Kültür-Sanat

36. Ankara Film Festivali'nde Ödüller Sahiplerini Buldu

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 36. Ankara Film Festivali, 21 Kasım 2025 akşamı Devlet Tiyatroları Şinasi Sahnesi’nde yapılan Kapanış ve Ödül Töreniyle sona erdi. Sunuculuğunu Nefise Karatay’ın yaptığı gece, yoğun katılım, uzun alkışlar ve sinema dayanışmasına vurgu yapan konuşmalarla hafızalara kazındı.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 36. Ankara Film Festivali, 21 Kasım 2025 akşamı Devlet Tiyatroları Şinasi Sahnesi’nde yapılan kapanış ve ödül töreniyle sona erdi. Sunuculuğunu Nefise Karatay’ın yaptığı gece, yoğun katılım, uzun alkışlar ve sinema dayanışmasına vurgu yapan konuşmalarla hafızalara kazındı.

Festival Direktörü İrfan Demirkol, Türkiye sinemasının 111'inci yılını kutladığı bu dönemde festivalin Körfez Savaşı ve pandemi yılları dışında 36 yıldır aralıksız sürdüğünü hatırlatarak, "Yıllardır elimizde gururla taşıdığımız festival bayrağını artık sizlere gençlere devretmek istiyorum. Ankara için" sözleriyle duygusal bir mesajı verdi.

Yılın filmi: Tavşan İmparatorluğu

Mahmut Fazıl Coşkun başkanlığındaki ana jüri, 12 kategoride ödülleri belirledi. Festivalin en büyük ödülü olan 250 bin TL destekli İnci Demirkol En İyi Film Ödülü, Seyfettin Tokmak’ın yönettiği "Tavşan İmparatorluğu"na verildi. Jüri, kararını "yoksulluğun, sömürünün ve kuşaktan kuşağa aktarılan şiddetin karanlık alegorisini cesur bir sinema diliyle kurduğu" gerekçesiyle açıkladı. Filmin senaryosu da gecenin öne çıkanları arasında yer aldı; Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü yine Seyfettin Tokmak’a gitti.

Tokmak, ödül konuşmasında, "Bu filmi yalnızca biz yapmadık. Bu film, sokakta tanıdığımız, hikâyesini dinlediğimiz çocuklarla yapıldı. Göçmen, yoksul ve görünmeyen çocukların varlığını perdeye taşıdığımız için mutluyuz ama keşke bu hikâyeleri anlatmak zorunda olmasaydık" dedi.

Gecenin bir diğer kazananı, En İyi Yönetmen Ödülü ile FİLM-YÖN Ödülünü alan Emine Emel Balcı oldu. "Buradayım, İyiyim" filminin yaratım sürecini anlatan Balcı, "Yönetmenlik diye bir şey yoktur aslında; kolektif bir nefes vardır. Oyuncular, kamera, ışık, sanat, sesherkes aynı hikâyeyi taşır. Bu ödül, sette gece gündüz çalışan tüm ekip arkadaşlarıma ait" dedi. Balcı’nın sektörde uzun süredir çalışan teknik emekçileri vurgulaması salonda büyük destek gördü.

Mahmut Tali Öngören En İyi İlk Film Ödülünü

Tören boyunca konuşmacılar ekonomik kriz, sinemaya destek kaynaklarının azalması, festival ve salonların sürdürülebilirliği gündeme geldi. Mahmut Tali Öngören En İyi İlk Film "Aldığımız Nefes" filmiyle alan Ödülünü Şeyhmus Altun, "Bu filmi 12 kişiyle, imkânsız denilen koşullarda yaptık. Bugün burada olmamız, 'yapılabilir' demektir. Gençler pes etmesin" dedi.

Oyunculuk ödüllerinde emeğin ve mücadelenin altı çizildi

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, 'Atlet'teki performansıyla Sevda Başa verildi. Baş, "Bu sektörde kadın oyuncu olmak hâlâ zor. Var olma, görülme, anlatma mücadelesi veriyoruz. Bu ödülü tüm genç kadın oyunculara armağan ediyorum" diyerek, duygularını ifade etti.

En İyi Erkek Oyuncu Ödülünün sahibi Hakan Karsak, "Aldığımız Nefes" filmindeki rolüyle seçildi. Karsak, ödülü alırken çocuk karakterlerin sinemadaki önemine değinerek, "Bir hikâyeyi bazen yetişkinler değil, çocuklar taşır. Bizim işimiz, onların dünyasını kirletmeden anlatmak" dedi.

Bu yıl özellikle kısa film gösterimleri yoğun ilgi gördü. Jüri, 2025 seçkisinin cesur, politik, deneysel ve toplumsal hafıza odaklı olduğunun altını çizdi.

En İyi Kısa Film Ödülü, Toprak Işık’ın "Yaşarım Bence (Müzisyen Olan Değil)" filmine gitti. Belgeselde ise 75 bin TL destekli En İyi Belgesel Ödülü, Ayşe Çetinbaş ve Çayan Demirel’in “Kardeş Türküler ile 30 Yıl” çalışmasına verildi. Film, kültürel çoğulculuk, birlikte üretim ve hafıza temaları nedeniyle övgü aldı.

"Perde"deki rolüyle Bedir Bedir, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülüne layık görüldü. "En Güzel Cenaze Şarkıları" ile Çağdaş Ekin Şişman, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu seçildi:

Sektöre dair kaygılar da dillendirildi

Festival boyunca gerçekleştirilen söyleşiler, soru-cevaplar ve paneller dolup taştı. Birçok yönetmen, "Ankara seyircisiyle karşılaşmak cesaret veriyor" değerlendirmesinde bulundu.

Ulusal Kısa Film Yarışması’nda En İyi Kısa Film Ödülü, Toprak Işık’ın "Yaşarım Bence (Müzisyen Olan Değil)" filmine giderken Mansiyon Ödülü "İnziva" ile Saim Güveloğlu’nun oldu.

Ankara’nın kültürel belleğini görünür kılan yapımlara verilen 50 bin TL destekli VEKAM Ödülü, Erhun Altun’un "Bir Tutkunun Hikâyesi" belgeseline sunuldu.

SİYAD’ın tercihi: "En Güzel Cenaze Şarkıları"

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), ödülünü Ziya Demirel’in yönettiği "En Güzel Cenaze Şarkıları"na verdi. Jüri, filmi "gündelik hayatın gri tonlarını zarafet ve mizahla perdeye taşıyan, taze bir yaşama duygusu çağıran" yapısı nedeniyle seçti.

Teknik dallarda "Atlet" filmi üç ödül kazandı: En İyi Kurgu Ödülü’nü Semih Gülen ve Arda Çiltepe alırken, En İyi Özgün Müzik Ödülü Eylül Deniz Keleş’e ve En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü de Ayşe Alacakaptan’a verildi. En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü ise "Aldığımız Nefes" filmiyle Sevi Sevgi’nin oldu.

VEKAM Ödülü: Bir Tutkunun Hikâyesi

Ankara Filmleri Yarışması’nda ise, İpek Çelik Rappas, İrfan Demirkol ve Kerime Senyücel’den oluşan jüri, 50 Bin TL destekli VEKAM Ödülü’nü Erhun Altun’un "Bir Tutkunun Hikâyesi" adlı belgeseline verdi. Ödül gerekçesi, belgeselin "Ankara’nın bir okul bahçesinde filizlenen küçük bir takımın... dünya şampiyonluğuna uzanışını tanıklıklar ve arşiv görüntüleriyle aktararak kentin spor, gençlik ve eğitim tarihine önemli bir katkı sunduğu" yönünde oldu.

36.Ankara Film Festivali, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Anka Haber Ajansı’nın da aralarında olduğu medya sponsorlarının desteğiyle gerçekleşti.

Törenin sonunda ödül sahipleri, jüri ve festival ekibi sahnede toplu fotoğraf çektirdi.