bu konu da hemen hukuk birimimize intikal ettirilmiştir. Esasen Sayıştay’da yaptığı denetimlerde bu konuya ilişkin herhangi bir bulgu bildirmemiştir.
'TBMM'yi kendi şovlarına alet etmeye kalkışmalarından önce, söz konusu ihaleyle ilgili olarak belediyemiz gerekli iç denetimleri zaten başlatmıştır'
İddiaları ortaya atanların söylediği tarih ise 6 Ocak 2025’tir. Haftalardır çirkin iftiralar yürütülen 427 kalem muhtelif malzeme ihalesine gelince; Sanki sadece karton bardak alınmış gibi konu abartılarak kamuoyunda algı oyunları yürütülmeye çalışılmaktadır. Oysaki 427 kalem malzeme alımı söz konusudur. Bahse konu olan bardaklarda 427 kalemden sadece biridir. Malum iddialar öncesi Sayıştay teftişi sırasında sadece bardaklar yönünden bir milimlik kısalık tespit edilmiş, bu da ilgili firmaya tazmin ettirilmiştir. Ancak bahse konu olan 427 kalem muhtelif malzeme alımı Sayıştay’ın bardaktaki bir milimlik eksik tespiti sonrası 18.03.2025 tarihinde bu ihale incelenmesi için teftiş kurulumuza sevk edilmiştir. Yani, 07 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kendi şovlarına alet etmeye kalkışmalarından önce, söz konusu ihaleyle ilgili olarak belediyemiz gerekli iç denetimleri zaten başlatmıştır.
'Bu firmalar, bizden önceki dönemlerde de ihale almıştır'
Kaldı ki bu hususla ilgili olarak Sayıştay bize gönderdiği ön raporunda bu alımlarla ilgili bir kamu zararı bildiriminde bulunmamıştır. Şunu da söylemek isteriz: Bu firmalar isimleri farklı olsa da ticaret sicillerine bakıldığında hepsinin bir aileye ait olduğu iddia edilen firmalar; bizden önceki dönemlerde de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne iş yapmış, ihalelerine girmiş ve tam 89 ihale almıştır. Bunların 61’ini pazarlıkla almıştır.
Bizim dönemimizdeki 6 yıllık dönemde ise 24 ihale almış bunların 19’u açık ihale 5’i pazarlık usulüyle yapılmıştır. Pazarlık yapılan kısım ise sadece küçük bir rakamdır.
'Bu bardaklar ilçe mezarlıklarına ve 14 ilçemizin mezarlıklarına da gönderilmektedir'
Şunu da hatırlamak isteriz: Alımı yapılan bardaklar ve çöp poşeti sanki sadece Karşıyaka mezarlığında kullanılıyormuş gibi bir algı da yapılmaktadır ancak bu bardaklar belediyemize bağlı ilçe mezarlıklarına ve 14 ilçemizin mezarlıklarına da gönderilmektedir. 1200’den fazla mezarlıklarda, mahalle muhtarlıklarında dernekler de ve daire başkanlığımızda çalışan personelin de kullandığı bilinmelidir. Bir de abartmak için 25 tır malzemeyle taşındığı ifade edilmektedir. Oysaki sadece 5 tır ile teslim edilebileceği koli ebatlarıyla tespit edilebilir.
Hatta boş kalan kısımlara Gökçek ailesinin tümü de sığabilir.
'Mezarlıklar Daire Başkanı, suç duyurusunda bulunarak görevinden kendi isteğiyle ayrılmıştır'
Bu iddialar üzerine Mezarlıklar Daire Başkanı, söz konusu ithamların asıl amacının Sayın Mansur Yavaş’ı yıpratmak olduğunu belirterek, hakkında asılsız iddialarda bulunanlar hakkında da suç duyurusunda bulunarak görevinden kendi isteğiyle ayrılmıştır. Sayıştay denetimlerinde de herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmamış; Daire Başkanı, istifa dilekçesinde bu durumun kamuoyunu yanıltmaya ve belediye yönetimini itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu açıkça ifade etmiştir. Ortada bir ihale varsa, bunu sanki Sayın Mansur Yavaş bizzat yapmış gibi çarpıtmak ne kadar doğrudur bunu da kamuoyunun takdirine sunarız. Bizim bu konudaki duruşumuz bellidir. Uzun uzun yukarıda da anlattık.
'Suç duyurusunda bulunuldu'
Kamuoyuna da bir duyuruyu yapmak isteriz; Yapılan incelemeler, teftiş kurulu raporları İle birlikte, bizzat Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunularak, konunun araştırılması için suç duyurusunda bulunulmuştur. Hatta bu iddiaları ortaya süren AK Parti Ankara milletvekili Osman Gökçek ve AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan da tanık olarak gösterilmiştir. Neden tanık olarak gösterilmiştir? Çünkü kamuoyu önünde iddiaları oldu. Ellerindeki bilgileri getirsinler sunsunlar. Suçlular da cezasını çeksinler. Eğer getirip bir şey sunmazlarsa bu olayı sadece siyasi olarak konuştuklarını düşünürüm."