Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen etkinlikte üniversite öğrencilerine seslenen ASO Başkanı Nurettin Özdebir, 250 yıllık ekonomi tarihindeki değişim ve dönüşüm hızının, içinde bulunulan bu dönemde olduğu kadar yüksek olmadığını söyledi.
Bu gelişmenin yaşanmasında yalnızca insan zekasının değil makine zekasının da devreye girmesinin çok büyük bir etkisi olduğunu dile getiren Özdebir, "yapay zeka" olarak adlandırılan sürecin nereye kadar gideceğinin bilim insanları arasında önemli bir tartışma konusu olduğunu ifade etti.
10 yıl sonra spor, iş dünyası ve siyasetle ilgili online haberlerin yüzde 90'ının algoritmalar tarafından yazılmasını bekleyen fütüristler bulunduğunu, Z kuşağını tamamen teknolojik temelli bir dünyanın beklediğinin altını çizen Özdebir, şu ifadeleri kullandı:
"Dönüşümü okuyabilen, düşünen beyinler için çok büyük fırsatların olduğu bir dünya. Sizleri çepeçevre saran, temel düşünce kalıplarının dışına çıkmayı başarabildiğiniz, ana düşünce akımlarının etkisinden kendinizi sıyırıp özgürce düşünebildiğiniz nispette ön plana çıkacağınız bir ekosistemdeyiz. Bunun için sizlere ilham veren ya da hayal gücünüzü çalıştıran her şeyden ve her konudan biraz almak gerekiyor. Özgünlük, paha biçilemez. Önemli olan birşeyleri nereden aldığınız değil, nereye götürdüğünüzdür. “Başımıza icat çıkarma” sözü eskide kaldı. İnanıyorum ki siz gençler, koşullar ve durum her ne olursa olsun bunları başarabilecek azim ve kararlılıkta olacaksınız” dedi.
Özdebir, konuşmasında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman da durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni izlemektir. " sözlerini de hatırlattı.
Bugünün ekonomi anlayışında "yüksek ve sürdürülebilir büyümenin" en temel anahtarlarından birinin hızlı büyüyen, teknoloji startup'ları olduğunu belirten Özdebir, "Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulması ve belirlenen ekonomik hedeflere ulaşması için önce şu anda içinde bulunduğu orta teknoloji segmentinden yüksek teknolojiye sıçramasını sağlayacak teknoloji girişimlerine ev sahipliği yapması gerekmektedir. Günümüzün popüler kavramlarından biri olan “Hızlı Büyüyen KOBİ” kavramı da buradan türemiştir. Yüz tanıma, siber güvenlik, bulut teknolojileri, nesnelerin interneti gibi pek çok yenilikçi alandaki gelişmelerin temelinde söz konusu hızlı büyüyen KOBİ’ler yatmaktadır. Hızlı büyüyen KOBİ’ler üzerine yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu firmaları yenilikçi genç girişimciler kurmaktadırlar. Bu noktada hiç kaybetmemeniz gereken iki temel kavram: girişimcilik ve yenilikçilikdir" değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Ekonomik Formu tarafından en son açıklanan "Geleceğin Üretimine Hazırlık Raporu"na göre Türkiye’'nin en iyi olduğu iki alanın ölçek ve talep yapısı olduğunu kaydeden Özdebir, " Ülkeyi dönüştürecek olan sizlersiniz ama önce sizlerin düşünce setlerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Türkiye gibi hareketliliğin eksik olmadığı bir ülkede, bütünüyle güncele takılıp kalmak siz gençlerin gerçek gündemi kaçırmasına neden olabilmektedir" diye konuştu.
Türkiye'nin gerçek gündemi olan yenilikçilik ve girişimcilik konularının ilk muhatabının gençler olduğuna işaret eden Özdebir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kavramlar, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek, yön verecek stratejik önemde olan kavramlardır. Türkiye'de bu kavramların konuşulmadığı, tartışılmadığı sürece sürdürülebilir manada refah seviyemizi artırmamız mümkün görünmemektedir. Teknolojiyi takip eden, gelişmelere hakim genç dimağlar ekonomik yaşamda yerlerini aldıkça yalnızca firmalarımız rekabetçi olmakla kalmayacak aynı zamanda ekonomimizin genelindeki rekabetçilik düzeyi de yükselecektir"