İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV'de Liderler Özel programında Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın sorularını yanıtladı.
Akşener, son dönemde tartışma konusu haline gelen seçim güvenliğine ilişkin soruya, ''Oyunbozanlık yapılabilir. Bizim görevimiz bunları boşa düşürmektir. Altılı masadaki tüm siyasi partiler seçim güvenliği için çalışıyor'' ifadelerini kullandı.
İYİ PARTİ'NİN OY ORANI
Akşener, partisinin oy oranına ilişkin ''7 araştırma şirketine aboneyiz. Bu şirketlerin verdiği ortalama veri Nisan ayı için yüzde 18. Biz Haziran ayında yüzde 20'yi göreceğiz. Sahada gördüğüm bu.
Bu arkadaşlar gidiyorlar. Ama gidiyorlar deyip rehavete kapılmak yok. AKP'den bir kopuş var. Bizim partimizin seçmeni daha ziyade şehirli ve orta sınıf bir seçmendi başta'' açıklamasında bulundu.
ADAYLIK TARTIŞMASI
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin soruya Akşener, ''Masada hiç konuşulmadı. Tek adayla gidilmesi gerektiğini düşünüyorum, adayın o masadan çıkması gerektiğini düşünüyorum.
Biz 24 Haziran 2018'da seçime sokulmamamız yönünde bir adımla karşılaştık. Biz seçime girmeseydik, Türkiye bugün ne ile karşı karşıya kalırdı?'' dedi.
Akşener, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları ile ilgili ise ''Söz hakkı CHP'de'' ifadesini kullanırken; Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak getirileceği yönündeki iddialara ilişkin de, ''İmamoğlu'na siyasi yasak beklemiyorum; bu kadar da kafa yenemez'' sözlerini sarf etti.
SADAT AÇIKLAMASI
İYİ Parti lideri, SADAT'a ilişkin bir soruya verdiği yanıtta şunları söyledi:
''Benim gördüğüm SADAT eğitim fotoğraflarında, muhtemelen sivil, saç baş dağınık insanlara eğitim veriyorlar. Beni tanıyan insanlar dedi ki böyle bir şey var. Ben de kamuoyu ile paylaştım.
Sandıklar ile ilgili hiç kimseden korkmuyorum. Ondan kork bundan kork, o zaman bırakıp gidelim evimize. Böyle bir şey olacağına inanmıyorum, düşünmüyorum. Alınan tedbirler her şeyi ortadan kaldırır.''
''GEZİ BİR RUH, İTİRAZ EDEN BİR RUH"
Meral Akşener Gezi Direnişine ilişkin ise şöyle konuştu:
''Gezi'ye sahip çıktım. Sonra Tayyip Bey'in bozduğu bir dönem oldu. 28 Şubat'ta başörtülü kadınlara otoriter sistem üzerinden haksızlık yapıldı. Onların yanında her fikirden gençler vardı. Erkekler kızlar vardı. Gezi de aynı. Ağaç bir sembol. Anlamı nedir? Topçu kışlasının yıkılması.
Geldiklerinden beri Atatürk ile yarışıyor. En son "iki ayyaş" denince gençler kalktılar. Erdoğan sonra el attı, olaylar çıktı. Düşünün ki Marmara Üniversitesi'nin kapısında içeri alınmadığı için başörtülü kadının yanında pek çok genç durdu.
O gençler oradaydı. O gençlerin orada oluşu, otoriterliğin sonunu getirdi. Buna karşı durduğunu söyleyen iş başına geldi. Onlardan beter çıktı. Gezi olaylarında çıktı. Gezi bir ruh, itiraz eden bir ruh. Atatürk'ü buraya getiren ruh.
Gezi de aynı ruh. Ağacına, kuşuna, iklimine karşı çıkma eylemi. Nobran tutuma karşı bir eylemdi. Türkiye 19 Mayıs'ı sadece spor bayramı olarak kutlanıyor. Atatürk yok, spor var. 19 Mayıs 1919'daki ilk adımı atan nereye getirdi, Sivas Kongresi ve Cumhuriyet'in ilanı. Bayrak kime bırakıldı, gençlere. Cumhuriyetin ve demokrasinin değerlerinin, varlığının bekçisi gençlik. Bu gençlik Atatürk'ün evlatları.''