Beraberindeki heyetle maden ocağına gelerek incelemelerde bulunan Davutoğlu, gazetecilere, dünden itibaren bütün Türkiye’nin gözünün Amasra’da olduğunu söyledi.
Davutoğlu, birçok kez buna benzer acıların yaşandığını belirterek, “Bu kez de 41 canımızı kaybetmenin, 41 aileye düşen ateşi kendi ailemize düşmüş gibi hissetmenin hüznünü yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyor, ailelerine sabrı cemil niyaz ediyorum.” diye konuştu.
Çalışmalara katılan bütün ekiplere teşekkür eden Davutoğlu, “Bu günler, omuz omuza vermemiz gereken günler. Tabii hep beraber bu acıyı hissetmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Dolayısıyla her türlü görüş ayrılığını bir kenara bırakarak milletçe omuz omuza vermek durumundayız.” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, devletin bütün kurumlarıyla ailelerin yanında yer almasının ve bütün ihtiyaçlarının giderilmesinin, milletçe maden şehitlerine ödenecek bir borç olduğunu vurguladı.
“KAPSAMLI DEĞERLENDİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR”
Matem günlerinin geçmesinin ardından başta sorumlular olmak üzere herkesin başını iki elinin arasına alarak muhasebe yapması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Rasyonel şekilde, hiçbir önyargı taşımadan, geçmişte yaşadığımız çok sayıdaki maden faciasından ders alarak, bugün Amasra’yı da göz önünde bulundurarak kapsamlı değerlendirmeye ihtiyacımız var. Madencilik alanındaki tedbirlerde eksiklikler nedir, yapılması gerekenler nedir? Kriz yönetimi bağlamında başka hangi tedbirlerin alınması gerekir? Başta Enerji olmak üzere Çalışma Bakanlığı ve bütün yetkililerin öz eleştiriyi de yapmak şartıyla bu değerlendirmeleri yapmaları şart.”
“AYRI BAKANLIK BÜNYESİNDE YAPILANDIRILMASINI DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM”
Davutoğlu, kurdukları çalışma ekibinin ailelerle görüştüğünü aktararak, teknik değerlendirmeyle birkaç gün içinde görülen eksiklikleri yapıcı muhalefet anlayışıyla kamuoyuna duyuracaklarını kaydetti.
Bu günlerin, görüş ayrılıkları üzerinden fikir beyan etmeye uygun olmadığının altını çizen Davutoğlu, “Hep beraber ortak akılla neler yapılacağını tartışmamız lazım. İktidardakilerin de buna açık olması lazım. Bugün itibarıyla genel tavsiyede bulunmak istiyorum; enerji ve madenciliğin aynı bakanlık bünyesinde olması, enerji konusunun taşıdığı ağır ve acil önem dolayısıyla madenciliğin kimi zaman ihmal edilmesine yol açabiliyor. Artık madenciliğin, Türkiye’deki doğal kaynakların bütünü olarak ayrı bir bakanlık bünyesinde yapılandırılmasını değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.