CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, kadının uğradığı şiddeti TBMM gündemine taşıdı. Taşcıer şunları söyledi:
“Maalesef bu ülkede kadınlar her gün öldürülüyor, her saat, her dakika şiddete maruz kalıyor ve bununla da yetinilmeyip kadınlar yargılanıyor. Nasıl olduğunu anlatacağım ve 20 yıl öncesine götüreceğim sizi. Orhan Munis. 2001 yılında, liseye giden kardeşini evde müziğin sesini kısmadı diye sekiz yerinden bıçaklayarak öldürmüş. Mahkemede demiş ki, askerden dönmüştüm, kendimi kaybettim. Hâkim ne yapmış, hemen tahrik indirimi vermiş, yetmemiş bir de pişmanlık duyuyor diye iyi hal indirimi vermiş. Müebbet hapis cezası kuşa dönmüş. 13 yıl sonra da tahliye olmuş. Bu katil, Ankara’da dolmuşta Hatice Kaçmaz ile tanışmış ve tam 15 gün sonra evlenme teklif etmiş. Kadın kabul etmeyip uzaklaşmaya çalışmış ama ısrar sürmüş. Nihayetinde bu katil evden 20 santimlik bıçağı çorabına saklamış, gelip defalarca kez bıçaklayarak Hatice Kaçmaz’ı da öldürmüş. 20 yılda mahkemelerde zihniyet değişmemişti ve şu karar çıktı; ‘tutku derecesinde aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisiyle işlenmiş cinayet.’ Teklifi kabul etseydi öldürmezdi, dolayısıyla tasarlama yok, tavandan ceza vermeye de gerek yok. Yargıtay Ceza Kurulu’na gelmiş, orada da onanmış.”
“YARGI KADINLARLA DEĞİL KATİLLERLE EMPATİ KURUYOR”
Maalesef hayatın her alanında olduğu gibi, yargıyı da kuşatan eril akıl, öldürülen kadınlarla değil, katillerle empati kuruyor. Yani sorun topyekûn bir zihniyet problemi.”
“YAZILI KANUNLAR YETMİYOR”
AKP’nin dün getirdiği kanun teklifine değinen Taşcıer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi yargı paketi getiriyorsunuz, haksız tahrik ve iyi hal indirimlerine biz de karşıyız diyorsunuz. Ama tam üç yıldır aynı şeyi söylüyorsunuz. Ben bununla ilgili teklifim üç yıldır komisyon rafında tozlandı öylece bekliyor. Ama bu arada sizin keyfiniz beklendiği için kadın katilleri elini kolunu sallayarak, üç beş yıl yatıp sokağa çıkıyor ve başka kadınların hayatlarını gasp ediyor. Peki her şey yazılı kanunlarla yetiyor mu, yetmiyor. Biz kadın katillerine indirimi kaldırdık diyelim, ne değişecek? Öldürülen kadınlarla değil, katillerle empati yapan zihniyet değişmediği sürece ne değişecek.”
“KADIN KATİLLERİ İSTİYOR OLUYOR”
“Şarkıcı Bergen’in filmi Tüm Türkiye’de gösteriliyor. Bir yer hariç. Katilinin yaşadığı ilçede yasak. Neymiş, beyefendi ve ailesi incinirmiş. Kadın katilleri istiyor, oluyor. Kadın katilleri ‘pişmanım’ diyor, bak pişmanmış deniliyor. Kadın katilleri ‘sokakta ne işi vardı, etek giyiyordu, kırmızı ruj sürmüştü’ diyorlar, ‘o da hak etmiş’ algısı zihinlerde beliriyor. Yani kadınlar kim olursa olsunlar, ne giyerlerse giysinler, hep yargılanıyorlar. Kanun çıkaralım mahkemede indirimi kaldıralım, evet. Ama kadınlar sadece mahkemelerde yargılanmıyor. Akıllarda, dillerde, gözlerde, bakışlarda hep yargılanıyor kadınlar. Bu zihniyeti değiştiremediğimiz sürece, istediğiniz kanunu buradan çıkaralım, istediğiniz gibi şiddet komisyonunda raporlar yazın, kadınlar yargılanmaktan, öldürülmekten, şiddete uğramaktan kurtulamayacaklar. Ta ki devri iktidarınız bitene kadar.”