6 muhalefet partisinin lideri görüşmelerini sürdürüyor. Ankara’da temelleri yeniden atılmaya çalışılan parlamenter sistem tekrar inşa edilebilecek mi? Liderleri buluşturan irade nasıl doğdu? Örgütler, liderlerin aynı masa etrafında buluşmasında nasıl bir rol aldı? Bizim Ankara, bu tarihi sürece not düşecek bir haber dizisi hazırladı. Ankara il başkanları süreci, Bizim Ankara Temsilcisi Seval Yıldırım’a anlattı.
BizimAnkara.com.tr'yi Twitter'da takip etmek için tıklayınız
BizimAnkara.com.tr'yi Youtube'dan takip etmek için tıklayınız
CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk, Demokrat Parti Ankara İl Başkanı Erkin Delikanlı, Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Fatih Beyazıt, DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven ve Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı Gülnur Hayran Bizim Ankara okuyucuları için süreci tüm samimiyetiyle Bizim Ankara’ya değerlendirdi.
Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı Gülnur Hayran, 6 muhalefet partisi liderinin bir arada görüldüğü fotoğraf için çok emek verildiğini belirtti.
Her partinin farklı görüşlerine rağmen ortak bir amaç için farklılıkları bir kenara koyarak çalıştığını vurguladı. Gülnur Hayran, 6 lideri buluşturan iradenin şekillenme sürecine ilişkin şunları anlattı:
“O FOTOĞRAF İÇİN ÇOK EMEK VERİLDİ”
Bizim 6 Ankara il başkanı olarak buluşmalarımız daha sonra başladı. Önce ikili görüşmeler yapıldı, Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüştü. Heyetler arası görüşmeler yapıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ikili görüşmeler, sonra Temel Karamollaoğlu ve heyetler arası görüşmeler… Çok emek verildi. Son nokta da o fotoğraf… 6 parti de çok emek verdi…
“ÜLKE SORUNLARI HERKESİ KUCAKLAYACAK ŞEKİLDE ÇÖZÜLMELİ”
Birbirlerinin ideoloji farklılıkları ve seçmenlerinin tepkisine rağmen, ki bu bizim için de geçerliydi, ülkenin genel sorunlarında herkesi kucaklayarak, birlikte çözüm üretilmesi gereken konularda çalışma modeli geliştirdiler. Bunlardan ilki güçlendirilmiş parlamenter sistemdi. Her parti açıkladı. Herkes daha somut, kabul edilebilir hale dönüşmesi için çalışma başlattı.”
Gülnur Hayran, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin ortak metnin hazırlanma sürecini de anlattı.
“GEMİ BATTIĞINDA HERKES BİRLİKTE BATIYOR”
“Bir ortak metne dönüşmesi için ana metin Prof. Dr. Serap Yazıcı tarafından yazıldı. Anayasa profesörü, parti yönetim kurulu üyemiz hem de İnsan Hakları Komisyonu üyesi, daha sonra da genel başkan yardımcımız. Daha önce anayasa çalışmalarında da bulunmuştu, o metinleri de yazmıştı. AK Parti döneminde de anayasa çalışmaları içinde bulunmuştu. O metin üzerinden her parti kendi içinde o konu ile ilgili genel başkan yardımcısı ve ekipler görevlendirildi. Herkes de çok merak etti bu çalışmalar nasıl olacak? Nasıl sonuçlanacak? Şahsen ben de çok merak ettim. Çünkü siyasette, özellikle Gelecek Partisi kurucular kurulu üyesi olduğumda da en çok özlemini çektiğim bu konuydu. Bu ülke sınırları içinde yaşayan bütün vatandaşlar için bir sorun olduğunda, bu hepimizin sorunu. İyi olduğunda da pastayı hepimiz yiyoruz. Bu gemi battığında da ‘sen şu kenarda dur, sen Kürtsün, sen Türksün, sen Alevisin, sen sünnisin, sen muhafazakarsın, sen sosyal demokratsın’ demiyorlar. Zamlar geldiğinde de hepimiz bu sonucu paylaşıyoruz.
“TÜRKİYE ADINA UMUT DOLU BİR FOTOĞRAF ORTAYA ÇIKTI”
Çok umutlanmıştık. Gördüğümüz o tablo çok büyük emeğin ürünüydü. Özellikle genel başkanlar çok fedakarlık yaptı. Kaygı şuydu; bunu provoke eden gruplar da oldu o yapıyı bozmak için. ‘Biz büyük partiyiz daha çok masada olmalıyız, öteki şu parti onun sıralaması şöyle mi olacak…’ Tüm genel başkanlar bu işi ilkelere bağladılar. Ve sonuçta o masadan Türkiye adına umut dolu bir fotoğraf çıktığını düşünüyorum.
“İLK DEFA BÖYLE BİR METİN OLUŞTURULDU”
Çok önemli bir metin çıktığını düşünüyorum. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi ortaya koyan, şu andaki mevcut sistemin olumsuzluklarını hem de çözüm önerilerini ortak bir metin olarak, herkesin anlayabileceği dilde ortaya koyan bir metin ilk defa elimizde. Ben o gün ağladım, öyle diyeyim…”
Seval Yıldırım: Bu ittifakı sürdürebilmekte il başkanlarının nasıl bir rolü var? Ankara il başkanları olarak bir araya gelmeyi sürdürecek misiniz?
“6 PARTİNİN MAHALLE ÖRGÜTLERİ DAHİ BİR ARAYA GELECEK”
Gülnur Hayran: İl başkanlarının bu süreçte çok önemli rolü var, tabi tekrar bir araya geleceğiz. Sadece Ankara da değil diğer illerde de benzer birliktelikleri göreceksiniz. Görmüşsünüzdür zaten. Giderek ilçe, mahalle, alt birim başkanlıklarımıza kadar inecek. Öncelikle 6 partinin bir araya geldiği ana konu güçlendirilmiş parlamenter sistem. Bunun altını çizelim. Bir seçim ittifakı değil şu anda ama geçmişte seçim ittifakı içinde olan partiler var aramızda; CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi. Meclis’te grupları var. Onlar bu birlikteliği uzun zamandır devam ettiriyorlar. Biz, DEVA ve Gelecek Partisi olarak gruba daha yeni dahil olduk. Şu anda temel konumuz güçlendirilmiş parlamenter sistemi teşkilatlarımıza doğru anlatmak.
“SEÇİM İTTİFAKI 8 OLUR, 10 OLUR, DEĞİŞEBİLİR”
6 partinin bir seçimde birlikte hareket edip, etmeyeceğinin henüz belli olmadığının altını çizen Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı Hayran, sayının şartlara göre değişebileceğini, ittifakın şimdiye kadar dile getirilmeyen faklı bir ölçeğe ulaşma olasılığının da bulunduğuna dikkat çekti. “6 partinin seçim ittifakı da olabilir kesin çizilmiş bir şey değil” diyen Hayran sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçim ittifakı, şu anda seçim tarihi belli olmadığı için gündem değil. Daha farklı şeyler de çıkabilir. 6 gider, 8 olur, 10 olur, değişebilir. Gündem seçim olmadığı için seçim konuşmuyoruz, güçlendirilmiş parlamenter sistem konuşuyoruz, teşkilatlarımıza onu anlatıyoruz. Herkesin kafası çok karışık. Şu an uygulanan başkanlık sisteminin bir parlamenter sistem olduğunu savunan bir kesim var biliyorsunuz. Bunun yanlışlarını, parlamenter sistem değil de ‘partili bir cumhurbaşkanlığı sistemi’ olduğunu anlatan ortak dil oluşturuyoruz.
“NE ZAMAN Kİ O MASAYA OTURULDU, TÜRKİYE KAZANDI”
Bu seçim süreçlerinde ortak metinlerde ortak dil geliştirme çabaları, birbirimizi tanıma diyelim, çok önemli. Türkiye o masalarda ne zaman ki kendi içindeki zenginlikleriyle oturdu, ne zaman ki birbirini anladı, mahallede sokakta zaten oturuyoruz ama siyaseten oturduğunuzda, Türkiye kazandı. ‘Her şey Türkiye için’ dediğimizde çok da keyifli oluyor. Bir de arkadaşlık ve dostluklar geliştiriyoruz. Birbirimizin yaşam tarzlarını hoşgörüyle karşılıyoruz. Tanıyoruz birbirimizi.”