Bizim Ankara

Ankaralı Sağlıkçılar: Buradayız, Gitmiyoruz

Ankara

14 Mart Tıp Bayramı'nı 2 günlük iş bırakma eylemiyle karşılayan sağlık meslek örgütleri, Ankara'da bir araya geldi.

14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Ankara Tabip Odası, Ankara Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Sendikası Ankara Şubesi, Dev Sağlık-İş Sendikası, Birlik Dayanışma Sendikası, Ankara Aile Hekimleri temsilcileri, milletvekilleri ve asistan hekimler, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde öğlen saatlerinde toplandı. "Buradayız, Gitmiyoruz, Haklarımız için G(ö)revdeyiz" yazılı pankartın etrafında toplanan hekimler, slogan ve pankartlarla haklarını talep ettiler.

"İKİ YIL ÖNCE HER GÜN ALKIŞLANIRKEN, ŞİMDİ KAPI GÖSTERİLDİ"

Volkan Tümer, asistan hekimler adına bir açıklama yaptı. Dr. Tümer şunları söyledi:

"Bizler asistan hekimler olarak uzmanlık eğitimi amacıyla bulunduğumuz hastanelerde 36 saate varan hatta aşan çalışma saatleriyle acil, servis ve polikliniklerde hastalarımızın tanı ve tedavi hizmetini üstlenmekteyiz. Gerektiğinde ailemizi uzun süre görememe fedakarlığı ve uzman olduğumuzda hastalarımıza en doğru teşhis ve tedaviyi verebilmek, bilime katkıda bulunmak için akademik çalışmalarımızı da yoğun iş yüküne rağmen yürütme bilinciyle yapmaktayız. Kimi zaman bunları yaparken yalnız kalıyoruz, bu fedakarlığa rağmen emeklerimizin karşılığını alamıyoruz. Mobbing ve şiddete maruz kalıyoruz. 

“ÜLKENİN DIŞINA DOĞRU KAPININ GÖSTERİLDİĞİ MESLEK GRUBU”

Pandemi döneminde en ön saflarda bulunan asistan hekimler olarak, iki yıl önce bugünlerde her gün alkışlanırken bugün geldiğimiz noktada ülkenin dışına doğru kapının gösterildiği meslek grubu olmamız bizi karamsarlığa sürüklemekte, insan sağlığı için yaptığımız çalışmalara gölge düşürmektedir."

"ŞİDDETİN OLMADIĞI GÜVENLİ ÇALIŞMA ALANLARI İSTİYORUZ"

Ortak basın açıklamasını Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç okudu. Karakoç, sağlıkta şiddete, çalışma koşullarına ve hükümetin sağlık politikalarına tepki gösterdi. Karakoç, sağlık çalışanlarının taleplerini sıralayarak, "Oyalama istemiyoruz. Daha fazlası değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz" diye konuştu. Sağlık çalışanlarının talepleri şöyle:

"Şiddetin olmadığı güvenli çalışma alanları istiyoruz,

Bilimsel bilgi üreten özerk üniversiteler istiyoruz,

Temel görevi eğitim almak olan asistan arkadaşlarımızın uzun çalışma koşulları altında ezilmediği, nitelikli eğitim alabilecekleri akademik ortamlar istiyoruz,

Bölge tabanlı, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, kamuya ait binalarda birinci basamak sağlık hizmeti sunulmasını ve aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimlerin üzerindeki baskıların kaldırılması istiyoruz,

Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz çalışma koşulları istiyoruz,

İnsanca yaşayacağımız, emekliliğimize yansıyan performansa dayalı olmayan güvenceli bir gelir istiyoruz,

Hastalarımıza en az 20 dakika muayene süresi ayırabileceğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği, sevk zincirinin uygulandığı basamaklandırılmış sağlık hizmeti sunmak istiyoruz,

En az OECD ülke ortalamaları kadar sağlık emek gücünün kadrolu ve güvenceli istihdam edilmesini istiyoruz."

"GENÇ MESLEKTAŞLARIMIZA GÜZEL BAYRAMLAR HEDİYE EDEBİLMELİYİZ"

TTB Pandemi Çalışma Grubu'ndan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ise, "Biz hekimiz ölümün kıyısında yaşamı görürüz, iyileşme ve iyileştirmeye inanırız. Bugün bize düşen tüm ülkenin sağlığının iyileştirilmesi. Bunun için önce iyileşmek zorundayız. Daha iyi bayramlar kutlayabilmek için okul bahçesinde olmak zorundayız. Yaşamın kıyısında yaşam kurtarmak için o ince çizgiden düşen ve yitirdiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve minnetle anıyoruz. Genç meslektaşlarımıza güzel bayramlar hediye edebilmek ve iyi bayramlar bırakmak için okul bahçesindeyiz" diye konuştu.

"İTİBARSIZLAŞTIRILIYORUZ" 

Asistan hekim Fatma Hilal Korkmaz, üç günlük iş bırakmaya ilişkin, "Şartlarımız ortada. İş yoğunluğu çok fazla. Mesai saatimiz 5'te bitmesine rağmen her zaman 8-9 gibi hastaneden çıkıyoruz. İş yoğunluğu hata kapasitesini arttırıyor" dedi. 

Bir başka asistan hekim ise, "Saygın bir meslek olduğunu düşünmüştüm hala halkın gözünde saygın bir meslek ama giderek özellikle itibarsızlaştırılıyoruz. Hasta yakınları da bunu dikkate alarak bize sözel şiddet uygulayabiliyor" dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.