Bizim Ankara

Akşener: İstanbul'u Kaybettiler, Türkiye'yi Kaybedecekler

Gündem

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Meclis gündemine gelecek ucube bir yasadan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz Ak Parti iktidarı, sendikal örgütlenmeye, yüzde 2 barajı getirerek üye kaybı yaşayan yandaş sendikalarını kurtarmaya çalışıyor.

AK Parti, yandaş sendikalarını kurtarmaya çalışıyor. Diğer sendika üyelerine ikinci sınıf muamelesi yapmak istiyor. Düzenlemeden 250 bin memurumuz etkilenecek. 188 sendikanın faaliyetlerine devam etmesi mümkün olmayacak. Bundan sonra da yeni sendikaların kurulmasının önüne geçilmiş olacak.

Sendika üyesi olması yasaklanan 1.5 milyon kamu görevlimiz de 756 liralık ödemeden mahkum olacak. AK Parti'ye yakışır bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Milletimizin aleyhine olan her teklif gibi Cumhur İttifakı çoğunluğu ile Meclis'ten geçti.

Ucube bir sistemle koskoca Türk devletini bir kişiye amade edeceğini düşünenlerin sebep olduğu bu krizin sonuçlarını hayatımızın her alanında hissediyoruz. Cumhuriyetimizi beğenmeyenlerin, çocuklarımızı açlığa, gençlerimizi umutsuzluğa bıraktığı distopyaya mahkum ediliyoruz. Bu ülkede 6 yaşındaki çocuklar bir gün tecavüzün, bir gün açlığın, şiddetin ve işkencenin konusu olabiliyor. Bunu yaşatanlara yuh olsun, yazıklar olsun!

Nur Elif'e bunları reva görenler vicdansızları Allah'a havale ediyorum. 'Zaten anne-babası cezaevindeymiş, her şeyden iktidarı suçlamayın' diyecekler. Şimdi iktidar cenahından bazıları utanmadan her şeyde de iktidarı suçlamayın diyecekler. Bu ülkede bir çocuk öldü bir çocuk, hem de açlıktan... Daha önce de çocuklarını doyuramadığı, ısıtamadığı için kendini öldüren bir anne vardı bu ülkede. Hem de çocuk kötü bakıldığı için öldü. Çocuklarımıza sahip çıkmak iktidarın görevi değilse kimin görevidir. İşine gelince Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile mesuliyetim altındadır diyenler, işine gelmeyince ölen 6 yaşındaki çocuğun sorumluluğunu üzerinden atabilir mi? Atamaz. Koskoca Türkiye'nin gücünü kullanan iktidar çocukları koruyamıyorsa, mesuliyet almaktan kaçıyorsa ortalıkta ülke yönetiyorum diye gezemez. Siz bostan korkuluğu musunuz? Sadece kendi zenginliğinizi sağlamak için mi oradasınız? O koltuklarda sarayda sefa sürüp, özel uçakla maça gitmek için mi oturuyorsunuz? Beni Nur Elif ilgilendiriyor, onun için senden hesap soracağım. Sen bu memlekette varlık içinde yaşarken, sefa sürerken yokluktan ölen çocuklarımız için senden hesap soracağım.

Türkiye patolojik semptomlar gösteren tehlikeli zihniyetler tarafından yönetiliyor. Sosyopat bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunu iktidar mensuplarının her hareketinde görüyoruz. Beceriksizlikleriyle fakirleştirdikleri asgari ücretlinin, emeklinin, memurun maaşlarında yaptıkları düzenlemede görüyoruz. Bu ne cürettir, bu ne utanmazlıktır, bu ne saygısızlıktır. Hayırdır Sayın Bakan sadaka mı dağıtıyorsunuz? Aile şirketinizde sosyal sorumluluk projesi yürütmüyorsunuz. Şimdi de milletimizle dalga mı geçmeye başladınız? Fındık kadar aklınız, incir çekirdeği kadar vicdanınız varsa söylediklerime kulak verin; bu ülkenin sahibi aziz ve cefakar Türk milletidir. Haddinizi bilin. Bu milletin haysiyetiyle oynamayın. Madem hazineye bereket gelsin istiyorsunuz hatırlatayım; hırsızlığın, yolsuzluğun, ahlaksızlığın olduğu yerde bereket olmaz.

Millet iradesini yok sayıp demokrasiye indirmeye çalıştıkları darbe sonucunda İstanbul'u tam iki kere kaybettiler. Hala daha hezimeti hazmedememişler. Demokrasiyi içselleştirememişler. Bu sefer de Türkiye'yi kaybedecekler.

Geçtiğimiz çarşamba günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararıyla AK Parti iktidarının millet iradesini bastıran bir vesayet rejimi olduğu bir kez daha açığa çıktı. Seçimle alamayacakları İstanbul'u yargı yoluyla almak için yine bir rezilliğin peşine düştüler. Kadınlara 'sürtük' demenin suç sayılmadığı bu ülkede İçişleri Bakanı'nın 'ahmak' sözünü iade etmek suç sayıldı.

Aslında haziran ayında görülen davada yargı kararını vermişti. Seçimleri iptal ettikleri gibi hakimi de iptal ettiler. Sonunda bu davaya ceza vermek için tüm Türkiye'yi taradılar. Sonunda AK Parti teşkilatıyla boy boy fotoğrafları olan bir hakimi atadılar. Bu karar Erdoğan'ın seçin gündemidir. Vesayetçi bir müdahaledir."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.