6'lı İttifakın Ankara İl Başkanları Konuştu - 1

6 muhalefet partisinin liderleri 27 Mart Pazar günü üçüncü kez bir araya gelecek. Ankara’da temelleri yeniden atılmaya çalışılan parlamenter sistem tekrar inşa edilebilecek mi? Liderleri buluşturan irade nasıl doğdu? Örgütler, liderlerin aynı masa etrafında buluşmasında nasıl bir rol aldı? Bizim Ankara, bu tarihi sürece not düşecek bir haber dizisi hazırladı. Ankara il başkanları süreci, Bizim Ankara Temsilcisi Seval Yıldırım’a anlattı.

CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk, Demokrat Parti Ankara İl Başkanı Erkin Delikanlı, Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Fatih Beyazıt, DEVA Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven ve Gelecek Partisi Ankara İl Başkanı Gülnur Hayran Bizim Ankara okuyucuları için süreci tüm samimiyetiyle Bizim Ankara’ya değerlendirdi.

“6’LI GÖRÜŞMENİN TEMELLERİNİ KILIÇDAROĞLU ATTI

CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, 6 lideri buluşturan görüşmenin temellerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde atıldığını belirtti. Diğer parti temsilcilerinin de bunu kabul ettiğini söyledi. Başka bir partinin il başkanının kendisine “CHP’nin tutumu olmasaydı bugün bu toplantı olmazdı” dediğini vurgulayan Akıllı, sürecin başlangıcına ilişkin şunları anlattı:

“BİZİ BULUŞTURAN UNSUR DEMOKRASİNİN İNŞASI”

“Bu işin mimarı, temelini atan Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve bugüne kadar sürdürülmesini sağlayan en önemli güç de genel başkan. Elbette diğer siyasi partilerin de emeği var. Herkes burada kendi tabanını biraz ikna etmek durumunda kaldı. Çünkü biz geçmişte Milli Selamet Partisi ile bir koalisyon dönemi yaşadık. Onlarla biraz birbirimizi biliyoruz ama sonuçta birbirinden çok farklı sosyolojik ve politik kesimleri temsil eden bu partilerin bir araya gelişi kolay bir iş değildi. Çünkü birliktelik her durumda biraz da taviz vermeyi gerektiriyor bazı konularda. Buradaki kırmızı nokta budur. Bir de elbet asgari müştereklerde bir araya geliyorsunuz. Bu asgari müşterek bugün Türkiye’de laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak tanımlayabileceğimiz demokrasinin inşası. Parlamenter demokrasiye geçildiğinde herkes kendi yolunda yürümeye devam edecektir. “

“KUTUPLAŞTIRICI ANLAYIŞA KARŞI BİR DURUŞ SERGİLENDİ”

Ali Hikmet Akıllı, AKP iktidarının uyguladığı kutuplaştırma politikalarının muhalefeti birleştirdiğini vurguladı. Liderlerin kendi tabanlarını ittifak için ikna ederken en çok bu durumun ön plana çıktığına dikkat çekti.

“Her parti için kendi kitlesini buna ikna etmek kolay bir iş değildi. Bunun başarılabilmiş olmasını çok değerli buluyoruz.” diyen Akıllı, “Türkiye’de özellikle son 20 yıldır iktidarın izlediği ve beslendiği bu kutuplaştırıcı, ülkeyi neredeyse ikiye bölen anlayışa karşı bir duruştur aslında. Bir de bu ülkede farlılıkların bir arada, birlikte yaşayabileceğini gösteren bir tablodur. O yüzden kıymetli” ifadesini kullandı.

ANKARA İL BAŞKANLARI KAHVALTIDA BULUŞUP ‘BİR ARADA OLMAYI’ KONUŞUYOR

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin Ankara il başkanlarının bir süredir yaptığı kahvaltılı toplantılara ilişkin soruyu da yanıtlayan Akıllı, yaklaşık 5-6 aydır bu toplantıların yapıldığını, 6 partinin il başkanları olarak da görüştüklerini ve tekrar bir araya gelebileceklerini belirtti.

Seval Yıldırım: İl başkanları o toplantılarda ne konuşuyor?

Ali Hikmet Akıllı: İl başkanları değil önemli olan, örgütler. Genel başkanlar, partilerin genel merkezleri düzeyinde bir uzlaşı yapılıyor, bir ortak yol çiziliyor. Bu yolun, 6 partinin örgütleri ve üyeleri tarafından benimsenmesi ve takip edilmesi gerekir.

“İTTİFAK SÜRECİNDE İL ÖRGÜTLERİ ÇOK ÖNEMLİ”

Bize göre bunu sağlayacak önemli unsurlardan bir tanesi de örgütler. Elbette il örgütleri. Biz bunu giderek aşağıya yayacağız. İlçe örgütlerinde de ilçe başkanlarımız da bizden sonra bir araya geldi. Zaman zaman belki onlar da bir araya gelecekler. Bizim oradaki fonksiyonumuz yukarıdaki uzlaşıyı, bu 6 partinin yaptığı uzlaşıyı tabana yaymak, benimsetmek ve onların orada çizdiği doğruyu harekete geçirebilmek.

“BİRÇOK ANA NOKTADA BENZER DÜŞÜNÜYORUZ”

Türkiye’ye ilişkin ne olup bitiyor, onu analiz ediyoruz. Ne olması gerektiğine ilişkin birbirimizle görüşlerimizi paylaşıyoruz. Sevindirici olan, birçok ana noktada hakikaten benzer düşünüyoruz. Elbette farklılıklarımız var ama daha çok ortak noktamız var. Çünkü Türkiye öyle bir noktaya geldi ki ben şöyle ifade ediyorum; Atatürk’ün iki büyük eserinden birisi, diğerini kurtarmakla görevli bugün. Öyle kritik bir noktadayız.

“MEVZU VATANSA GERİSİ TEFERRUAT”

Politikada küçük ayrımları artık göz önünde tutup ona göre hareket edebileceğimiz bir dönemde değiliz. Deriz ya ‘mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır’ diye. Türkiye, cumhuriyetini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu ulusun on binlerce yıldır yaptığı yolculuğu tersine çevirmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Çünkü her zaman batıya doğru dönüğüz. Osmanlı zamanında da böyleydi. Türkiye’nin yüzü hep batıya dönük olmuştur. Bu yürüyüşü tersine çevirmek isteyen, bizi yeniden totaliter rejimlerin içine götürmek isteyen bir anlayış var. Ona karşı mücadele ediyoruz. Herkes bunun bilincinde. Bu görmek çok sevindiriciydi her farklılığa rağmen. Çıkış noktamız demokrasi.

CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, 6 muhalefet partisine yönelik “6 benzemez” eleştirisini de yanıtladı.

“HER PARTİ KENDİ KİMLİĞİNİ KORUYOR”

Seval Yıldırım: 6 farklı parti renklerini kaybetmeden nasıl bir arada hareket edecek?

Ali Hikmet Akıllı: Bu 6 partinin bir araya gelmesi asgari müştereklerde oldu. Dolayısıyla onların öne çıkması çok daha doğal. Buraya herhangi bir partinin kimliği damga vurduğu zaman zaten bu birliktelik olmaz. Buradaki her bir parti kendi kimliğini, yapısını, düşüncesini koruyor. Korumak da zorunda. Bu birliktelik sonsuza kadar sürecek bir birliktelik değil. Temel hedefimiz, (sistemi) demokratik parlamenter sisteme çevirdiğimizde her parti kendi yolunu izlemeye devam edecek. ‘Sağa kaydı’ eleştirileri şuradan geliyor diye tahmin ediyorum; bizim CHP olarak bir geleneksel oy tabanımız var. Bizim bu ülkede ‘tek başımıza iktidar olmak’ diye bir iddiamız var. Bunu yapabilmek için bugüne kadar size oy vermiş kesimlerin dışındakilerin de oyunu almanız lazım. Bir onlara temas edeceksiniz, iki onları anlayacaksınız, onlara sizin iktidarınızda onların güvende olacağı duygusunu vereceksiniz.

“İLERİCİLİK TOPLUMU KAYNAŞTIRABİLMEKTE”

Türkiye’de ‘CHP’li olmayı dinden çıkmış’ sayan radikal anlayışlar var. Bizim bu insanlara kendimizi anlatmamız, onlarla temas ediyor olmamız lazım. Bir kandil kutlaması bile eleştiri konusu olabiliyor. Mesela bir örnek vereyim; laiklik. Laiklik solculuk mudur? Değildir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Türkiye’de tek laik parti biz miyiz? Hayır. MHP de, İYİ Parti de laik bir partidir. Toplumdaki inançlara saygı göstermek, insanların inançlarının gereğini yapmalarını kolaylaştırıcı işler yapmak da sağcılık değildir. Daha önce başka siyasi partilerde siyaset yapmış kişilerin partimize katılması bu siyasal görüşü benimsediği anlamına da gelmez. Ertuğrul Günay AKP’yi sosyal demokrat mı yaptı? CHP saflarına katılan herkes CHP’nin programını ve değerlerini kabul ederek buraya gelir. Bize gelince herkese GBT yapacak halimiz yok. Başka partilerde de görev yapsa gelecek.

“İNSANLAR FİKRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR”

Geçmişte başka türlü de düşünebilir. İnsanlara fikir değiştirme özgürlüğü tanımayacak mıyız? O gün öyle düşünüyordu, bugün böyle düşünüyor. Kucağımızı açmayalım mı? Bu bizi sağcılaştırmaz. Ecevit’in 74 kongresinde söylediği bir şey var diyor ki “bizden daha solda olduğunu iddia edenler olabilir ama bu onların bizden ilerici olduklarını göstermez. İlericilik, toplumla bağ kurmak ve onu kaynaştırabilmekle ilgilidir. Bunu geleceğe taşımamız lazım. Bunun için de önce kucaklamamız lazım.