Bizim Ankara

Akşener: Cumhuriyetin Eğitimdeki Başarısını Yok Ettiniz

Gündem

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda öğretmenlerle bir araya geldi.

Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bursa'da öğretmen okulunun sınavına gittik ağabeyimle. Babam istemiyordu hiç. Kapıdan içeri girdik, ağabeyimle etrafımıza baktık orada bir öğretmenle ve bir genç kızla karşılaştık. Ablalar vardı orada, nasıl sert ablalardı. FETÖ'nün ablaları değil ama yanlış anlaşılmasın. Aman ha.

Kurallar vardı; uzun küpe takamazdın, ayakkabılar boyalı olacaktı, eteğin diz hizasında olacaktı, kısa veya bileğine kadar uzun değil. Nedendi bu? Onlar gibi uzun giyinirsen, ya da onlardan çok ayrı kısa giyersen senden bir şeyler öğrenmezler. Arada bir yerde olmalıydın.

Aynı askerlik gibiydi. Yanlış anlaşılmasın bir uzmanlığım yok bu konuda ama milletleşmeyi sağlayacak en önemli unsurlardan biridir askerlik. İşte öğretmen okullarında da her kesimden kızlar bir aradaydı. Albay çocuğu da vardı, yetiştirme yurdundan kızlar da vardı. Biz birbirimizle kardeş olduk. Tüm kıyafetlerimizi devlet verirdi, ayakkabısında kıyafetine eşittik. Bu paydaşlık bize kardeşlik duygusu verdi.

Doğum stajı yapardık 1 ay. Gittiniz bir dağ köyüne, kar yağdı mahsur kaldınız diyelim. O doğumu yaptırmayı bilmeliydiniz. Pedagoji dersleri vardı ayrıca.

Biz, o şartların imkansızlıkların içinden çıktık. Bugün karşınızdayım bakın. Benim köyüm şehre yakındı. Buna rağmen, bugün benim köyümdeki kızların şansı benimki kadar yoktur.

Cumhuriyet bir şeyi başardı; eğitim. Çeşitli yerlerdeki kız ve erkek çocuklarını bir araya koydu, kardeş etti. biz eğitim ordusuyuz, bu ülkeyi kalkındıracağız dedi. Bunların arkasından, köy okulları, meslek okulları kapatıldı.

Öğretmen sözleşmeli olmaz ya! 'Ücretli' olmaz. Bu kadar üniversite açmayacaksın ya. Yeteri kadar gerektiği kadar öğretmen yetiştireceksin, her birini birinci derecede eğiten cumhuriyetin başarısını ortadan kaldırdınız. Bunu yapamazsın, köy okullarını kapatamazsın.

Biz saygı görürdük. Bir topluluğa girdiğimizde ayağa kalkardı insanlar, sandalye verirlerdi. Köydeki öğretmene sırayla yemek pişirip götürürlerdi. Bakın burada paradan bahsetmedim hiç, ama saygı vardı öğretmene. Çünkü öğretmen kendi çocuğuna veremediği emeği başkalarının çocuklarına verirdi.

Yarına endişeyle bakılmaması gerekir. 5 çeşit öğretmenlik tanımının olmaması gerekir. Ve söylüyorum, bunlar olmayacak."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.