Bizim Ankara

Meyve-Sebze Fiyatları İle İlgili Komisyoncular Ne Diyor?

Ekonomi

Ankara Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ASEMKOM) Başkanı Ceyhan Gündüz, hal yasası ve sebze-meyve fiyatlarına ilişkin Bizim Ankara Temsilcisi Seval Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Başkan Gündüz, fiyatların düşmesi için bölgesel üretimin artırılması, üreticinin mazot, tohum gibi alanlarda desteklenmesi çağrısı yaptı.

Son dönemin en büyük sorunlarından biri olan hayat pahalılığı kendisini en çok gıda sektöründe hissettiriyor. Sebze-meyvedeki fiyat artışlarının nedeni olarak gösterilen hal esnafı ve aracılar ise bu duruma tepkili.

Bizim Ankara’ya konuşan Ankara Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ASEMKOM) Başkanı Ceyhan Gündüz, sebze-meyve sektöründe fiyatların arz-talep dengesine göre belirlendiğini söyledi. Hal Yasası hazırlıklarını hatırlatarak “Müdahale sıkıntı yaratır” dedi. 

Gündüz, “İki ay önce salatalığın kilosu 35-40 liraydı, bugün 3 buçuk- 4 lira. Birisi bunu kendi isteğine göre yükseltip, düşüremez. Hiçbir güç müşterinin 10 liraya alması gereken domatesi 15 lira yapamaz. Meyve sebze o gün bolsa, satış fiyatını kendi oluşturur. Yani biz pazara meyve-sebze çıkardığımızda maliyet baz almadan sunuyoruz. Çok yüksek de satmıyoruz. Fiyatları müşteri belirliyor biz belirleyemiyoruz.” değerlendirmesi yaptı.

“FİYATI ARACILAR ARTIRMIYOR”

Sebze-meyvedeki fiyat artışlarından hal esnafı ya da komisyoncuların sorumlu tutulduğunu belirten Ceyhan Gündüz, “aslında fiyatı en çok yükselten unsurlardan biri de şu an ambalaj maliyetleri.” diye konuştu. Manav, market ve pazarcıların hal ya da toplama merkezi dışından mal almasının önünün açılmasıyla ürünlerin ucuz değil daha pahalı satılmaya başladığını vurgulayan Ankara Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Ceyhan Gündüz tarımda bölgesel üretimin artırılması gerektiği hatırlatması yaptı. 

“KÜÇÜK ÜRETİCİYE DESTEK VERİLMELİ”

Küçük üreticiye ürettiği kadar destek olunmalı. Üretim maliyeti altında mal satışı olursa devlet desteklemeli. Aslında büyük destekler var ama destekler doğru adrese gitmiyor. Yani devletin verdiği desteği küçük üreticinin alması için kriterler gerekiyor. Küçük üreticinin kriterleri destek almak için uymuyor, desteği alamıyor. Ama büyük üreticinin genelde farklı işi oluyor, muhtemelen inşaatçıdır zaten verileri uygundur. İşte destekleri de hep onlar alır sonrasında fiyatlar da onların eline geçer. En büyük tehlike zaten budur.

“HAL ESNAFINA MÜDAHALE EDİLMESİN”

Bizim işimize müdahale edilmese her şey daha iyi olacak. Devlet ticaret yapıyor. Mesela bu yıl bir sistem kuruldu, Türkiye’nin tüm domateslerini birileri aldı. Görünürde amaç piyasayı rahatlatmak ama Türkiye’den en çok ihracatı da onlar yaptı. 

“SORUN PAZARDA DEĞİL TÜKETİCİNİN CEBİNDE”

Sıkıntı nerede anlatayım; geçenlerde pazara gittik. Pazarda teyzeye sordum ‘fiyatlar nasıl?’ dedim, ‘Oğlum yanıyor, her hafta pazara gidiyorum almadan çıkıyorum.’ dedi. ‘Teyze, ne kadar pazar harçlığın var?’ dedim. ‘50 lira.’ dedi. ‘Geçen sene ne kadardı?’ dedim, ‘50 lira’ dedi. O zaman sorun sizin cebinizde, sorun pazarda değil.

Bir kilogram domatesin maliyeti 6.70 kuruş. 1 kilogram salkım domatesin 9.70 kuruş maliyeti var. 1 kilogram patlıcanın 6.70 kuruş ham bahçede maliyeti var. En son tüketici noktasına gidene kadar dünyada şöyle bir sistem var; ürün maliyetiyle en son tüketiciye gidecek fark yüzde 2,8’dir. 10 liraya mal ettiğin bir ürün 28 liraya tüketiciye gidiyorsa normaldir.”

Başkan Gündüz, üretimin planlı yapılması, seraların modernize edilmesi halinde maliyetlerin azalacağını belirtti.

“ASIL TEHLİKE MALİYETİN ALTINDA ÜRÜN SATMAK”

İthal sebze meyve artık neredeyse hiç yok. Çin sarımsağı iki yıldır yok artık. Tehlike ne biliyor musunuz? Bu üretici fiyatları dengesiz gider, maliyet altında ürün satılmaya başlanırsa biz de gidip İran’dan Suriye’den mal getiririz. Asıl tehlike bu.

“BÖLGESEL ÜRETİME AĞIRLIK VERİLMELİ”

Bölgesel üretime ağırlık verildiğinde il ve ilçe tarım müdürlüklerinin bölgelere yatırım yapması gerekiyor. Ankara büyük bir bölge mesela. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Ankara’ya yatırım yapıyor. Tarımsal destekler veriyor. Ancak Ankara’da yetişen bir ürünün Ankara’daki tüketiciye maliyetiyle, Tekirdağ’daki müşteriye maliyeti aynı olur mu?

“FİYAT DEĞİL SAĞLIK ÖN PLANDA OLMALI KİMSE PESTİSİT SORMUYOR?”

Ceyhan Gündüz, meyve-sebze üretimi konusunda fiyatlara odaklanmak yerine sağlıklı üretimin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. “Bir ürünün analizi olmadan, hasat belgesi verilmeden hasada izin verilmemeli. Kimse gelip demiyor ki ‘Biz sağlıklı mı besleniyoruz sağlıksız mı, yediklerimizde kalıntı var mı? Pestisit nedir? Ben çocuğuma zehir mi yediriyorum? Herkesin odaklandığı tek şey fiyat.” uyarısı yaptı.

“ACİLEN PAKETLEME SİSTEMİNE GEÇİLMELİ”

Sağlıklı ürün tüketilmesi için acilen paketleme sistemine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Ankara Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı şöyle konuştu:

“Dünyada hiçbir zaman bir kasa yıkanmadan içine bir şey konmaz. Türkiye’de ise böyle bir şey yok. Avrupa’da ürün standardı var. Reyonlarda ürün asla kasalardan çıkarılmaz. Reyonlara konulmaz.”

“DOĞRU ÜRETİM VE MAZOT DESTEĞİ FİYATLARI DÜŞÜRÜR”

Planlı üretim ve çiftçiye verilecek destekler ile fiyatların düşürülebileceğini belirten Gündüz, mazota destek verilmemesi halinde üretimin giderek azalacağına dikkat çekti.

“Destek vermezlerse üretim biter. Bu fiyatlarla, bu elektrik zamlarıyla kimse kolay kolay üretemez. Küçük üretici büyük sıkıntıya düşecek. O yüzden bir an önce önlem alınması gerek. Şu an meyve sebze bolluğunu nasıl konuşuyorsak üç beş sene sonra akıl almaz bir kıtlığa da girebiliriz. Destek olunmazsa ekemez çiftçi artık.

“ANKARA’DA ÜRETİM ÇOĞALIRSA FİYAT DENGELENİR”

Ankaralılar yine de şanslı. Türkiye’deki üretim bölgelerinden dahi en ucuz meyveyi sebzeyi en çok, en bol Ankara halkı yiyor. Ankaralı bunu başka yere gittiğinde anlıyor. Sebebi şu; Türkiye’deki hallerden ürün çıkma oranı en yüksek yer Ankara. Halin etkisinde… Bu ne demek? Toplama merkezinde ürünü satarsan fiyat dengelenir. Ankara deyip geçmeyin 3 milyon ton meyve sebze üretiyoruz Ankara’da. Ankara büyük bir üretim bölgesi. Özellikle sebzede çok iddialıyız. Türkiye’nin soğan ihtiyacının yüzde altmışını Polatlı, Koçhisar, havucun büyük bölümünü Beypazarı, yazın tüm yeşilliği Ayaş, Beypazarı, Kazan üretiyor. Bala ve Koçhisar tarafında sulamadan dolayı büyük tarım arazileri yapılıyor, patates yetiştirmeye başlıyoruz Nevşehir’in elinden alacağız o işi. Ankaralı sadece biraz destek istiyor.”

Ceyhan Gündüz, Türkiye’nin mülteci sorununa da değindi. Tarımsal üretimin geleceğine dair uyarıları oldu:

“MEYVE SEBZE İŞİNİ YAKINDA SURİYELİLER YAPACAK”

Meyve sebzede Türkiye dünyadaki en ucuz ülkelerden biri. Sebebi de şu; dünyanın her yerinde en fakir insanlar meyve sebze işi yapar. İngiltere’ye gidin Afgan, Sudanlı, Cezayirli yapar. Bir süre sonra Türkiye’de biz bunu yapamayacağız. Afganlar, Suriyeliler yapacak. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.